Adalet Bakanı Bozdağ Yozgatta:
"Türkiye kendi geleceğine kendi karar verecek, kendi istikametini kendi çizecek, kendi yönetim şekline kendi karar verecektir. Başka ülkelerin buna müdahale etme hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Biz buna da izin vermeyeceğiz" "Bu millet, her şeyin en güzelini yapmaya en doğrusunu yapmaya hepimizden daha haizdir. Biz buna inanıyoruz. Milletimize güveneceğiz, milletimizin desteğini alacağız, milletimizin bu yolu açmasını sağlayacağız"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Türkiye kendi geleceğine kendi karar verecek, kendi istikametini kendi çizecek, kendi yönetim şekline kendi karar verecektir. Başka ülkelerin buna müdahale etme hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Biz buna da izin vermeyeceğiz." dedi.
Bozdağ, Saraykent Süt Üreticiler Birliği’nin bir dinlenme tesisinde düzenlenen genel kurul toplantısında, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, kalıcı istikrar ve güçlü iktidarlar için önemli olduğunu belirtti.
Son günlerde Avrupa'nın ayağa kalktığını anlatan Bozdağ, "Almanya bir yandan, Avusturya bir yandan, Hollanda bir yandan, İsviçre bir yandan, Danimarka bir yandan ve diğerleri de bir yandan. Gittik gördük, Saraykentlilerin bir ayağı Avrupa'dadır. Sizler, bizden daha iyi Avrupa’yı takip edersiniz, orada olup bitenleri bilirsiniz. Zannedersiniz ki Türkler bir araya gelmişler Almaya'nın hükümet sistemini değiştiriyorlar. Telaşa kapılmış durumdalar. Zannedersiniz Türkler Hollanda'nın Avusturya'nın hükümet sistemini değiştiriyor. Biz ne Almanya'nın ne Avusturya'nın ne de Hollanda'nın hükümet sistemini değiştiriyoruz. Biz kendi hükümet sistemimizi tartışıyor ve değiştirip, değiştirmeyeceğimizi oylayacağız. Değiştirirsek de Türk milletinin ve Türkiye'nin hükümet sistemini değiştireceğiz." diye konuştu.
Bozdağ, hükümetin sürekli kavga ettiği, terör belasından kurtulmayı başaramayan, enerjisini içinde harcayan bir Türkiye istendiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Biz de diyoruz ki siz ne hesap yaparsanız yapın bu millet kendi geleceğine dair kararı kendi verecektir. Buradan öyle bir cevap vermeliyiz ki Merkel yerinden şöyle bir zıplamalı. Hollanda'nın ırkçı başbakanı, adamları ve oradaki Türklere ve Müslümanlara her türlü ayrımcılığı yapanlar en büyük cevabı milletimizden 'Evet'lerle almalıdır. Türkiye kendi geleceğine kendi karar verecek, kendi istikametini kendi çizecek, kendi yönetim şekline kendi karar verecektir. Başka ülkelerin buna müdahale etme hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Biz buna da izin vermeyeceğiz. Herkese telaş düşmüş şimdi. PKK terör örgütü, 'AK Parti ile MHP anlaştı bizi yok edecek' diyor ve telaş içerisinde. FETÖ telaş içerinde, DHKP-C telaş içerisinde, DEAŞ telaş içerisinde, diğer terör örgütlerinin hepsi telaş içerisinde. Ben bütün dostlarıma soruyorum başka bir şeye gerek kalmadan elinizi vicdanınıza koyun, Allah için cevap verin, bütün bu terör örgütleri Türk milletinin ve Türk devletinin huzurunu ve güvenliğini, dirliğini, birliğini her gün bombalıyor mu bombalamıyor mu? Yok etmek için uğraşıyor mu uğraşmıyor mu? Peki Türkiye'nin hayrına yararına bir anlık olsun nefes alabilirler mi? Alamazlar mı? Türkiye'nin güçleneceği daha ileri gidebileceği bir şeyi isterler mi? İstemezler mi? Şimdi Hollanda ister mi Almanya ister mi? Öbürleri ister mi? Hepsi bir arada. O zaman bizim bunların pozisyonunu görüp vicdan terazimizde tartmamız lazım. Bir yandan bakıyorsunuz Avrupa ayakta bütün 'Hayır'cılara en büyük desteği veriyor ve çalıştırıyor."
- "Milletimize güveneceğiz"
MHP'nin, AK Parti'nin, Büyük Birlik Partisi'nin "Evet" dediğini aktaran Bakan Bozdağ, "Saadet Partisi'nin tepesindeki üç beşi çıkın tabanı 'Evet' diyor. O zaman bizim burada oturup düşünmemiz gerekir. Biz de diyoruz ki aziz millet bunu bizden daha iyi düşünüyor, bizden daha iyi karar veriyor. Ben ona yürekten inanıyorum. Bunun için herkese vereceğiniz cevap sandıkta ortaya koyacağınız demokratik irade ile görülecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün anayasamız sizlere, bizlere, hepimize doğrudan Türkiye’yi yönetecek hükümeti seçme hakkı ve yetkisi vermiyor. Biz hükümet seçimi yapmıyoruz. Sadece milletvekillerini seçiyoruz. Milletvekilleri de kendi içinden hükümet çıkarıyor. Bu anayasa Türk halkını kendini yönetecek hükümeti doğrudan seçmeye ehil görmüyor. Bu referandumun ana sorusu işte budur. Soru şu, 'Siz Türkiye'yi yönetecek hükümeti doğrudan seçmek istiyor musunuz istemiyor musunuz?' Biz hükümeti doğrudan sandıkta seçelim istiyorsanız 'evet' diyeceksiniz. 'Yok biz seçmeyeceğiz, biz bir aracı seçeceğiz, vekiller olsun, vekiller kendi içinden hükümet çıkarsın' diyorsan, o zaman 'hayır' diyeceksiniz. Kendimizi bu işe layık görmüyorsanız 'hayır' diyeceksiniz. Ben seçmeliyim. Millete bir yetki veriliyor, bir hak veriliyor, bir güç aktarımı yapılıyor ama adında halk olan parti, diyor ki 'aman ha siz bu gücü almayın, bu yetkiyi almayın, bu hakkı almayın. Siz bizi seçin, biz sizin adınıza en doğru kararı Ankara’da veririz.' Yok öyle, milletvekilini, cumhurbaşkanını, belediye başkanını nasıl bu millet seçiyorsa, sandıkta doğrudan hükümeti de bu millet kendi seçecektir. Bu millet, her şeyin en güzelini yapmaya en doğrusunu yapmaya hepimizden daha haizdir. Biz buna inanıyoruz. Milletimize güveneceğiz, milletimizin desteğini alacağız, milletimizin bu yolu açmasını sağlayacağız. Çünkü açılan yol, Türkiye'nin yolu olacaktır. Bu bir partinin, bir şahsın işi değil, bir devletin, bir milletin bekasıyla doğrudan ilgilidir. Onun için de biz bütün farklılıkları bir tarafa bırakarak sandığa gidiyoruz."
Bozdağ, "Mesele Türkiye meselesidir, millet meselesidir. Onun için de birlikte hareket edelim, birlikte sandığa gidip, birlikte 'Evet' verip, Türkiye'nin önünü, yolunun açmalıyız ve yeni Türkiye’nin temelinin inşallah 16 Nisanda birlikte atmalıyız." dedi.
FACEBOOK YORUMLAR