AB Azınlıklar ve Ayrımcılık Anketi değerlendirmesi
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, anket çerçevesinde ulaşılan sonuçların Müslümanlara ilişkin bölümünü değerlendirdi Değerlendirmeden: AB ülkelerinde yaşayan her 3 Müslüman'dan 1'i iş ararken ayrımcılığa maruz kalıyor Din temelli ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yükseliyor Müslümanların büyük çoğunluğu maruz kaldıkları nefret motivasyonlu taciz olaylarını bildirmiyor
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından değerlendirilen "Avrupa Birliği Azınlıklar ve Ayrımcılık Anketi"ne (EU-MIDIS II) göre, AB ülkelerinde yaşayan her 3 Müslüman'dan 1'i iş ararken ayrımcılığa maruz kalıyor, din temelli ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı giderek artıyor.
YTB, Avrupa Birliği (AB) Temel Haklar Ajansının (FRA) 2015-2016 döneminde düzenlenen EU-MIDIS II çerçevesinde elde edilen sonuçların Müslümanlara ilişkin bölümü hakkında değerlendirme yayımladı.
Raporda, AB genelinde 20 milyon Müslüman'ın yaşadığı, bunun, toplam nüfusun yüzde 4'üne tekabül ettiği belirtilerek, AB'deki Müslüman nüfusun yüzde 46'sının Fransa ve Almanya'da yaşadığı kaydedildi.
Türkiye'nin yanı sıra Kuzey Afrika, Sahra altı Afrika ile Güney Asya ülkelerinden kişilerin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre, Müslümanların yüzde 76'sı yaşadıkları ülkeye güçlü bağlılık hissettiğini belirtirken, kamu kurumlarına, nüfusun geneline göre daha çok güvendiklerine işaret edildi.
Müslümanların Avrupa toplumlarına katılmaları konusunda engellerle karşı karşıya kaldıkları vurgulanan raporda, bu engeller ayrımcılık, taciz, nefret motivasyonlu şiddet, polis durdurma ve aramaları olarak sıralandı.
Raporda, her 3 Müslümandan 1'inin iş ararken ayrımcılığa maruz kaldığı tespit edilirken bu durumun, toplumsal hayata anlamlı katılımı olumsuz etkilediğine dikkat çekildi.
Her 4 Müslüman'ın 1'i etnik veya göçmen kökeni nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldığına dikkat çekilen rapora göre, geleneksel veya dini kıyafetler gibi görünür dini semboller, her 3 Müslüman'dan 1'inin ayrımcılık, taciz veya polis kontrolüne takılmasına neden oluyor.
Ankete katılanların yarısı ev veya iş ararken ya da sağlık hizmetlerine ulaşmaya çalışırken isimleri, ten renkleri ya da dış görünüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldıklarını ifade etti.
Araştırmaya katılan Müslümanların yüzde 91'i, yaşadıkları nefret motivasyonlu taciz olayını polise ya da herhangi kuruma bildirmediğini ifade ederken, ayrımcılığa uğrayan Müslümanların sadece yüzde 4'ünün bunu eşitlik, insan hakları ya da ombudsman kurumlarına bildirdiği ifade edildi.
İkinci nesil Müslümanlar, birinci nesle göre polise ve yargı sistemine daha az güvenirken Türklerin Hollanda, Almanya, Belçika ve Danimarka'da diğer etnik gruplara göre polise daha fazla güvendiği belirtildi.
EU-MIDIS I ve EU-MIDIS II arasında yapılan kıyaslamaya göre, 2008 yılında Müslümanların yüzde 79'u yaşadıkları ayrımcıları bildirmezken, 2016 yılında bu oran artarak yüzde 88 seviyesine geldiği ifade edildi.
Yapılan kıyaslamada ayrıca Türklerin ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranı yüzde 24'ten yüzde 20'ye düşerken, din temelli ayrımcılığa uğradığını düşünenlerin oranının yüzde 10'dan yüzde 17'ye ulaştığı kaydedildi.
FACEBOOK YORUMLAR