Reklam

"Türkiye'de 80 bin biyolojik tür var"

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erişmiş "Dünyada biyoçeşitliliğin ekonomiye sunduğu katkı 45 trilyon dolar. Bunun 150 milyar dolarını Hollanda alıyor. Türkiye ise bu paydan sadece 15 milyar dolar alabiliyor". "Türkiye, biyoçeşitlilik açısından bakıldığı zaman Avrupa kıtasına eş değer bir potansiyele sahiptir. Avrupa'da 60 bin civarında bir biyolojik tür varken ülkemizde ise 80 bin biyolojik tür var".

"Türkiye'de 80 bin biyolojik tür var"
Editör: Turkinfo.nl
21 Ekim 2015 - 05:15
Reklam
Reklam

AFYONKARAHİSAR (AA) - CANAN TÜKELAY- Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş, "Türkiye, biyoçeşitlilik açısından bakıldığı zaman Avrupa kıtasına eş değer bir potansiyele sahiptir. Avrupa’da 60 bin civarında bir biyolojik tür varken ülkemizde ise 80 bin biyolojik tür var" dedi.

Erişmiş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biyoçeşitliliğin bir bölgedeki genler, bu genleri taşıyan türler, türleri barındıran ekosistemler ve bunları birbirine bağlayan olayların tamamını ifade ettiğini söyledi.

Biyolojik çeşitlilik kavramının kompleks yapısından dolayı zor anlaşıldığını belirten Erişmiş, kavramın başlangıçta tür zenginliğini açıklamak için kullanıldığını ifade etti.

- Üretim 4 kat artabilir

Erişmiş, bazı çiçekler bir meyve verirken başka bir çiçeğin 4 meyve verebildiğine işaret ederek, "Eğer ülke olarak biyoteknoloji çalışmalarına kanalize olur, endemik olan böyle bir türün yakın akraba zirai bitkilerine bu genleri aktarırsak üretim otomatik olarak 4 kat artar" diye konuştu.

İlaçların büyük bir kısmının doğrudan veya dolaylı yollarla biyolojik kaynaklardan sağlandığına dikkati çeken Erişmiş, şunları kaydetti:

"ABD'de kullanılan ilaçların en az yüzde 50'si bitki, hayvan veya mikroorganizmalardan gelen doğal bileşiklerden elde edilirken, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i doğa kaynaklı ilaçlara bel bağlamaktadır. Tabiatta biyolojik çeşitliliğin çok büyük bir kısmı ilaç potansiyeli açısından incelenmemiştir. Örneğin safran çiçeği, dünyanın en pahalı baharatı olma unvanını taşıyan endemik bir bitkidir. Safranın, baharat, boya maddesi, ilaç ve kozmetik sanayi ile halk hekimliğinde kullanıldığı bilinmektedir." 

- "Avrupa'dan daha zengin bir yapımız var"

Türkiye'de 12 bin bitki türü olduğunu dile getiren Erişmiş, şöyle devam etti:

"Dünyada biyoçeşitliliğin ekonomiye sunduğu katkı 45 trilyon dolar. Bunun 150 milyar dolarını Hollanda alıyor. Türkiye ise bu paydan sadece 15 milyar dolar alabiliyor. Türkiye, biyoçeşitlilik açısından bakıldığı zaman Avrupa kıtasına eş değer bir potansiyele sahiptir. Avrupa’da 60 bin civarında bir biyolojik tür varken ülkemizde ise 80 bin biyolojik tür var. Sürüngen çeşidinde de Avrupa'dan daha zengin bir yapımız bulunuyor. Doğada polenleri taşıyan ve çiçeklerde döllenmeyi sağlayan hayvanlardan biri kuşlardır. Türkiye'de 495 kuş türü var. Ülkelerin biyolojik türü ne kadar çok olursa tarımsal ürün çeşitliliği ve verimi de yüksek oluyor. Türkiye dünyada 5 mikro gen bölgesine sahip ülkelerden bir tanesi."

- Biyokaçakçılık riski

Erişmiş, biyokaçakçılık açısından Türkiye'nin risk altında olduğuna değinerek, "Türkiye, biyoçeşitliliği çok zengin bir ülke. Bu yüzden risk oluşturuyor. Biyokaçakçılığın önüne geçmek için Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından 2013 yılında eylem planı hazırlandı" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin biyoçeşitliliğin korunmasının önemine vurgu yapan Erişmiş, bitki genlerinin ülke içinde kalması için biyokaçakçılık ile etkin mücadelenin önemli olduğunun altını çizdi.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!