Anadolu'nun iz bırakan kadınları Hollanda'da

TwentseWelle Müzesi’nde açılan “Kadınlar: Tanrıçalar-Harem-Güç” adlı sergide Anadolu’da hüküm süren 10 farklı uygarlıkta iz bırakan 10 güçlü kadın tanıtılıyor



Enschede’deki TwentseWelle Müzesi’nde düzenlenen serginin açılışına Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Ron Keller, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Abdullah Koçapınar, serginin küratörü Lotje de Lussanet ve TwentseWelle Müzesi Müdürü Kees van der Meiden’in yanı sıra kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.  

TwentseWelle Müzesi’nde 16 Ağustos'a kadar açık kalacak sergide, Frigya, Lidya, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti dahil Anadolu’da hüküm süren 10 farklı uygarlıkta iz bırakan 10 önemli kadın tanıtılıyor.

Türkiye’deki 11 müzenin yanı sıra Berlin, Atina, Venedik ve Viyana müzelerinden ödünç alınan 180 objenin yer aldığı sergide, 10 kadına ait müzik aletleri, simgeler, heykeller, tablolar, minyatürler ve takılar sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.

Serginin açılışına katılan Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan, bu tür kültürel etkinliklerin iki ülke ilişkilerine önemli katkılar yaptığını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla açılan sergide, Türkiye’den ödünç alınan 130 eserin bulunduğunu kaydeden Arslan, “Anadolu coğrafyasında yaşayan 10 güçlü kadın şahsiyetin üzerine kurgulanmış bir sergi. Ağustos ayına kadar açık kalacak sergide pek çok farklı etkinlik de düzenlenmesi öngörülüyor. Kültür ve arkeoloji mirasımızın, Türkiye’deki kadınlar bakımından zenginliğimizin dünyaya tanıtılması bakımından çok önemli bir etkinlik. Umarım Hollanda kamuoyunda büyük ilgi bulur” diye konuştu.

Bu konseptte bir etkinliğin dünyada ilk kez düzenlendiğine işaret eden Arslan, Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarını sergiyi görmeye davet etti.

Serginin çok önemli mesajlar barındırdığına da vurgu yapan Arslan, şunları kaydetti:

“Birinci mesaj kadının bizim kültürümüzde çok önemli ve müstesna bir yeri olduğudur. Onun ötesinde önemli eserler barındıran böyle bir sergi, özellikle uluslararası kültür mirasına Ortadoğu coğrafyasında büyük zararlar veren DAEŞ gibi örgütlerle aramızda ne kadar fark olduğu, onların bizi asla temsil etmedikleri, hasta bir ideoloji olduklarını göstermek açısından da önemli bir fırsat teşkil edecektir.”

Yaklaşık 4 yıllık bir çalışmanın sonucu hayata geçirilen serginin kendi alanında bir ilk olduğunu belirten küratör Lotje de Lussanet, etkinlik kapsamında Kibele, Artemis, Meryem Ana, Theodora, Mama Hatun, Mihri Hatun, Kösem Sultan, Dilhayat Kalfa, Halide Edip Adıvar ve Halet Çambel’i farklı yönleriyle yansıtacak eserlerin sanatseverlerin ilgisine sunulduğunu söyledi.