Amsterdam Tartışmaları'nın 50'ncisinde Türk girişimciliği ele alındı
Türk Girişimciler, sızlanmaktan vazgeçip kendi gücümüzün farkına varmamız gerektiği uyarısında bulundular
Hollanda'da markalaşan 'Amsterdam Tartışmaları’nın 50'ncisi, “Diaspora, Sivil Diplomasi ve Türk Girişimcilerin Katma Değeri” temasıyla gerçekleştirildi.
Ahmet Suat Arı'nın moderatörlüğünde yapılan tartışmaya, Hollanda’nın tanınmış girişimcilerinden, aynı zamanda da Hollanda Türk İşadamları Derneği (HOTİAD) yöneticileri, Hikmet Gürcüoğlu, Şerif Aktürk veİsmail Üngüç konuşmacı olarak katıldılar.
Tartışma konuşmacıların iş hayatına atılma hikayeleri ile başladı. Konuşmacıların her birinin ayrı ayrı ilginç hikayeleri vardı. Ama hepsinin bu başarılı noktaya gelmelerinin nedeninin, 'Çok çalışmak ve yaptıkları işe inanıp profesyonel yaklaşımları' ile mümkün olduğu anlaşıldı.
Et ürünleri imalatçısı Koç Vleeswaren ortaklarından olan Hikmet Gürcüoğlu, Hollanda’ya okumak amacıyla gelip, Delft Teknik Üniversitesi'nden petrol yüksek mühendisi olarak mezun olmuş. Ancak, eğitimin ardından ağabeyinin başlattığı aile şirketinde çalışma hayatına başlamış.
Peynir üreticisi Kaasmakerij Özgazi sahibi Şerif Aktürk de, Almanya’ya okumak için gelmiş ve Aachen Üniversitesi'nde lisans ve yüksek lisans eğitimi alarak makine yüksek mühendisi olmuş. Akabinde de evlilik yoluyla Hollanda’ya gelmiş. Peynir işine de bir arkadaşının tesadüfen yaşadığı bir tecrübe sayesinde girmiş.
Gıda maddeleri toptancılığı yapan Serhat İmpex’in kurucusu İsmail Üngüç ise, 17 yaşında cebine 100 gulden konarak Hollanda’ya salınmış ve adeta 'ne halin varsa gör' denilmiştir. Her ne kadar İsmail Üngüç, şimdilerde kendini emekliye ayırmış ve işleri oğluna devretmiş.
Gerek Kaasmakerij Özgazi gerekse Koç Vleeswaren, sadece Hollanda ile sınırlı kalmayıp tüm Avrupa’ya yönelik ticaret yapıyorlar. Kaasmakerij Özgazi, yaklaşık 120 milyon avroluk yatırımla, dünyanın en modern beyaz peynir tesislerine sahiptir ve ürünleri 43 ülkeye pazarlanmaktadır. Raflardaki süt ve süt ürünlerinin (beyaz peynir, ayran, yoğurt gibi) neredeyse tamamı Özgazi tarafından üretilip, farklı markalarla müşteriye sunulmaktadır.
Koç Vleeswaren firması da, yine aynı şekilde kendi markaları olan Koç ve Sancak dışında farklı marka adlarıyla et mamülleri satışı yapmaktadır.
Tüm konuşmacıların üzerinde hemfikir oldukları en önemli husus, kendilerinin sadece girişimci olmadıkları, aynı zamanda kendilerini hem yaşadığımız ülke toplumuna hem de Türk toplumuna karşı sorumlu hisseden bireyler olduklarıdır. Bunun getirdiği sorumlulukla da, gerek organize, gerekse ferdi olarak topluma hizmet etmeye çalıştıkları görülmektedir.
HOTIAD ve CPD (Centre for Public Debate) gibi tanınmış oluşumların yanı sıra, inen başka kurumlara da destek vermekte olan Hikmet Gürcüoğlu yaptığı konuşmada, mevcut konjonktür ve Türkler'in konumunu değerlendirirken, Hollanda’da toz duman ve gürültü altında olduğumuzu, ırkçı ve ayrımcı söylemlere gündelik olarak muhatap olduğumuzu, ancak bizim bunlara prim vermeyerek, bardağın dolu tarafına bakmamız gerektiğinin altını çizdi. Madalyonun diğer yüzünün daha parlak olduğunu ve bizim de yılmadan mücadeleye devam etmemiz gerektiğini söyleyen Gürcüoğlu, Türkler'in Hollanda’da iki alanda kabuklarını kırdıklarını söyledi. Bunlardan birisinin girişimcilik, diğerinin de eğitim olduğunu ve 25 bine yakın girişimcinin, yaklaşık 100 bin ailenin ¼’ini oluşurduğunu söyleyen Gürcüoğlu, aynı durumun eğitim için de geçerli olduğunu söyledi. Bunun ciddi bir potansiyel olduğunu ve iyi yönlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gürcüoğlu, HOTIAD’ın da bu amaçla ortaya çıktığını sözlerine ekledi. 2004 yılında kurulan ve 30 üyesi olan bu girişimci derneğinin kendisine iki hedef koyduğunu, bunlardan birisinin Hollanda kurum ve kuruluşları nezdinde muhatap kurum olmak, diğeri de Türk toplumunun itici gücü olmak olduğunu söyleyen Gürcüoğlu, HOTIAD’ın bu yolda ciddi kazanımları olduğunun altını çizdi. Gürcüoğlu, kendilerinin artık hem meslek örgütleri tarafından hem de siyasiler tarafından muhatap kabul edildiğini, değişik faaliyetlerle özellikle gençleri farklı alanlarda başarılı olmaya teşvik eden projeler geliştirdiklerini de katılımcılarla paylaştı. Gürcüoğlu, artık sızlanmaktan vazgeçip kendi gücümüzün farkına varmamız gerektiğini ve bunun için de alanında başarılı girişimcileri, gençlerle buluşturmaya çalıştıklarını söyledi. HOTIAD olarak sadece girişimcilere değil aynı zamanda Türk diasporasının konumu ve çıkarlarına yönelik çalışmalara da destek verdiklerini söyleyen Gürcüoğlu, CPD’ye (Centre for Public Debate) hem kendisinin yönetim kurulu üyesi olarak, hem de HOTIAD’ın kurum olarak ciddi maddi destek verdiği söyledi.
Tartışmada 50 yılı aşkın göç sürecinin bu aşamasında, artık sadece kendi etnik grubuna yönelik girişimciliğin yaşama hakkının olmadığına, hem çeşitliliğin hem de profesyonelliğin geliştirilmesinin elzem olduğuna da vurgu yapıldı. Gürcüoğlu’na göre çeşitlilik noktasında ciddi gelişme söz konusuyken, Şerif Aktürk ise, bu alanda anlayış problemlerinin olduğuna dikkat çekti. 25 bine yakın girişimci olmasına rağmen nitelik konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyen Aktürk, ciddi bir işletme planı eksikliği, yanlış bütçe yönlendirmesi ve profesyonelliğe uymayan tavırların da gözlemlendiğini söyledi.
Şerif Aktürk’ün altını çizdiği bir başka önemli husus da, rakiplerin takındıkları tavır oldu. Aktürk, bu büyük işletmelerin ya rekabet yoluyla ya da satın alma yoluyla girişimcilerin önünü kesmeye çalıştıklarını, haliyle onlarla baş edebilmek için de onların sahalarına girilmemesi gerektiğini söyledi.
Üçüncü konuşmacı İsmail Üngüç ise, Türkler'in girişimciliğinin korkusuzca devam ettiğini, Türkler'in girişimcilik cesaretinin Hollandalılarca anlaşılmayacak kadar yüksek olduğunu vurguladı. Üngüç, üçüncü ve dördüncü nesil Türkler'in daha da başarılı olacaklarına inandığını belirtti.
Sonuç olarak da Türk girişimcilerin sadece gelir elde etmek isteyen fertler olmadığı, onların aynı zamanda toplumsal sorumluluk da taşıdıkları ve bu uğurda maddi ve manevi katkı sağlamayı tabii bir tavır olarak gördüklerine vurgu yapılırken, toplumda ayakların yere sağlam basabilmesi için her alanda başarılı olunması gerektiği ve girişimcilerin de bu noktada ciddi sorumlulukları olduğu anlaşıldı.
FACEBOOK YORUMLAR