Wilders, İsrail'in varoluşsal bir mücadele içinde olduğunu ve bu mücadelenin sadece İsrail için değil, aynı zamanda Avrupa için de son derece önemli olduğunu vurguluyor. PVV lideri, İsrail'i bölgedeki tek demokrasi olarak nitelendiriyor ve ülkenin parlamentarizmdeki esnek yapısını övüyor. İsrail'in, parlamentonun tek bir oy farkıyla bile bir başbakanı görevden alabilecek demokratik bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor.
Wilders, Telegraaf gazetesine verdiği demeçte, "Yıllardır bizim savaşımızı onlar yapıyorlar," diyerek İsrail'in bölgedeki İslami aşırılıkla mücadelede Batı'nın bir kalkanı gibi hareket ettiğini ifade etti. Ona göre, İsrail'in düşmesi, Avrupa'nın da radikal İslamcı tehditler karşısında savunmasız kalacağı anlamına geliyor.
Wilders, İsrail'in İran'ın son saldırılarına nasıl yanıt vereceği konusunda İsrail'in kendi kararını vereceğine dikkat çekiyor ve bu durumun uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerektiğini savunuyor. İsrail'in yanıtının, bölgesel güvenlik ve küresel istikrar için kritik öneme sahip olacağını belirtiyor.
Bu açıklamalar, Wilders'ın uluslararası politikada İsrail'e duyduğu derin desteği ve İsrail ile Avrupa'nın güvenlik meselelerinde ne kadar iç içe geçmiş olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Wilders, Batı'nın İsrail'in güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğine inanıyor ve bu konuda somut adımlar atılması çağrısında bulunuyor.
©TURKİNFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: