Önümüzdeki 'Referandum' sürecine henüz epey zaman varken, siyasi atmosferin bu kadar gerginleşmesi ve her iki cepheninde birbirini 'Hainlik' ile itham etmesi endişe etmemiz gereken gelişmelere işaret ediyor.
Özellikle Milliyetçi-Ülkücü tabanda %90'ın üzerinde 'Hayır' refleksi, Sayın Bahçeli ve kendisine bağlı teşkilatlarla - Ülkücü Taban arasında gerginliği arttırıyor. Bu durumda çeşitli ara elemanlar vasıtasıyla, stk'ları gazeteleri hedef alan saldırılara zemin oluşturuyor.
ÜLKÜCÜ-MİLLİYETÇİ Camia ve Milliyetçi STK'lara dönük provokatif saldırılara karşı herkes dikkatli olmalıdır.
Bugünkü yazımda bu tehlikeye dikkat çekmek ve Ülkücü-Milliyetçi Tabanın 'HAYIR' Kararına herkesin saygı göstermesi gerekliliğini vurgulamak maksadıyla yazıyorum.
- 25 Ocak 2017 tarihinde , Türk Kamu-Sen Genel Merkezine dönük saldırı teşebbüsünde bulunulmuş, 30 Kişilik bir grup Devlet Bahçeli lehinde sloganlar atarak, Kamu-Sen Binasına girmeye kalkmış ; Kamu-Sen üyeleri saldırıyı geri püskürtmüş, olay yerine gelen Çevik Kuvvet, 30 kişilik grubu Kamu-Sen Binasından uzak tutmuşlardı.
- Yine Referandum süreci henüz başlamadan önce Yeniçağ Gazetesine bir saldırı gerçekleşmiş, Gazetenin camları ve çerçeveleri indirilmişti.
- Ve henüz 2 gün önce yine Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı silahlı bir saldırıya uğradı, çok şükür herhangi bir yara almadı.
Görüldüğü üzere özellikle Milliyetçi kesime dönük provokasyonlar yaşanmakta ve 'Hayır' iradesi ortaya koyan kesimler sürekli hedef alınmaktadır.
MHP Genel Başkan Adaylarından Sayın Meral AKŞENER'in Çanakkale Programının polis tarafından engellenmek istenmesi, engellenemeyince ise konuşma yapacağı hotelin elektriklerinin kesilmesi, buna rağmen Meral Akşenerin programını engelleyememiş, Akşener megafonla ve telefon ışıkları eşliğinde konuşmasını yapmıştır.
Diğer Genel Başkan Adayları Ümit ÖZDAĞ ve Sinan OĞAN çalışmalarını sürdürmekte, HEPAR Kurucusu efsane komutan Osman PAMUKOĞLU'da dahil birçok Milliyetçi kanaat önderi/lideri ziyaret edilerek, kampanya yürütülmektedir.
Referandumda Milliyetçilerin, Ülkücülerin ''Hayır'' diyeceği bu kadar aleni ortadayken, çeşitli taşeronları kullanarak saldırılar gerçekleştirmek, provokasyonlar yapmak ne ülkeye ne millete hiçbir fayda sağlamaz.
İmralı tutanaklarında (Abd)ullah Öcalanında 'Başkanlık' yanlısı görüşü ortadayken, Referandumda PKK'nın 'Hayır' diyeceğini söylemek, 'Hayır diyen insanları 'Vatan haini, fetöcü, pkk'lı'' gibi ithamlarla suçlamak akıl tutulmasıdır.
'Evet' diyenlerin sahip oldukları düşünce ve ifade hürriyetleri, 'Hayır' diyen her Vatandaşında hakkıdır.
Bu tür algı operasyonlarından vazgeçilmelidir.
Hayatı dağlarda PKK ile mücadeleyle geçmiş Osman Pamukoğlu 'Hayır' derken, Rasim Ozan gibi asker kaçaklarının 'Hayır' diyen insanlarla bölücüleri yanyana gösterme çabaları hezeyanlarında ötesinde birşeydir.
12 Eylül 2010 Referandumunda ''Hayır' Cephesi'' diyerek 'Mehape, cehape, hedepe birlikte hareket ediyor diyen dönemin Başbakanının, o referandumla Yargıyı, TSK'yı , Emniyeti FETÖ'ye teslim ettiği, o dönem FETÖ ile beraber hareket ettiği unutulmamalıdır.
Bu kadar kandırılan/aldatılan bir siyasi zihniyetin, denetimsiz Başkanlık teklifine TÜRK MİLLİYETÇİLERİNİN ''HAYIR'' demesi gayet normaldir.
Bunu Sayın Bahçelide kabullenmelidir.
Avrupa'daki STK'larımızda birlik ve beraberlik mesajları vermeli, hiçbir insanımız siyasi tercihinden ötürü dışlanmamalıdır.
Selam ve Dua ile ...
Twitter : https://twitter.com/emrecakiryazar
Yorumlar
Kalan Karakter: