Türkiye'de yaşanan süreç hiç şüphesiz Avrupa'da yaşayan Türkleride yakından ilgilendirmekte, Demokrasi ve İnsan hakları bakımından endişe verici gelişmelerin, Avrupa'da yaşayan Türkleride etkileyeceği görülmektedir.
Hala TBMM Genel Kurulunda görüşülmekte olan "Anayasa Değişikliği" ile "Partili Cumhurbaşkanı" kılıfıyla "Başkanlık Sistemi" rejimine gidilmekte, seçilecek Başkana diktatörlük yetkileri verilmektedir.
Ne yazık ki Demokrasi ve Cumhuriyetin temsil merkezi olması gereken TBMM, tarihi bir hata içerisine girmiş, "Tek Adam" mantığıyla devleti idare edecek denetimsizlik üzerine kurulu bir sistem milletimize dayatılmaktadır.
Milletimiz doğru bilgilendirilmemekte, Avrupa'daki Türk Kamuoyuda dahil aziz Milletimiz yalanlarla kandırılmak istenmektedir.
Avrupa Türkleride bu kırılma sürecinde oy kullanacak, Referandum sonuçları Türkiye'nin kaderini belirleyecektir.
Düne kadar Başkanlık sistemine karşı olduğunu söyleyen Sayın Bahçeli, kendi koltuğunu korumak adına AKP'ye sığınmış, İktidarın yargıya müdahaleleri sonucu engellenen MHP Kurultayı karşılığında; Başkanlık sistemini savunan bir anlayışa sürüklenmiştir.
MHP Tabanına "CHP ve HDP ile birlikte hareket etmeyiz" mesajını veren MHP Yönetimi, İmralı tutanaklarında kayıtlı olan "Tayyip Beyin başkanlığını destekliyoruz." ifadelerini kullanan (Abd)ullah Öcalan çizgisinde yer almaktadır.
Ne acıdır ki ; Açılım sürecinin ardından siyasi taktikler geliştiren HDP, MHP'yi bu siyasi taktiklerde çok iyi kullanmaktadır.
Açılım sürecinin sona ermesi, HDP'lilerin tutuklanması, Terörle Mücadele, Fetö gibi argümanları ortaya koyanların ; Söz konusu Referandumun ardından tekrar HDP ve Kürt açılımına sahip çıkılması durumunda, bu desteği nasıl açıklayacakları izaha muhtaçtır.
Nitekim AKP Bursa Milletvekili İsmail Ünal'ın TBMM kürsüsünden "Anayasanın ilk 4 maddeside değiştirilebilir." İfadelerini kullanması, AKP'nin gizli ajandasını net olarak ortaya koymuş; MHP'nin ara süreçte taşeron olarak kullanıldığını gözler önüne sermiştir.
Ne yazık ki MHP Tabanının %90'ı Başkanlık sistemine karşı iken, Siyasi iktidarın Tedbirli mahkeme kararlarıyla görevinin başında tutulan Devlet Bahçeli ve azınlık vekiller, bu süreçte gaflet içerisinde hareket etmektedir.
İnanıyorum ki Avrupa'da hangi siyasi partiye, ideolojiye mensup olursa olsun; insanlarımız bu kutuplaşma, kamplaştırma tehlikesine karşı sorumlu davranacak, Türkiye'de "Tek Adam" sisteminin kabul edilmesi halinde; sadece Türkiyedeki değil Avrupa"da yaşayan Türklerinde bu durumdan çok olumsuz şekilde etkileneceğinin farkına varacaktır.
Referandumda "Evet" denilmesi halinde Türkiye'de Eyaletlere bölünmüş sistemlerin tartışması önünde hiçbir engel kalmayacak, Türkiyenin kaderi muhtemel Başkanın egolarına ve menfaatlerine terkedilecektir.
Avrupa'da yaşayan Türklerinde söz konusu gayri milli projeye, Türkiye'yi geriye götürecek söz konusu değişikliklere ''HAYIR'' diyeceğine inanıyorum.
Emre Çakır - 15 Ocak 2017
İletişim : yazaremrecakir@gmail.com
Twitter : @emrecakiryazar
Facebook : https://www.facebook.com/emrecakira/
Yorumlar
Kalan Karakter: