KPMG Gayrimenkul Kredileri Barometresi

KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, Türk bankacıların, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılık kararını değerlendirdiklerinde, İrlanda, Hollanda ve Türkiye'yi önümüzdeki 12-18 aylık süreçte olumlu etkilerin beklediğini, Türk bankacıların, Brexit ile Londra'dan çıkan Körfez gayrimenkul fonlarının yeni adresinin İstanbul olacağını düşündüğünü kaydetti.

KPMG tarafından, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 17 ülkeden 90'dan fazla banka yetkilisi ile yapılan görüşmeler sonucu hazırlanan Gayrimenkul Kredileri Barometresi 2017 araştırması yayımlandı.

Buna göre, Türkiye'den araştırmaya katılanların 3'te 2'si bankalar için gayrimenkul finansmanını stratejik anlamda "çok önemli" olarak değerlendirdi.

Bankaların kredilendirme faaliyetleri içerisinde gayrimenkul finansmanına yoğunlaşma düzeyinin arttığını düşünenlerin oranı yüzde 66 iken, son 12-18 ayda sağlanan gayrimenkul finansmanının yüzde 73'ü yeni gayrimenkul geliştirme projelerine ayrıldı.

Türkiye'deki banka temsilcileri, yabancı bankaların geleneksel gayrimenkul kredileri piyasasındaki en büyük rakipleri olduğu görüşünde birleşti.

Gayrimenkul kredilerine ayrılan karşılıkların seviyesine bakıldığında, katılımcıların 3'te 2'si seviyeyi "yeterli olanın üzerinde" değerlendirirken, geri kalan kısım mevcut seviyenin yeterli olduğunu bildirdi.

Öte yandan, katılımcıların 3'te 2'si gelecek 12-18 aylık süreçte bankacılık sektörünün gayrimenkul portföyü büyüklüğünde herhangi bir değişiklik olmayacağını, yüzde 33'ü ise artış beklediğini kaydetti.

- "Türkiye, gayrimenkul fonlarının girişiyle hareketli bir döneme adım atacak"

Araştırmaya göre, gayrimenkul finansmanında kredi hacmi artmasına karşın 2017'nin ilk yarısında Avrupa'da toplam yatırım hacmi geriledi. Söz konusu dönemde Avrupa'daki toplam işlemlerin yarısından fazlası ise Almanya ve İngiltere'de gerçekleşti.

Araştırmaya katılan 17 ülkede tercih edilen varlık sınıfı konut olurken, konutu ofis takip etti. Finansman açısından bankaların en az tercih ettiği alan ise otel sektörü oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen KPMG Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sinem Cantürk, "Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılık kararını değerlendirdiğimizde, İrlanda, Hollanda ve Türkiye'yi önümüzdeki 12-18 aylık süreçte olumlu etkiler bekliyor. Türk bankacılar, Brexit ile birlikte Londra'dan çıkan Körfez gayrimenkul fonlarının yeni adresinin İstanbul olacağını düşünüyor." ifadelerini kullandı.

Katılımcıların, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Doğu Avrupa'da rakibi olmayan Türkiye'nin, gayrimenkul fonlarının girişiyle hareketli bir döneme adım atacağı görüşünde birleştiğini aktaran Cantürk, şunları kaydetti:

"Yatırım yoğunluğu ve getiri anlamında çevresinde rakibi bulunmayan İstanbul'un Brexit sürecinden karlı çıkacağına yönelik bir anlayış var. Brexit, piyasaların genelinde ise belirsizlik anlamına geliyor. Avrupa'nın gayrimenkul sektöründe az gelişmiş piyasaları olarak gösterilen Güney Kıbrıs ve Çekya’nın ise bu tablodan özellikle zararlı çıkacağı düşünülüyor. Avrupa'daki düşük genel faiz oranları, toplam kredi portföyündeki büyümeyi daha da körüklüyor. Ancak bir yandan da alacak satışı piyasaları yükseliyor. Bankaların bu yıl satışa çıkaracakları toplam borç değerinin 100 milyon avro seviyesini aşma ihtimali çok yüksek."

Cantürk, tüm bunlara rağmen yine de Avrupa genelindeki ekonomik görünümün parlak olduğunu belirterek, düşük enflasyon, azalan işsizlik, yatırımların artması gibi olumlu sinyallerin gayrimenkul sektöründeki hareketliliği artırdığını belirtti.

Araştırmaya katılan Batı Avrupa ülkelerinin tümünde tam uyumlu kredi oranlarının yüzde 85'ten yüksek olduğunu aktaran Cantürk, bu oranın Bulgaristan, Hırvatistan ve Güney Kıbrıs için yüzde 65'in altında seyrettiğini bildirdi.