Uluslararası Tarım Fuarı Konya'da açıldı
Başbakan Yardımcısı Türkeş: "Her nevruz yeni bir yılı haber verir. Bu nevruz ise yalnız yeni bir yılı değil, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin 2023'te daha güçlü, daha müreffeh bir dünya devleti olması stratejisinde önümüzdeki en büyük engel olan yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarının yıkacağı bir dönemi haber vermektedir. 16 Nisan'da önümüze gelecek sandık bize bu engelleri aşma imkanı sağlayacaktır" "Halk oylaması ardından uygulanacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi bizi 2023'e taşıyacak, istikrar ortamını yaratacaktır. Ülkemizi hak ettiği yere taşımak için gerekli olan değişiklikleri yapmayı sorun olarak görenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin önünü açacak hamleleri yapmamanın sorumsuzluk olduğunu gözardı etmektedirler"
Türkeş, TÜYAP Konya Uluslararası Fuar Merkezi'ndeki 15. Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı'nın açılışında, çiftçininin alın terinin toprakla yoğrularak yaptığı üretimin, Türkiye'nin geleceği için çok kıymetli ve stratejik olduğunu vurguladı.
Tarımda bir ülkenin kendi kendine yetebiliyor olmasının, başka sanayilerdeki durumdan çok farklı olduğuna işaret eden Türkeş, her sektörde talebin karşılanamadığı durumlarda ürünlerin başka pazarlardan ithal edilebileceğini ancak tarımın toprağa ve tabiata bağlı olması sebebiyle üretimdeki düşüşün küresel ölçekli olacağını söyledi.
Bu sebeple 2023 hedeflerine ulaşmak isteyen Türkiye'nin dünya gıda piyasasının dalgalanmalarına ve küresel şoklarına, kendi milli tarım üretimiyle karşı koyabilmesi gerektiğini anlatan Türkeş, bunun yegane yolunun da kendi kendine yetebilmekten geçtiğine dikkati çekti.
Türkeş, tek başına bu hedefin dahi Türkiye için yetersiz olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bugün Türk sanayicisi birçok ürünü üretecek fabrikayı kendi bilgi birikimiyle kuracak kapasiteye ulaşmış. Türkiye'nin tarım sanayisinde başarabileceği çok daha fazla şeyler vardır. Ülkemiz bu sanayi ve teknoloji birikimini planlı şekilde tarım sanayine yönlendirmesiyle, kendi kendine yetmekten daha fazla yapmayı başardı, dahasını da başaracaktır. 2050 yılında 10 milyara yaklaşacak nüfusuyla dünya her gün artan gıda ihtiyacının karşılanmasında ciddi problemler yaşayacaktır. Türkiye'nin gelişen tarımı bu ihtiyacın karşılanmasında önemli pay sahibi olabilir. Hem Türkiye hem dünya gıda arzı açısından önemli olan bu hedefe ulaşmak için ülkemizin kaynakları ve alt yapısı yeterlidir."
- "16 Nisan'da önümüze gelecek sandık, bize engelleri aşma imkanı sağlayacaktır"
Nasıl tarlalardaki ekinler filizlenmek için su ve güneşe ihtiyaç duyuyorsa, tarım sanayininin kalkınabilmesi için de siyasi kararlılık ve istikrarın şart olduğunun altını çizen Türkeş, şöyle devam etti:
"Her nevruz yeni bir yılı haber verir. Bu nevruz ise yalnız yeni bir yılı değil, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti'nin, 2023'te daha güçlü, daha müreffeh bir dünya devleti olması stratejisinde önümüzdeki en büyük engel olan yönetim karmaşaları ve istikrarsızlık duvarlarının yıkacağı bir dönemi haber vermektedir. 16 Nisan'da önümüze gelecek sandık bize bu engelleri aşma imkanı sağlayacaktır. Son yıllarda her türlü küresel kriz ve dış şoklara karşı daha dayanıklı bir Türkiye olduğunu kimse inkar edemez. 2008 küresel finansal krizi ve 15 Temmuz gibi büyük şokların ardından bile Türkiye'nin büyümeye devam etmesi, bu durumun en açık göstergesidir. Ancak daha uzun vadede bir strateji yürütmeden de bu durumun kalıcı bir sisteme dönüşmesi mümkün değildir. Halk oylaması ardından uygulanacak Cumhurbaşkanlığı Sistemi bizi 2023'e taşıyacak, istikrar ortamını yaratacaktır. Ülkemizi hak ettiği yere taşımak için gerekli olan değişiklikleri yapmayı sorun olarak görenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin önünü açacak hamleleri yapmamanın sorumsuzluk olduğunu gözardı etmektedirler. Zira istikrar ortamının tahsis edilemediği ortamlarda uzun vadeli hedeflerden ve kalkınma programlarından söz edilemez."
- "Yatırım için de siyasi tutarlılık ve adalet su ve güneş gibidir"
Türkeş, her ülkenin kalkınması için yatırımın şart olduğunu belirterek, yatırım için de siyasi tutarlılık ve adaletin, su ile güneş gibi olduğunu söyledi.
Bu iki temel ihtiyacın karşılanmadığı taktirde toprakların çorak kalacağını dile getiren Türkeş, "Milli sermayemiz ne kadar güçlü de olsa yeni pazarlarla yeni teknolojiler sağlayacak yabancı yatırımcılar her daim ekonomimize canlılık getirecektir. Politik istikrar ve uluslararası normlarda çalışan bir adelet sistemi ise yabancı yatırımcı için olmazsa olmazdır." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Türkeş, bu ortam sağlanmadığında yabancı yatırımcı yatırım yapmayacağını, hatta ülkedeki var olan yatırımlarını da sonlandırabileceğine işaret ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Oylayacağımız bu anayasa değişikliği uzun vade daha önce yaşanan siyasi çalkantıların ülkemize verdiği zararları göz önünde bulundurarak bir daha yaşanmaması için bir çözümdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin sahip olduğu maddi ve manevi kaynaklarla gelişmişlik ölçeğinde daha iyi bir yeri hak ettiği aşikardır. Fakat mevcut sistemdeki yönetim karmaşası yaratan durumlar, dönem dönem siyasi krizleri ortaya çıkarmıştır. Bu krizler ise daha derin ekonomik ve sosyal kayıplara yol açmıştır. Milletimize 16 Nisan'da bunu değiştirmek için söz hakkı veriyoruz. Halkımızın da oyunu istikrar ve kalkınmaya 'evet' şeklinde kullanacağına da inancımız tam. Şimdi aklınıza 'herşeyi bu manaya' bağlıyorsunuz gibi bir fikir gelebilir ama bu gerçekten çok önemlidir. Bir ülkede belli bir hukuk düzeni ve yönetim istikrarı olmadığında topraktan ürün alırsın ama ondan sonra onu pazarlayana kadar kırk tane sıkıntıyla karşı karşıya kalırsın. İşte biz bu yeni dönemde bu problemleri aşmak, problemlerin üstesinden gelmek için bu gayretleri yapıyoruz. "
- "300 bin ziyaretçiyi buraya getirmeyi hedefliyoruz"
TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri Genel Müdürü İlhan Ersözlü ise Konya Tarım Fuarı'nın kendi konusunda Türk tarım sektörünün gururu olduğunu söyledi.
Türkiye'de farklı şehirlerde tarım ve haycancılık konusunda fuarlar gerçekleştiğini anlatan Ersözlü, "Bu fuarlar içerisinde katılım, kapladığı metrekare, yurt içi ve yurt dışından gelen yüzbinlerce ziyaretçisiyle Konya Tarım Fuarı sektörün en büyük tarım fuarıdır. Aynı zamanda İtalya, Almanya ve Fransa ile beraber Avrupa'nın en önemli 4. büyük fuarından bir haline gelmiştir. 300 bin ziyaretçiyi buraya getirmeyi hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye Tarım Alet ve Makineleri İmalatçıları Birliği (TARMAKBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Önal da tohumu, gübre ile ilacı toprak ve bitkiyle buluşturacak olan son teknolojiye sahip tarım makinalarının kullanımına önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
Makinaların giderek daha kapasiteli ve akıllı hale geldiğini aktaran Önal, "Yatırımların altında kalkabilmemiz için ülkemizin kısa, orta ve uzun vadede tarımsal mekanizasyon yönetim ve destekleme politikası oluşturulması noktasında bir paydaş olarak bizden istenilen katkıyı sunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim." dedi.
- Türkeş'ten Hollanda'ya "lale" göndermesi
Konuşmaların tamamlanmasının ardından Türkeş ve protokol üyeleri, fuarın açılışını gerçekleştirdi.
Beraberindekilerle standları gezen Türkeş, lalelerin sergilendiği standa uğradı. Burada Türkeş, "Bunlar orijinal Türk lalesi değil mi? Orijinali yani. Başka ülkelerin yaptığı gibi taklit ve çalma değil. Bunlar Türk lalesidir. Hollanda gibi aşırma değildir." diye konuştu.
Tuğrul Türkeş, daha sonra fuarda sergilenen bir traktöre bindi. Traktörü inceleyen Türkeş, yetkililerden bilgi aldı.
Programa, Konya Valisi Yakup Canbolat, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, milletvekilleri ve çok davetli kişi katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR