Maliye Bakanı Ağbal:

Maliye Bakanı Naci Ağbal, alıcı ve satıcıdan yüzde 2’şer olmak üzere yüzde 4 oranında alınan tapu harcını 30 Eylül’e kadar yüzde 3’e düşürdüklerini belirterek, bunun piyasada önemli bir canlanma meydana getireceğini söyledi. Ağbal, düzenlemenin bütçeye 900 milyon liraya yakın bir maliyeti olacağını ancak ekonomide meydana gelecek çarpan etkisi ve satışlardan kaynaklanan diğer vergilerle elde edilecek gelirlerle bu maliyetin aşağı geleceğini bildirdi.

Ağbal, TV 24’te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bugün açıklanan bütçe rakamlarını değerlendiren Ağbal, bütçede işlerin yolunda ve kontrol altında olduğunu söyledi. Ağbal, bütçenin ekonomiye destek vermeye devam ettiğini ve edeceğini vurguladı.

Bütçedeki esneklik payını kullanarak gerek vergi indirimleri gerekse de harcamalar yoluyla ekonominin büyümesine, istihdama destek olacaklarını aktaran Ağbal, "Türkiye bugün bütçede yakaladığı performansla bütçe açığında, borç yükünün milli gelire oranında son derece iyi bir durumda." ifadesini kullandı.

-"Şubat ayı rakamlarıyla işsizlik tekrar aşağı gelecek”

İşsizlik rakamlarını da değerlendiren Ağbal, işsizlik oranlarında yukarı yönlü bir trend olsa bile Türkiye ekonomisinin hala istihdam yaratmaya devam ettiğini bildirdi.

Maliye Bakanı Ağbal, istihdamın sürekli arttığını ancak aynı zamanda iş gücüne katılma oranının da yükseldiğini, daha fazla insanın iş aradığını dile getirdi. Ağbal, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla biz zaten bu gelişmeleri görerek olağanüstü yeni bir milli seferberlik başlattık. Bugün TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamları aralık ayına ilişkin. Yani bizim istihdamda başlattığımız milli seferberlik programından önceki döneme ilişkin bir gelişme. Bu da şunu gösteriyor, hükümet olarak istihdamdaki gelişmeleri çok dikkatli bir şekilde izledik ve istihdamda milli seferberlik projesini de Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde başlattık. Bu projenin ne kadar isabetli olduğunu aralık ayı rakamları da gösteriyor. Biz bu programa ocak ayı içerisinde başladık, Şubat ayı içerisinde Çalışma Bakanımız da zaman zaman rakamları veriyor, bir anda ilave 250 bin Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan kayıtlar artı, yani istihdamda başlattığımız bu seferberlik karşılığını gösterdi. Dolayısıyla bundan sonra, özellikle şubat ayından sonra başlamak üzere işsizlik rakamları tekrar aşağı yönlü gelecek, istihdamdaki artış oranı da yukarıya gidecek."

Başlatılan istihdam seferberliğinin işletmeler tarafından olağanüstü ilgi gördüğüne dikkati çeken Ağbal, "Önümüzdeki şubat ayına ilişkin istihdam rakamları açıklanmaya başladığı andan itibaren, zaten bu rakamların tersine döndüğünü hep beraber göreceğiz. Onun için istihdamda herhangi bir paniğe gerek yok." diye konuştu.

- Tapu harçlarında yüzde 25 indirim

Maliye Bakanı Ağbal, tapu harçlarındaki indirim konusuna da açıklık getirdi. Normalde tapu harçlarının alıcı ve satıcıdan yüzde 2’şer olmak üzere yüzde 4 oranında alındığını belirten Ağbal, “Şimdi yaptığımız düzenlemeyle bunu 30 Eylül’e kadar yüzde 3’e düşürdük, yani tapu harçlarında yüzde 25 oranında indirime gittik.” dedi.

Konut sektörüne yönelik bir süredir önemli düzenlemeler yaptıklarını ve indirimlere gittiklerini hatırlatan Ağbal, bir taraftan vergi maliyetlerini düşürerek konut ve iş yerinde inşaat maliyetlerinin aşağı gelmesine destek verdiklerini, diğer taraftan da talebi tetikleyecek, talebi artıracak düzenlemeleri hayata geçirdiklerinin ifade etti.

Ağbal, tapu harçlarında yaptıkları düzenleme ile özellikle konut ve iş yeri stokunda piyasada bir canlanma meydana geleceğine işaret ederek, "Tahminlerimize göre bunun bütçemize yaklaşık 900 milyon liraya yakın bir maliyeti olacak ama ekonomide meydana getireceği çarpan etkisi, bu maliyeti başka vergilerle elde edeceğimiz gelirlerle aşağı çekecek." değerlendirmesinde bulundu.

- "Halklar arasındaki ilişkiler, Avrupa’daki basiretsiz yaklaşımlara teslim edilemez”

Hollanda ile yaşanan gerilimin ekonomiye etkilerinin sorulması üzerine de Ağbal, Hollanda’da yaşananların çok üzücü ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Naci Ağbal, diplomatik yöntemlerle ve uluslararası hukukun Türkiye’ye sağladığı imkanları kullanarak bu konuyla ilgili misliyle karşılığın verileceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

“İşin bir de ekonomi tarafı var, halklar arasında, ülkeler arasındaki ilişkiler Avrupa’daki bu siyasetçilerin kısa dönemli, basiretsiz yaklaşımlara teslim edilemez. Türkiye ile bugün Avrupa Birliği arasında çok ciddi ekonomik ilişkiler var. Biz bugün doğrudan yatırımların yüzde 80’ini Avrupa’dan alıyoruz. İhracatımızın büyük bir kısmını Avrupa’ya yapıyoruz ve ciddi anlamda da Avrupa’dan kaynak çekiyoruz. Avrupa’da maalesef bir süredir aşırı sağın yükselmesi, Türkiye düşmanlığı, Türkiye düşmanlarının Avrupa içerisinde yürüttükleri kampanyalar gerçekten üzücü ve bu basiretsiz siyaset yüzünden Avrupa Birliği kendi geleceğini tartışır noktalara geldi. Buna karşın Türkiye büyüyor, Türkiye güçleniyor. Avrupalı yatırımcılar bugün en fazla Türkiye’ye ilgi gösteriyor. Neden? Türkiye’nin potansiyelini gördükleri için. Kimse şundan endişe etmesin, sonuna kadar bunun takipçisiyiz, sonuna kadar uluslararası hukuku bu anlamda kullanacağız ama bu işin ekonomik tarafını buradan ayırt etmek lazım. Hangi kanaldan hangi yöntemle hangi odaklar Türkiye’ye bir tavır almışsa, aynı kanallara, aynı odaklara aynı yöntemlerle ve misliyle cevap vereceğiz."

- "Piyasalar 'evet'i satın aldı"

Ağbal, referandumun sonuçlarının ekonomiye etkilerinin sorulması üzerine de piyasaların "evet"i satın aldığını söyledi. Herkesin şu anda hesabını referandumda "evet" çıkacağına yönelik yaptığını dile getiren Ağbal, gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında yatırımcı ve tüketicilerin kanaatinin bu yönde olduğunu ifade etti.

Anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesiyle elde edilecek siyasi istikrarın, ekonomik istikrar ortamını pekiştireceğini belirten Ağbal, "Türkiye’ye bakın, geçmişte yaşanan ekonomik krizlerin üstünü kaldırın, altından siyasi krizler çıkıyor. Yani ekonomik krizler kendi başına çıkmıyor. Bir anayasa fırlatılıyor, ertesi gün ekonomik kriz çıkıyor. Adı ekonomik kriz ama altındaki faktöre bakıyorsunuz siyasi kriz. Dolayısıyla Türkiye’yi siyasi krizlerden ilelebet kurtaracak olan, istikrarı getirecek olan bu yeni sistemle siyaseti dar çevrelerin değil, milletin yanında yapanlar ayakta kalacak." ifadelerini kullandı.

- Bakanlığa personel alımı

Maliye Bakanlığına alınacak personel konusundaki soruyu da yanıtlayan Ağbal, şunları kaydetti:

"Yaklaşık 300 civarında vergi müfettişi alımı planlıyoruz. Yine gelir uzmanlığı sınavında da 2 bin kadar bir sayı planlamamız var. Bu konuda Başbakanlıkla gerekli yazışmaları yapıyoruz. Gelir uzmanlığında 2 bin, vergi müfettişliğinde 300 ama bir de maliye uzmanlığı ve defterdarlık uzmanlığı var. Bu konularla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Dolayısıyla o çalışmalar bittiğinde de Maliye’de bu sene inşallah önümüzdeki aylarda ciddi anlamda idareyi kuvvetlendirecek genç arkadaşlarımızı alacağız."