Barış Yürüyüşüne yapılan saldırıyı kınıyoruz
DSDF, Türkiye’nin başkenti Ankara’da düzenlenen Emek, barış ve demokrasi yürüyüşüne katılanlara yönelik bombalı saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz.
Kim yaparsa yapsın; bu saldırı barışa, demokrasiye ve düşünce özgürlüğüne karşı yapılmıştır. Bu bir kitle katliamıdır. İnsanlığa karşı suç işlenmiştir. Her türden şiddet ve terörü lanetliyoruz.
Bu saldırı; Türkiye’de 1 kasım tarihinde yapılacak olan seçimler öncesi, siyasi rekabetin şiddet temelinde artacağını gösteriyor. Bundan büyük kaygı duyuyoruz.
Saldırıda ölenlerin yakınlarına başsağlığı ve yaralananlara acil şifa diliyoruz. Yaşanan bu acı olay karşısında Hollanda’daki Türkiye kökenli vatandaşlarımızı ve sivil toplum kuruluşlarını sağ duyulu olmaya ve Hollanda’nın huzurunu bozacak tutum ve davranışlara karşı sorumlu bir duruş göstermeye çağırıyoruz.
Türkiye’de sular ısınıyor
Makine Mühendisleri Birliği TMMOB, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DISK, Tüm Tabipler Birliği TTB, Kamu Emekçileri Konfederasyonu KESK ve Eğitim Emekçileri Sendikası EĞİTİM-SEN gibi sivil toplum kuruluşları Türkiye’de ‘barış ve demokrasi’ özlemlerini dile getirecekti. Bu amaçla düzenlenen yürüyüş ilk belirlemelere göre 86 kişinin ölmesi ve 186 kişinin yaralanması ile sonuçlanan bir saldırı ile başlamadan durduruldu.
Hollanda’da yaşadığımızı unutmayalım
Akrabalarımızın, yakınlarımızın yaşadığı Türkiye’nin dünya kamuoyunda terör, şiddet ve siyasi ölümlerle anılan bir ülke haline gelmesi bizi derinden üzmektedir.
Bu gelişmeler Hollanda’daki vatandaşlarımızı da olumsuz etkiliyor. Bunu sosyal medyadaki nefret dolu karşılıklı paylaşımlardan anlıyoruz.
Bunun yanında; geçtiğimiz günlerde Hollanda’da bazı Türk ve Kürt dernekleri saldırıya uğradı. Saldırılar Hollanda basınında da yer aldı. Rotterdam Belediye başkanı konuyla ilgili Türk ve Kürtleri sükunete çağırırken, Parlamentoda konu hakkında Adalet Bakanlığına soru önergesi verildi. Kısaca; Hollanda’daki kamu yöneticileri Türkiye’deki siyasi çekişmeler ve çatışmaların Hollanda’ya sıçramasından rahatsızdır. Bu rahatsızlığı DSDF olarak biz de paylaşıyoruz.
Unutmayalım; Hollanda’da yabancı düşmanlığı gittikçe artmaktadır. Yukardaki türden gelişmeler sadece bu kesimlerin eline yeni kozlar verir. Bu sayede bizleri huzuru bozan ‘istenmeyen yurttaş’ olarak ilan edenlerin sayısı artar.
Bu nedenle; toplumumuzun her kişi ve kurumuna sesleniyoruz; “Türkiye’deki gelişmelere yönelik tepkilerinizi gösterirken saldırgan, kırıcı, dışlayıcı söz ve tavırlardan kaçınalım. Nefret söylemlerine izin vermeyelim. Bu tür tavırlara karşı çıkalım. Aksi durumda sadece bu günümüz değil, Hollanda’daki yeni kuşakların geleceği de olumsuz yönde etkilenir”.
FACEBOOK YORUMLAR