Ukrayna'da iki yıl önce düşürülen yolcu uçağı
Olayın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen sorumlular hala bulunamadı
Amsterdam'daki Schiphol Havalimanı'ndan Kuala Lumpur'a gitmek üzere havalanan MH17 sefer sayılı uçak, Rusya sınırından 60 kilometre uzakta Ukrayna topraklarına düştü. Uçakta bulunan 298 yolcu ve mürettebattan kurtulan olmadı.
Rusya resmi haber ajansı İtar-Tass, uçağın roketle vurulmuş olabileceğini ileri sürdü.
Ukrayna İçişleri Bakanı Danışmanı Anton Gareşenko da Facebook hesabından yaptığı açıklamada uçağın 10 bin metre irtifada uçtuğu sırada 22 bin metre irtifaya kadar giden füzeler atan Rus yapımı Buk füze sistemiyle vurulduğunu iddia etti.
- Arama kurtarma çalışmaları
Kazadan üç gün sonra, arama çalışmalarına Ukrayna Olağanüstü Haller Devlet Hizmetinin (OHDH) 100 kişilik ekibinin yanı sıra maden işçileri, itfaiye ekipleri ve gönüllülerden oluşan yaklaşık 400 kişi katıldı.
OHDH, 21 Temmuz 2014'te, arama kurtarma çalışmaları sonucunda 282 yolcunun cesedine ve cesetlere ait 81 parçaya ulaşıldığını duyurdu.
Bölgede arama çalışmaları yapan Hollandalı heyetin başkanı Pieter Jaap Aalbersberg, 30 Nisan 2015’te Lahey’de düzenlediği basın toplantısında, enkaz arama çalışmalarının tamamlandığı belirtti.
Kazanın ertesi günü, Malezya Başbakanı Necip Rezak, uçağın düşmeden önce imdat çağrısı yapmadığı bilgisini verirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uçağın Rusya sınırına yakın bölgede düşmesine ilişkin, "Bu topraklardaki devlet, bu korkunç trajedinin sorumluluğunu taşıyor.” ifadesini kullandı.
Avustralya Başbakanı Tony Abbott, Rusya'nın tepkisinin tatmin edici olmadığı eleştirisinde bulunarak bağımsız soruşturma talep etti. ABD Başkanı Barack Obama da, Ukrayna'da düşen uçakla ilgili elde edilen delillerin, uçağın Ukrayna'daki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kontrol ettiği bölgeden fırlatılan karadan havaya füzeyle vurulduğuna işaret ettiğine dikkati çekti.
Kazadan iki gün sonraysa Ukrayna hükümeti, ayrılıkçıların, ülkenin doğusunda düşen Malezya havayollarına ait uçağa ilişkin kanıtları Rusya'nın da yardımıyla yok etmeye çalıştığını öne sürdü.
ABD istihbaratı, 23 Temmuz 2014’de, yolcu uçağının düştüğü olayla Rusya hükümetinin "doğrudan" bir ilişkisi olmadığını, ancak ülkenin doğusundaki Rus yanlısı ayrılıkçılara silah sağlayarak olayın "koşullarını hazırladığını" belirtti.
- AGİT'ten soruşturma çağrısı
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Daimi Konseyi, Ukrayna'daki uçak kazası ile ilgili "bağımsız uluslararası soruşturma yapılması" çağrısında bulundu.
Rus direnişçiler, AGİT gözlemcileri ve Ukraynalı yetkililerle işbirliği yaparak uluslararası soruşturma komisyonuna güvenli geçiş ve güvenlik sözü vermelerine rağmen soruşturmanın başında komisyonunun kaza bölgesinde serbestçe çalışmasına engel olmaya çalıştı.
AGİT temsilcileri, Hollandalı ve Avustralyalı uzmanlardan oluşan 101 kişilik ekip, 1 Ağustos 2014’de Malezya yolcu uçağının enkazına ulaştı.
AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu Başkanı emekli Büyükelçi Ertuğrul Apakan, yaptığı açıklamada, Uçak Kazaları Soruşturma Bürosu'nun, Malezya Havayolları'na ait Boeing-777 uçak kazasıyla ilgili ön raporunu onayladığını bildirdi.
Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) Başkanı Valentin Nalivayçenko, 7 Ağustos'ta Rusya yanlısı ayrılıkçıların Malezya uçağı yerine bir Aeroflot uçağı düşürmeyi planladıklarını, bu eylemle Rusya'nın Ukrayna'ya geniş kapsamlı saldırı gerçekleştirmesini amaçladıklarını iddia etti.
Rusya Soruşturma Komitesi tarafından 24 Aralık 2014’de yapılan açıklamada, gönüllü olarak Rusya tarafına geçen bir Ukrayna askerinin soruşturma komitesi müfettişlerince sorgulandığı kaydedildi. Ukrayna askerinin, Dnepropetrovsk yakınlarında bir askeri havaalanında görev yaptığı ve yolcu uçağının düştüğü gün SU-25 tipi uçağın R-60 tipi füzelerle havalandığını, iniş yaptığında bu füzelerin yerinde olmadığını anlattığı belirtildi. Açıklamada, itirafçının "Askeri uçağı Voloşin soyadlı bir pilot kullandı, pilot döndüğünde bir meslektaşına, 'O uçak, doğru zamanda ve doğru yerde bulunmuyordu' şeklindeki sözleri de yer aldı.
- BMGK toplantısı
BM Güvenlik Konseyi (BMGK), Malezya Havayolları uçağının düşmesi ile ilgili görüşmelerde bulunmak üzere İngiltere'nin talebiyle toplandı ve olayın aydınlatılması için bağımsız ve uluslararası bir soruşturma başlatılmasını, bölgeye engelsiz giriş izni verilmesini istedi.
ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Samantha Power, toplantıda yaptığı konuşmada, uçağın muhtemelen Rusya yanlısı ayrılıkçıların bulunduğu bölgeden atılan, karadan havaya SA-11 tipi bir füzeyle düşürüldüğü değerlendirmesine vardıklarını belirtti. Ayrılıkçıların olayın hemen başında askeri kargo uçağı düşürdüklerini zannederek olayı üstlendiklerini ve bunu sosyal medyada paylaştıklarını belirten Power, daha sonra uçağın sivil olduğu anlaşılınca sosyal medyadaki paylaşımları sildiklerini söyledi.
Diğer taraftan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vitaly Churkin ise yaptığı konuşmada, uçağın düşmesine ilişkin bağımsız bir araştırma yapılmasını desteklediklerini ancak soruşturma yapılmadan sonuca varılmasını doğru bulmadıklarını kaydetti. Uçağın düşmesinde Rusya yanlısı ayrılıkçılara yöneltilen suçlamalara ilişkin yorum yapmayan Churkin, Ukrayna'yı çatışma yaşanan bölgeden sivil uçak geçişine izin vermekle suçladı.
BMGK'da 29 Temmuz 2015’te, Malezya Havayolları'nın MH17 sefer sayılı Amsterdam-Kuala Lumpur uçağının Ukrayna'nın Rusya sınırına yakın bölgesinde 17 Temmuz 2014'te düşmesine ilişkin toplantı yapıldı. Toplantıda Avustralya, Belçika, Malezya, Hollanda ve Ukrayna tarafından hazırlanan BM Güvenlik Konseyi karar tasarısı oylamaya sunuldu. Uçağın düşmesinin soruşturulması için BM destekli uluslararası mahkeme kurulması talebini içeren karar tasarısını Rusya veto etti. 15 üyeli Konsey'de 11 üye lehte oy kullanırken Çin, Venezuela ve Angola çekimser kaldı.
- Hollanda'nın soruşturma süreci
Kazada 196 vatandaşını kaybeden Hollanda'nın Güvenlik Kurulu, Ukrayna'da düşen uçakla ilgili araştırmasının ön raporunu 9 Eylül 2014’de kamuoyuna açıkladı. Raporda, uçağın ''büyük olasılıkla dışarıdan gelen birden fazla yüksek enerjili nesne tarafından düşürüldüğüne'' dikkat çekildi. Raporun uçağın ''yerden fırlatılan füzeler'' tarafından düşürüldüğü ve yüksek hızlı nesnenin çarpmasıyla havada parçalandığı iddialarını güçlendirdiği belirtildi.
Malezya da düşen uçakla ilgili Hollanda tarafından hazırlanan raporun, havayollarının uçağın düşmesinde teknik veya personel kaynaklı sorumluluğu bulunmadığını gösterdiğini açıkladı.
Hollanda Güvenlik Araştırma Konseyinin (OVV) ABD, İngiltere, Malezya, Avustralya, Rusya ve Ukraynalı uzmanların desteğiyle olayla ilgili bir yılı aşkın süredir yürüttüğü araştırma 13 Ekim 2015’te kamuoyuyla paylaşıldı. OVV nihai raporunda, uçağın Rus yapımı BUK füzesiyle vurulduğu bildirildi.
Rapora ilişkin bilgi veren OVV Başkanı Tjibbe Joustra, Ukrayna'nın o dönemde hava sahasını kapatması için geçerli gerekçelere sahip olduğunu, ancak bunu yapmadığını vurguladı. Joustra, Ukrayna'nın doğusunda 320 kilometrekarelik bir alandan fırlatılan füzenin, kokpitin sol tarafına isabet ettiğini, olayın meydana geldiği gün farklı havayolu şirketlerine ait 60 uçağın da aynı bölgede uçuş yaptığını belirtti. Diğer yandan raporda BUK füzesinin kim ya da kimler tarafından ateşlendiğine atıfta bulunulmadı.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ise, OVV’nin düşen yolcu uçağıyla ilgili raporunun "siyasi" olduğunu savundu. Ryabkov, rapor hazırlanırken Rusya'nın "kapsamlı ve ön yargısız soruşturma" teklifinin dikkate alınmadığını belirterek, "Tüm bu tekliflerimize rağmen tek taraflı çıkarımda bulunulması, esasen siyasi bir siparişin yerine getirilmesi anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, 9 Ekim 2014’te, düşen Malezya uçağında hayatını kaybeden 298 yolcudan birinin başında oksijen maskesiyle bulunduğunu belirterek, bunun, uçaktaki herkesin aniden ölmediğine işaret ettiğini söyledi.
Hollanda hükümeti, savcılığın kazayla ilgili araştırmasına ilişkin 28 Ekim 2014’de meclise gönderdiği bilgide, uzmanların, uçağın düşme sebebi konusunda 4 senaryo üzerinde çalıştıklarını kaydetti. “Kaza, uçağın içinden olası terör saldırısı, karadan ya da havadan saldırı” şeklinde tanımlanan senaryolardan ilk ikisinin, eldeki verilere göre olası görülmediğine işaret edilen açıklamada, bu yüzden araştırmaların diğer iki senaryo üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekildi. Uçağın füzeyle düşürülüp düşürülmediğinin anlaşılması için araştırmanın kesin sonucunun beklenmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, savcıların cezai soruşturma için ABD’den kazaya ilişkin daha fazla bilgi alma arzusunda oldukları belirtildi.
Uçağın enkaz yerinde yapılan aramalarda Rus yapımı BUK füzesine ait parçanın bulunduğu bildirildi. Kazayla ilgili cezai soruşturmayı yürüten Hollanda merkezli ekibin, 6 Haziran’da dijital ortamda yayınladığı raporda fotoğrafına yer verilen parçanın, füzenin alt tarafına ait olduğu belirtildi.
- İngiltere'nin iddiası
İngiltere'deki "Bellingcat" adlı sivil araştırma platformu ise 4 Ocak'ta, yolcu uçağının düşürülmesinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Bellingcat tarafından hazırlanan raporda, uçağı vuran füze sisteminin Ukrayna’ya “üst düzey” onayla sevk edildiği kaydedildi. Rapor, BUK 3x2 adlı fırlatma sisteminin Rusya’daki Kursk askeri üssünden Ukrayna sınırı yakınındaki Milerovo’ya kadar 53. Uçaksavar Füze Tugayı’na bağlı bir konvoyla hareketini belgeledi. Raporda yer alan, uçağın düşürülmesinden bir ay kadar önceye, 23-24 Haziran 2014’e ait fotoğraf ve görüntüler, BUK 3x2’nin başka füze fırlatıcıları ve radar cihazı ile nakledildiğini gösterdi.
Diğer taraftan, Almanya'nın dış istihbaratından sorumlu Federal İstihbarat Teşkilatının (BND), Malezya Havayolları'na ait yolcu uçağının düşürülmesinden Rusya yanlısı ayrılıkçıları sorumlu tuttuğu öne sürülmüştü.
FACEBOOK YORUMLAR