Yaşayan gizli hazine aşık usta Kürşad göçer
Türkiye’de 5 yıldızlı oteller dahil birçok yerde aşçılık yapan usta aşçının yolu Hollanda’ya düşer. Burada farklı restoranlarda aşçılık yaptıktan sonra kip010 tavukçu dükkanını açar. İçindekini şiirlere döker, kâğıda dizeler ancak kimseler bilmez. Artık birikim o kadar çoktur ki, kabuğuna sığmaz. Bir dost keşfeder ve artık şiir kitabı yazmak için içindeki tüm birikimler resmi olarak düzenlenmeye başlar.
İçindekini şiirlere döker, kâğıda dizeler ancak kimseler bilmez. Artık birikim o kadar çoktur ki, kabuğuna sığmaz.
Bir dost keşfeder ve artık şiir kitabı yazmak için içindeki tüm birikimler resmi olarak düzenlenmeye başlar.
Tesbih koleksiyonculuğu yaptığı ve özel her tesbih için ayrı bir şiir yazar, o kadar çok beğeni alır ki, ünü tüm tesbih camiasında anılır.
Sipariş üzerine tesbihlere şiir yazmaya başlar...
Tesbih camiasındaki ünü çocukluktan beri yaptığı aşçılığın önüne geçer. Tesbih koleksiyonunu genişletir. Mezatlara katılır, tesbih fuarlarını ziyaret eder ve kendini birden tesbih dünyasının içine bulunuyor. Kısa sürede yazdığı şiirler ile ün yapar.
Aşık usta kimdir?
Nevşehir doğumlu, Hollanda Rotterdam şehrinde yaşayan, yine aynı şehirde ülkenin en lezzetli fırın tavuklarını satan Kip010 tavuk restoranı işletmektedir.
Adım Kürşat Göçer, iç Anadolu’nun küçük bir köyünde doğmuşum. Rahmetlik Babaannem koymuş adımı. Bizim oralarda adettir, erkek evlat olunca ya Büyük babasının ismi konur yada Aile büyükleri koyar çocuğun ismini zamanlar tabi çocuk doğu doğmaz nüfusa kayıt yapılmaz köy hayatı işte, Şehirde ilçede işleri olacakta gitmişken çocuğun kimlik kartını da çıkaralım diyecekler. Gel zaman git zaman Ben deyim 8 siz deyin 9 yaşında Türkiye Cumhuriyetinde resmi olarak yerimizi aldık. Âmâ doğum tarihinin senesi yanlış ayı yanlış günü yanlış kadar sene geçince tabi unutuluyor. Eskilerde bu olay çoktur, doğum tarihleri belirsiz ama zaman bellidir. Ekinlerin yeşerdiği zaman doğdu, kar yağdığı zaman doğdu, yapraklar dökülüyordu, ekinler biçiliyordu falan filan zamanlardı. Güzel zamanlardı…Fazla uzatmadan sizlere doğduğum zamandan AŞIK USTA lakabını alana kadarki hayatımı 11 kıtalık şiir ile özetlemek isterim.
AŞIK USTA DEDİLER
Sordum büyüklere doğduğum günü
Tarihi bilmiyoz kışta dediler
Dedimki ne zaman açtım gözümü
Çamurda yağmurda yaşta dediler
Hatırımda kalmış mektepten izler
Annem zayıfımı babamdan gizler
Atalardan gelen o meşhur sözler
Akıl yaşta değil başta dediler
Mektepten kendimi saldım çayıra
Sahipsiz olanı Mevla’m kayıra
Arayan peşimden gelmez bayıra
Geziyordur dağda taşta dediler
Beynime kazınmış baba korkusu
Sigara yüzünden bitmez sorgusu
Anladım sonradan çıktı kokusu
Bu çocuk çalışsın boşta dediler
Fıttığın Ali var çırak seçici
İşi sağlam ama biraz ezici
Verdiler elime örsü çekici
Nasibin demirden tasta dediler
Altı ay çalıştım tasım dolmadı
Cepte metelikten eser kalmadı
Rest çekip gittim oda olmadı
Kafadan birazcık hasta dediler
Otelde çalışan Ahmet abime
Haber saldım derman olsun derdime
Yaşım on üç gittim gurbet eline
Bu çocuk köyüne küstü dediler
Otele başladım işim bulaşık
Boyuma bakanın kafa karışık
Üç gün denediler beni yaklaşık
Maşallah yel gibi esti dediler
Bulaşık yalaşık büktü belimi
Aşçıya kalfaya açtım dilimi
Şekere hamura soktum elimi
Senin işin artık pasta dediler
Ergenim durmuyor kanımın hızı
Gönlüme hükmetti halamın kızı
Dinmek bilmiyor kalbimde sızı
Bu günler Bu aşık yasta dediler
Anlatmayım artık varda ötesi
Bu garibin fırında yandı ketesi
Otelde çalışan aşçı çetesi
Benden için Aşık usta dediler
Son yazdığı şiiri:
Kapandım içime saklıyım şimdi
Gönlüme küskünüm kader diyemem
Ben kendime bile gizliyim şimdi
Beynimden çıkardım haklı olmayı
Öğrendim kendime sınır koymayı
Her gelen şerri hayra yormayı
Ellere Bıraktım yaslıyım şimdi
Gözlerim gönlüme çağlayan nehir
Kanıma karışmış öldüren zehir
Görünmez oluyor görünen şehir
Uzaktan yakına sisliyim şimdi
Sıkışır ansızın göğüs kafesim
Birkaç dakika durur nefesim
Yaşamaktan yana kalmaz hevesim
Ölüme haykıran deliyim şimdi
Gittim aşıkların geçmiş çağına
Haykırdım Ferhat’ın karlı dağına
Çığ düştü şirinin gönül bağına
Eriyen karların seliyim şimdi
Tesbih şiirini sesli olarak YouTube videosunda dinleyebilirsiniz.
©TURKİNFO.NL
FACEBOOK YORUMLAR