Bakan Bozdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu

Adalet Bakanı Bozdağ: (5) "(Almanya'da tırla Noel pazarına girerek 12 kişinin ölümüne neden olan DEAŞ mensubu Anis Amri ile irtibatlı oldukları öne sürülen 3 şüpheli) Biz, bu konularda Almanya gibi bakmayız. Orada, terör eylemine katılmış insanları himaye eden bir yaklaşımı Türkiye asla benimsemez" "FETÖ'cü olan birisini iknaya çalışmak abestir. Onu ikna etmek yerine onların hakkında soruşturma açılıp onların örgüt üyeliğinden yargılanması daha doğrudur. Çünkü bunlar örgüt üyesi. Örgütün adamları bu propagandayı yapıyor" "Ben de merak ediyorum, bu Deniz Yücel'i Almanya'nın Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan diğer vatandaşlarından ayıran vasfı nedir ki Alman hükümeti bunun üzerinde bu kadar duruyor? Merak ediyorum, diğerlerinden farkı nedir? Alman devleti ve hükümeti için bu kadar kıymetli olmasının sebebini açıklamalarında fayda var." "Türkiye cezaevlerinde 7'si tutuklu, 22'si hükümlü 29 Alman vatandaşı var. Ben Adalet Bakanı olduğum dönemde ne Alman Adalet Bakanı ne de Alman hükümetinin başka yetkilileri tutuklu ve hükümlü diğer Alman vatandaşları için böyle bir kamuoyu oluşturma, baskı yapma, açıklama yapma, konuyu gündemde tutma gibi gayret ve çabanın içerisine girmedi. Herhangi bir mektup falan da yazmadı. Ama Deniz Yücel tutuklanınca Sayın Merkel başta olmak üzere Adalet Bakanı ve diğer siyasi aktörler bu konunun üzerine düştü."

Bakan Bozdağ, AA Editör Masası'na konuk oldu
Editör: Turkinfo.nl
21 Mart 2017 - 04:13
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Almanya'da tırla Noel pazarına girerek 12 kişinin ölümüne neden olan terör örgütü DEAŞ mensubu Anis Amri ile irtibatlı oldukları öne sürülen 3 şüphelinin iadesine ilişkin Almanya'dan şu ana kadar bir talep gelmediğini belirterek, "Biz, bu konularda Almanya gibi bakmayız. Orada, terör eylemine katılmış insanları himaye eden bir yaklaşımı Türkiye asla benimsemez." dedi.

Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda ABD'nin tavrının hatırlatılması ve neden anlama zorluğu çekildiğinin sorulması üzerine Bozdağ, ortada bir anlama zorluğu olmadığına işaret etti. Bozdağ, "Bu bildiklerini kabul ettikleri zaman onu ellerinde tutmamamları lazım, hemen vermeleri lazım. Eğer bizim gönderdiğimiz delillere itibar ederlerse bunun gereğini yapmaları lazım. Bizim ortaya koyduğumuz belgeleri tartışıyorlar. 'Biz sizin gibi düşünmüyoruz.' diyerek, orada onun çalışmasını imkan ve fırsat yaratıyorlar." diye konuştu.

Terörist başı Gülen'in hala Türkiye aleyhine kullanılabileceğinin düşünüldüğünü anlatan Bozdağ, FETÖ'nün Türkiye aleyhine 15 Temmuz'a kadar kullanışlı bir malzeme olarak görüldüğünü ifade etti.

Bozdağ, 15 Temmuz'dan sonra FETÖ'nün Türkiye aleyhine kullanışlı bir malzeme olma vasfını kaybettiğine işaret ederek, batılı ülkelerin bunu mutlaka bir gün idrak edeceğini söyledi.

"Berlin'deki noel pazarı saldırısı kapsamında Türkiye'de gözaltına alınan 3 kişi, Almaya'ya iade edilecek mi?" sorusu üzerine Bozdağ, şu ana kadar Almaya'dan böyle bir talep gelmediğini bildirdi. Bozdağ, "Biz, bu konularda Almanya gibi bakmayız. Orada, terör eylemine katılmış insanları himaye eden bir yaklaşımı Türkiye asla benimsemez." dedi.

"Siz özellikle bu daha çok klasik anlamda alt tabanı ibadet olan kesime dönük delilleri net olarak anlatacağınız bir çalışma planlıyor musunuz?" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'de darbe teşebbüsünü FETÖ'nün yaptırdığına ve yaptığına dair kimsede bir tereddütü olmadığına işaret ederek, bu konuda asker içesindeki FETÖ'cü generaller ve onlarla hareket edenlerin itirafları ve ciddi deliller olduğunu anlattı.

- "Savcı Bharara, Türkiye'ye Rıza Sarraf üzerinden operasyon başlattı"

FETÖ'nün hala örgüt mensuplarını motive eden ve diri tutmaya çalışan açıklamalar yaptığına dikkat çeken Bozdağ, "Bu konuda FETÖ'cü olan birisini iknaya çalışmak abestir. Onu ikna etmek yerine onların hakkında soruşturma açılıp onların örgüt üyeliğinden yargılanması daha doğrudur. Çünkü bunlar örgüt üyesi. Örgütün adamları bu propagandayı yapıyor. Darbenin başarısız olduğu saatten itibaren FETÖ'nün yaptığı açıklama var, 'Herkes insin meydana, fotoğraf çekilsin, bunu da paylaşsın.' diye talimatlar geldi." ifadesini kullandı.

Bozdağ, FETÖ'nün lehine açıklama yaptırtmak için siyasilere ve gazetecilere ciddi paralar aktardığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Şu anda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hakimleri dahil, Avrupa Konseyinin, Avrupa Birliği'nin ve siyasi aktörlerin tamamına mailler gönderildi. Yani o maili gönderenlerin hiçbirisinin o maili yazdığı kanaatinde değilim. Örgüt bir mekanizma kuruyor, o ilgili kişiye gönderiyor ve ilgili kişi yoluyla mailler gönderiyor. Ve bu mailler sayesinde algı operasyonları yapılıyor. Savcı Bharara, Türkiye üzerine Rıza Sarraf üzerinden operasyon başlattı. Bu FETÖ-Bharara ortaklığıyla başlayan bir soruşturmadır. Onun üzerine Bharara'yı kahraman ilan ettiler, takipçi sayısı birden bire fırladı."

- "Dünya ve Türkiye büyük bir algı operasyonuyla karşı karşıya"

FETÖ'nün İngiltere'de parayla rapor yayınlattığını belirten Bozdağ, örgütün, Amerika'daki seçimleri etkileyecek derecede bir para aktarımı yaptığını ifade etti.

Bozdağ, ABD'de bağış yapılmasının legal olduğunu ve bu yoldan ciddi paralar dağıtıldığını kaydederek, ABD'li yetkililerin bu bağışları irdelemesi gerektiğini söyledi.

Yapılan araştırmalarla örgüt lehine açıklama yapan siyasetçilerin ortaya çıkacağını işaret eden Bozdağ, "Gazeteciler bana soru soruyorlar. Şimdi sorduğu soruya bakıyorum, Türkiye'de gazetecilik yapan birinin o ayrıntıda bir olayı takip etme şansı yok. Anadolu Ajansı Türkiye'nin gözde ajansı. Anadolu Ajansının bile o ayrıntıda bir konuyu takip edip bilmesi, sorması mümkün değil. ABD'li bir gazeteci bana bir soru soruyor. Bakıyorum mümkün değil bunu bilmesi. Belli ki soruyu eline vermişler." şeklinde konuştu.

Bozdağ, Hollanda'daki kamu görevlileri içinde de örgüt mensuplarının olduğuna işaret ederek, "AİHM'e örgüt üyelerinin açtığı davalar var. Daire davaları gündeme alıp görüşecek, bir karar verecek. Ret kararı verecek, görüşme sırasında davacı davasını çekmiş. Ret kararı çıkmasın diye örgüt bütün davaları takip ediyor. Türkiye'deki pek çok hakim savcının telefonlarına şu anda örgütün talimatıyla her gün onlarca şeyler gönderiliyor. Büyük bir algı operasyonuyla hem dünya hem de Türkiye karşı karşıya." değerlendirmesinde bulundu.

- "Türkiye cezaevlerinde, 29 Alman vatandaşı var"

"Almanya hükümetinin hem Alman hem Türk vatandaşı Deniz Yücel'in tutuklanmasını yakından takip etmesi ve 15 Temmuz süreciyle birlikte Türkiye'de tutuklanan başka Alman vatandaşları da olmasına karşın Yücel'e bu kadar önem vermelerinin sebebi ne?" sorusu üzerine Bozdağ, kendisinin de bunu merak ettiğini söyledi.

Bozdağ, "Türkiye cezaevlerinde 7'si tutuklu, 22'si hükümlü, 29 Alman vatandaşı var. Ben Adalet Bakanı olduğum dönemde ne Alman Adalet Bakanı ne de Alman hükümetinin başka yetkilileri tutuklu ve hükümlü diğer Alman vatandaşları için böyle bir kamuoyu oluşturma, baskı yapma, açıklama yapma, konuyu gündemde tutma gibi gayretin, çabanın içerisine girmedi. Herhangi bir mektup filan da yazmadı." bilgisini paylaştı.

Yücel'in tutuklanmasıyla birlikte Almanya Başbakanı Angela Merkel başta olmak üzere, Adalet Bakanı ve diğer bütün siyasi aktörlerin bu konunun üzerine düştüğünü herkesin bu konunun çözülmesi için harekete geçtiğini, Türkiye'yi haksız ve mesnetsiz bir şekilde suçladıklarını ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:

"İşin doğrusu ben de merak ediyorum, bu Deniz Yücel'i Almanya'nın Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan diğer vatandaşlarından ayıran vasfı nedir ki Alman hükümeti bunun üzerinde bu kadar duruyor ve Adalet Bakanı sırf Deniz Yücel için özel mektup yazıyor. Merak ediyorum diğerlerinden farkı nedir? Alman devleti için ve Alman hükümeti için bu kadar kıymetli olmasının sebebini açıklamalarında fayda var. Eğer vatandaşsa vatandaşların hepsi kanun önünde eşittir. O zaman diğer vatandaşlar için neden aynı hassasiyet, aynı duyarlılık gösterilmiyor da Deniz Yücel için böyle bir hassasiyet var. Bunu da ben merak ediyorum işin doğrusu, nedenini ben de merak ediyorum. Ben de aracılığınızla onlara sorayım da onlar bunu bir açıklasınlar. Bunun diğerlerinden daha fazla eşit olmasının, daha imtiyazlı, ayrıcalıklı bir pozisyonda bulunmasının sebebi nedir? Sonradan Alman vatandaşı olmuş birisi, çifte vatandaş. Ama diğer Alman vatandaşlarından bunu bu kadar farklı kılan nedir, ben de işin doğrusu merak ediyorum."

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Deniz Yücel'in "terör örgütü propagandası yapmak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından şu anda tutuklu olduğunu ve tutuklama kararının bağımsız Türk yargısınca verildiğini belirterek, "Konu siyasal bir konu kesinlikle değildir. Kendisine isnat edilen ciddi suçlamalar vardır. Bu suçlamalar hakkında karar verecek de bağımsız Türk yargısıdır. Karar siyasi karar değildir, hukuki karardır." dedi.

(Bitti)

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!