Rus ambargosu dava konusu olabilir
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Artıran "Rusya'nın Türkiye menşeli gıda ürünlerine uyguladığı ithalat kısıtlaması, gerek GATT Anlaşması'nın maddeleri ve gerekse DTÖ'nün 'Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşması' hükümleri kapsamında dava konusu edilebilir". TEPAV Çok Taraflı Ticaret Araştırmaları Merkezi Başkanı Aran "Örgüt, iki ülkenin istişareyle soruna çözüm bulmasını isteyecek. Bu gerçekleşmezse Rusya'dan Türk mallarına uyguladığı ambargoyu kaldırmasını talep edecek, aksi halde Türkiye'ye karşı ambargo koyma hakkı doğacak".
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Tahkim Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Pınar Artıran, AA muhabirine, DTÖ sistemi içerisinde ülkelerin normal koşullar altında birbirlerine karşı mal ticareti bakımından GATT prensipleri çerçevesinde ayrımcılıktan uzak davranma zorunlulukları bulunduğunu söyledi.
Artıran, istisnai durumlarda ve 'gereklilik' testinden geçmeleri halinde ticarette eşitlik prensibi yükümlülüklerinin bir kenara bırakılabileceğini de dile getirdi.
Aynı prensip ve bağlantılı hak ve yükümlülüklerin, hizmetler ticaretini düzenleyen Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kapsamında da yer aldığını anlatan Artıran, "Halihazırda Rusya'nın Türkiye menşeli gıda ürünlerine uyguladığı ithalat kısıtlaması, gerek GATT Anlaşması'nın maddeleri ve gerekse DTÖ'nün 'Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşması' hükümleri kapsamında dava konusu edilebilir. Öte yandan Rusya Federasyonu ile ticari ilişkilere konu teşkil eden turizm ve inşaat hizmetleri alanında da GATS'tan kaynaklanan benzer hak ve yükümlülüklerin tartışılması söz konusu olabilecektir" diye konuştu.
- "Rusya, 'Güvenlik İstisnası'nı gerekçe gösterebilir"
Pınar Artıran, ekonomik ve ticari yaptırımların genellikle politik sebeplerle gündeme getirildiğini ancak DTÖ kuralları çerçevesinde bu duruma Rusya'nın "ulusal güvenlik menfaati"ni gerekçe olarak sunabileceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hüküm GATT 21 ve GATS'ın ilgili maddelerinde yer alan 'Güvenlik İstisnası' olup, üye devletlerin esaslı güvenlik menfaatlerini korumak üzere gerekli addettikleri durumlarda ticari ve ekonomik yaptırım uygulama hakkını saklı tutuyor. Geçmişte pek çok ekonomik yaptırım DTÖ üyesi devletler tarafından, 21. maddenin ‘savaş ve uluslararası ilişkilerdeki diğer acil durumlar’a ilişkin b fıkrası kapsamında hukuki gerekçeye büründürülmüştür. Örneğin, Arap Birliği üyeleri geçmişte İsrail’e ve İsrail’le ilişkisi olan firmalara karşı boykot kararlarını, Ortadoğu sorununun ortaya çıkardığı istisnai koşullara bağlamışlardır. Yine benzer şekilde DTÖ’nün kuruluşundan önceki GATT dönemine rastlayan 1985 yılında ABD, karşılıklı olarak Nikaragua ile tüm mal ve hizmet ihracat ve ithalatını durdurduğunu GATT üyesi devletlere bildirmiş ve bu uygulamayı da 21. maddede yer alan ulusal güvenlik istisnasına ilişkin hükmü ileri sürerek gerekçelendirmiştir. Keza, ABD'nin Küba'ya ilişkin yaptırımlarında da bu maddenin 'savunma kalkanı' olarak devreye girdiği görülür."
Artıran, söz konusu maddenin, politik nitelik taşıması nedeniyle daha önce hiçbir GATT/DTÖ paneli aracılığıyla uyuşmazlıkların çözümü mekanizması çerçevesinde ileri sürülmediği için bu konuda bir içtihat bulunmadığını belirterek, "Ayrıca DTÖ üyesi devletler de yine genel olarak bu konu ile ilgili ihtilaflarda pozisyon almaktan veya taraf tutmaktan imtina ederler" diye konuştu.
- "Keyfi bir uygulama"
TEPAV Çok Taraflı Ticaret Araştırmaları Merkezi Başkanı Bozkurt Aran da DTÖ'nün belirli istisnai durumlarda ülkelere mal ithalatını yasaklama kararı almasına izin verdiğini anımsattı. Rusya'nın Türkiye'ye uyguladığı ambargoyu iç hukuk kurallarına dayandırdığını dile getiren Aran, bunun DTÖ'nün 21. maddesine atıfta bulunarak gerçekleştirilmediğine dikkat çekti. Aran, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun bir nedeni olmalı. DTÖ'ye atıfta bulunması için Rusya'nın kendisini yakın tehdit altında gördüğünü söylemesi gerekiyor. O zaman da muhtemelen Rusya'nın uluslararası ilişkileri sorgu altına alınabilinir. Rusya'nın Türkiye'ye karşı ekonomik ve ticari yaptırım düzenlemeleri yüzde yüz DTÖ kurallarına aykırı. Rusya, Türk mallarının içinde de seçim yapıyor. Örneğin limona yasak koymuyor, diğer mallara yasak koyuyor. Rusya'nın hukuken bunu yapması mümkün değil. Bu, keyfi bir uygulamanın sonucu."
Rusya'nın DTÖ üyeliği için 18 yıl mücadele ettiğini anlatan Aran, Türkiye'ye haksız muamele yapıldığını ve DTÖ'ye başvurusunda haklı olduğunu belirtti. Türkiye'nin DTÖ'ye başvurusunun ardından yaşanacak gelişmelere ilişkin de bilgi veren Aran, "Örgüt, iki ülkenin istişareyle soruna çözüm bulmasını isteyecek. Bu gerçekleşmezse Rusya'dan Türk mallarına uyguladığı ambargoyu kaldırmasını talep edecek, aksi halde Türkiye'ye, karşı ambargo koyma hakkı doğacak" değerlendirmesinde bulundu.
- Putin de DTÖ kurallarını hatırlatmıştı
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Rusya'nın gümrükteki Türk menşeli malları gereksiz yere bekletmesinin, Türk firmalarını yasaklayıcı, kısıtlayıcı muamelelere tabi tutmasının DTÖ kurallarına aykırı olduğunun altını çizmişti. Türkiye'nin DTÖ çerçevesinde sahip olduğu hakları sonuna kadar kullanacağını vurgulayan Elitaş, Rusya'nın ticaret kuralları dışında ortaya koyduğu yanlışların hukuk nezdinde de takip edileceğini açıklamıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2014'de Batılı ülkelerin Rusya'yı Ukrayna'daki krize müdahil olmakla suçladıktan sonra uyguladığı yaptırımların DTÖ kurallarına aykırı olduğunu iddia etmiş, Rusya'nın bazı ortaklarının DTÖ prensiplerini terk ettiğini ifade etmişti.
Rusya, 2013'te Moldova, Ukrayna ve Litvanya'ya, geçen yıl ise Letonya, Estonya, Polonya, Hollanda ve İzlanda'ya gıda ağırlıklı ithalat ambargosu uygulamıştı.
FACEBOOK YORUMLAR