Acıların Kadını, Uygur lider Rabia Kadir'in öyküsü
Ezilmekte olan Uygur Türkleri'nin, sürgündeki lideri olan Rabia Kadir mücadeleyi sürdürüyor
ACILARIN KADINI !
'Ezilişimize ve yok edilişimize dünya seyirci kalıyor' diye haykırmakta olan Rabia Kadir yine ağlattı.
15 Kasım 1946 günü, Çin'in Sincan Uygur Bölgesi'nde, Uygur halkı eziyet içinde yaşarken, o soğuk günde bir kız çocuğu dünyaya gelmişti. Ailesi çok fakir olan bu kız çocuğuna Rabia adını verdiler. Doğu Türkistan olarak da bilinen Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşayanların haklarını savunacak ve O'nlara öncülük yapacak birileri bekleniyordu. O beklenen kişinin o gün doğan Rabia olacağını hiç kimse aklından bile geçirmemişti.
Soyadı Kader (Kadir) olan Rabia, fakirlik içinde yaşarken eğitimini tamamlamaya çalışıyordu.
1978 yılında kendisine aşık olan ilk erkek olan Prof. Sıdık Hacı Rozi'nin evlenme teklifini geri çevirmeyen Rabia, çoluk çocuğa kavuştuktan sonra Sincan'da Ticaret Odası Başkanı olmuş ve 1992 yılında da Milli Halk Kongresi Üyesi olmayı başarmıştı.
Üçünü kendi doğurduğu, ikisini de evlatlık edindiği 5 çocuklu Rabia, akranları gibi pasif değildi. Kadınlığına ve gençliğine rağmen bir çamaşırhane açmayı başardı. Daha sonra tekstil işine başladı. Bu işte o kadar başarılı oldu ki, yaşadığı Urumçi'de iki büyük mağazanın sahibi olmuştu. Daha sonra bunlara süpermarketler eklendi. Öyle ki, Forbes Dergisi 1994 yılında O'nu, Çin'in en zengin 7'nci kişisi olarak ilan etmişti.
Kadın hakları savunuculuğu dikkatten kaçmayan Rabia, Çin hükümetinin de dikkatini çekmişti. Çin Hükümeti O'nu,
1995 yılında Pekin'de yapılan Dünya Kadınlar Konferansı'na katılan delegasyona eklemişti.
1997 yılında, Çin Halk Kongresi Üyesi olarak yaptığı bir konuşmada, Çin Hükümetinin Sincan politikasını çok sert bir şekilde eleştiren Rabia, O'na çok kızan hükümet tarafından Halk Kongresi üyeliğinden çıkarıldı.
Ama ne var ki, Çin hükümeti, bu başarılı kadını birden bire düşman ilan etti ve tutuklanması için karar çıkarttı. Yargılandığı mahkeme tarafından tam sekiz yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
1999'un ağustos ayında, Amerikan Kongresi üyelerine gizli belgeler verdiği iddiasıyla suçlanan Rabia Kadir, Çin İstihbarat elemanları tarafından pasaportuna el konularak gözaltına alındı.
Bill Gates'in yakın dostu olan Rabia Kadir'in milletvekili dokunulmazlığına rağmen,
polis teşkilatı tarafından Urümçi Havaalanı'ndan Taşkent'e hareket ederken çırılçıplak soyulmak suretiyle üstü arandıktan sonra, pasaportuna el konulmuştu.
Havaalanındaki tartaklamadan sonra, havaalanı yolu üzerinde bulunan İstihbarat Merkezi'ne getirilen Rabia Kadir'e, yurt dışına çıkış yasağı konuldu. 'Acı ve sıkıntı çeken Doğu Türkistan halkını bu kaostan kurtararak soydaşlarıma model olmaya çalışıyorum' diyen Rabia Kadir için şu suçlamalar yapılmıştı:
- Doğu Türkistan’ın Feyzabad şehrinde meydana gelen deprem sonrası, bölgeye 10 kamyon yardım malzemesi göndererek, devleti küçük düşürmek ve halkı devlete karşı kışkırtmak.
- 4 Şubat Gulca direnişi sonrası çıkan çatışmalarda çocukları ölen, yaralanan ailelere para ve erzak yardımı yaparak, ayrılıkçı güçlere destek vermek.
- ABD'de ticari şirket kuran eşi Prof. Sıdık Hacı Rozi’nin yedi aydır ABD'den Çin'e dönmeyerek, siyasi faaliyetlerde bulunması.
Özellikle Uygur insanlarının iyiliği için her türlü fedakarlığı yapan Kadir’in, yıllar boyunca da bu uğurda başına gelmeyen kalmamış. Hapis’e defalarca girip çıkan Kadir, çevresindeki insanlar ve halkı tarafından ''İyilik meleği'', ''Özgürlük savaşçısı'' diye tanımlanıyordu.
Kadir, oğlu ve sekreteriyle birlikte Amerika'ya, eşinin yanına gönderileceği günü bekliyordu. Özgürlük savaşçısı Rabia Kadir bu yolda Çinliler'in elinde işkence bile görmüş. Bütün yaşadıklarına rağmen azimle yoluna devam eden bu kadından herkes ''güç timsali'' diye söz etmişti.
NORVEÇ'TEN RAFTO ÜDÜLÜ
Ama Rabia'nın başına gelenler dünya ülkelerinde yakından takip ediliyordu. Öyle ki, Norveç'te her yıl bir insan hakları savunucusuna verilen Rafto ödülü, Çin'de cezaevinde bulunan Doğu Türkistanlı Rabia Kadir'e verildi. Ödül komitesi, "Yabancılara bilgi vermekle'' suçlanarak cezaevine atılan Kadir'e verilen ödülün, "Çin yönetimine, Uygurların ve diğer azınlıkların ekonomik, kültürel ve sosyal haklarına saygılı olması yolunda çağrı'' anlamına geldiğini bildirdi.
Rabia Kadir'in eşi Prof. Sıdık Hacı Rozi, daha önce iş yapmak için gittiği ABD'de, Amerikan yönetimince desteklenen Özgür Asya Radyosu'nda çalışıyordu.
Özellikle ABD'nin baskısıyla hapisten çıkan Rabia Kadir, Bill Gates'in davetiyle ABD'ye gitti ve burada da bir şirket kurdu.
Daha sonra siyasi mücadelesini buradan tüm dünyaya yaydı.
Rabia Kadir, artık Uygurlar'ın sürgündeki lideriydi.
DÜNYADA TEŞKİLATLAMA
Rabia Kadir, bu zaman birimi içinde pek çok ülkeye giderek yurttaşlarını teşkilatlandırdı. Bu ülkeler arasında Hollanda başı çekiyordu.
UEDT eski başkanı ve Türkevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Veyis Güngör tarafından 3 defa Hollanda'ya davet edildi. Hollanda'ya her gelişinde, Hollanda hükümet yetkilileriyle de görüşme imkanları yaratıldı.
Hollanda'yı ziyaretleri sırasında kendisi ile görüştüğüm Rabia Kadir, çok iyi bir anne olmanın yanında, tam anlamıyla bir savaşçı görünümündeydi. Ama tabii ki bu savaşçı görüntüsü, özgürlük alanındaydı.
Hollanda'ya ilk geldiği zaman, dünyanın bazı ülkelerine seyahat edemediğini anlatıyordu. Çin hükümeti, Rabia'nın ülkelere girememesi için baskı unsurunu kullanıyordu.
Ne yazık ki, Rabia'nın giremediği ülkeler arasında Türkiye de vardı.
Türkiye, Çin'in diplomatik baskısı nedeniyle Rabia'ya giriş izni vermiyordu.
Rabia'nın Washington Büyükelçiliğimizden istemiş olduğu vize isteği 2006 ve 2007 yılarında geri çevrilmişti. Gerekçe ise, 'Türkiye'ye girmesi istenmeyen adam' olarak kayıt düşülmüş olmasıydı.
FACEBOOK YORUMLAR