AB, Batı Balkanlara genişlemek için oyunun kurallarını değiştiriyor
AB, Batı Balkanlara verdiği stratejik önem nedeniyle Fransa'yı ikna ederek Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile bir an önce müzakereleri başlatmak için genişleme stratejisinde bazı yenilikler yaptı.
Avrupa Birliği (AB), Batı Balkanlarda bulunan Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile Fransa'nın engeli nedeniyle başlatamadığı müzakere sürecinin önünü açmak için genişleme kurallarında bazı değişikliklere gitmeye hazırlanıyor.
AB'nin Batı Balkan ülkelerine yönelik yeni stratejisini Macar asıllı AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi tanıttı. Varhelyi yeni girişimi, "Genişleme önerisinin temel amacı Batı Balkan ülkeleri için yeni bir AB perspektifi sunmak." olarak özetledi.
AB Komisyonunun yeni genişleme planı, üye ülkeler tarafından onaylanması durumunda, sadece halihazırda müzakerelere başlamamış ve gelecekte aday olacak ülkeler için geçerli olacak.
Hukukun üstünlüğü vurgusu
AB'nin yeni genişleme planında en dikkati çeken özellik, hukukun üstünlüğüne daha fazla önem verilmesi oldu.
Varhelyi, Batı Balkan ülkelerinin özellikle "hukukun üstünlüğü konusunda daha fazla güven verici adımlar atmaları gerektiğinin" altını çizdi.
Yeni planda hukukun üstünlüğü bağlamında temel özgürlüklere daha fazla odaklanılacağını kaydeden Varhelyi, aynı zamanda demokratik kurumların işleyişi, kamu yönetimi gibi konuların da önem taşıdığına işaret etti.
Fasıllarla beraber 6 ana başlık
Hukukun üstünlüğüne verilen önem aynı zamanda fasıl açılma sürecindeki değişikliğe de yansıdı. Plan, müzakerelerin 6 ana başlıkla beraber yürütülmesini önerdi.
Bu çerçevede, plan yürürlüğe girdikten sonra aday ülkeler "temel unsurlar", "iç pazar", "rekabet", "kapsayıcı büyüme", "yeşil gündem", "sürdürülebilir bağlantısallık", "kaynaklar, tarım ve uyum" ile "dış ilişkiler" bağlamında 6 ana başlıkta müzakereleri yürütecek.
Hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükleri kapsayacak "temel unsurlar" başlığı ilk açılıp son kapatılırken, fasıllar bu başlıklar altına açılıp kapatılacak. Fasıl açma-kapama süresi de azaltılarak bunun 1 yıl içinde tamamlanması hedeflenecek.
Diğer taraftan yeni plan, aynı zamanda aday ülkede herhangi bir alanda gerileme kaydedilirse kapatılmış fasılların tekrar açılmasını öngörecek.
Aday ülke özellikle hukukun üstünlüğü alanında ciddi gerileme yaşarsa müzakere sürecini "durdurmak, askıya almak ya da sonlandırmak" mümkün olmakla beraber AB fonlarına erişim gibi bazı programları da durdurma ya da sonlandırma seçeneği doğacak.
Süreç siyasileşecek
Yeni plan aynı zamanda genişleme sürecini daha "siyasi" hale getirecek.
Tam olarak nasıl hayata geçirileceğine dair detayları paylaşılmasa da, müzakere sürecinde AB üyesi ülkeler daha aktif hale gelecek.
Bu bağlamda aday ülkelerle daha fazla zirve ve üst düzey toplantı yürütülecek. Üye ülkelerin aynı zamanda aday ülkelerin reformları yerine getirme sürecine daha fazla dahil olmaları sağlanacak.
"Öngörülebilir" bir süreç sağlanacak
Öte yandan, yeni plan ile AB, aday ülkelere "daha öngörülebilir" bir süreç sağlamayı vadediyor.
AB'nin aday ülkelerden beklentilerini daha açık bir şekilde ortaya koymayı hedefleyen plan, aynı zamanda bu beklentilerin yerine getirilmesi ya da karşılanmaması durumunda da olumlu ve olumsuz sonuçları daha açık bir şekilde karşı tarafa bildirmeyi amaçlıyor.
Türkiye’yi etkilemeyecek
AB Komisyonunun planı her ne kadar uluslararası basında köklü bir değişiklik olarak lanse edilse de, yeni sürecin halihazırda müzakerelere başlamış ülkeleri etkilemeyeceği teyit edildi.
Varhelyi, AB ile müzakere yürüten Batı Balkan ülkeleri Sırbistan ve Karadağ'ın arzu etmesi halinde sürece dahil olabileceklerini belirtirken, "Yeni kurallar Türkiye, Sırbistan ve Karadağ için geçerli değil. Oyunun ortasında kuralları değiştiremezsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa ikna olacak mı?
AB Komisyonunun yeni genişleme planının temel amacı, geçen ekim ayında Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile müzakerelerin başlatılmasına karşı çıkan Fransa'yı ikna etmek olarak değerlendirilebilir.
Fransa ile birlikte Danimarka ve Hollanda da söz konusu iki ülkeyle müzakerelerin başlatılmasına karşı çıkmıştı.
Bunun ardından Fransa, genişlemeye yönelik engeli kaldırmak için süreçte bazı değişiklikler talep etmişti.
Yeni plandaki hukukun üstünlüğü vurgusu ile üye ülkelere daha fazla dahil olma hakkı tanıma maddelerinin özellikle Fransa'yı memnun etmek için ortaya koyulduğu düşünülüyor.
Brüksel kulislerinde, Fransa'nın ikna olması durumunda Danimarka ve Hollanda'nın da genişleme karşıtı tutumunu yumuşatacağı değerlendiriliyor.
Öte yandan, Fransa her ne kadar yeni planı "önemli bir değişiklik ve olumlu bir gelişme" olarak karşılasa da, Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile müzakerelerin açılmasına onay verip vermeyeceğinin sinyalini açık bir şekilde vermedi.
AB'nin Batı Balkanlar ilgisi sınır tanımıyor
AB Komisyonu, üye ülkelerin yeni planı mayıs ayında düzenlenmesi planlanan Batı Balkanlar zirvesi öncesinde onaylamasını ve böylelikle Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile müzakerelerin bir an önce başlamasını bekliyor.
Yeni planın, söz konusu ülkelerle müzakerelerin başlamasının ardından aynı zamanda bir yatırım ve ekonomik kalkınma girişimini de etkinleştirmesi öngörülüyor.
AB üyeliğine büyük önem veren Kuzey Makedonya ve Arnavutluk'ta, yeni planının memnuniyetle karşılandığı görülüyor.
AB'nin Batı Balkanlara olan ilgisini kendi dışında bir gücü bölgede engelleme çabası bağlamında okumak mümkün görünüyor.
Batı Balkanlarda Rus nüfuzunu kısıtlı tutmak isteyen AB, aynı zamanda Türkiye'nin tarihi, coğrafi ve stratejik yakınlığı bulunduğu Balkan ülkeleriyle yoğunlaşan ilişkilerinin de önüne geçmek istiyor. Benzer bir şekilde Çin'in bölgede yoğunlaşan faaliyetleri de AB'nin yüzünü Balkan ülkelerine çevirmesine neden oluyor.
Söz konusu motivasyonların da, tüm engelleri aşmak için birliği "AB Anlaşması ve Kopenhag Kriterleri"yle açık bir şekilde ortaya konulan genişleme stratejisinin kurallarıyla oynamaya kadar iterek, Batı Balkanlara genişlemeye verilen öneme işaret ediyor.
FACEBOOK YORUMLAR