Sultanahmet'teki saldırıyı gerçekleştiren canlı bomba Suriye kökenli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde öğle yemeği verdi.

Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "İstanbul'da Sultanahmet Meydanı'nda meydana gelen ve Suriye kökenli bir canlı bomba saldırısı olduğu değerlendirilen terör olayını esefle kınadığımı belirtmek istiyorum" dedi.

Terör örgütünün eylemleri yüzünden bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşın hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini söyleyen Erdoğan, "Bu ihlali yapan devlet değil, terör örgütünün ta kendisidir" şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin sorunu terör sorunudur, Kürt sorunu değildir"

"Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla hiçbir sorunu yoktur. Yani, Türkiye'de 'Kürt sorunu' diye bir mesele yoktur. Her kesim gibi Kürt kardeşlerimizin kendilerine, yaşadıkları yerlere mahsus sıkıntıları olabilir. Bunları oturur, kendileriyle konuşur, çözeriz" diye konuşan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bugün Türkiye'nin sorunu dünyada pek çok ülkenin de bizar olduğu terör sorunudur, Kürt sorunu değildir. Kendimizi aldatmayalım. Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Ama bu aydın müsveddeleri, ne yazık ki kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Güneydoğu'yu, ne Doğu'yu buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz. Ama oraları bizler kendi evimizin yolu, adresi gibi çok iyi biliriz."

"Bizim kadar bedel ödeyen başka bir ülke var mıdır?"

Erdoğan, "Dünyada DAİŞ denilen terör örgütüyle Türkiye'den daha kararlı bir şekilde mücadele yürüten ve bizim kadar bedel ödeyen başka bir ülke var mıdır? Aynı şekilde bölücü terör örgütüyle mücadelemizi de kararlılıkla ve fedakarlıkla yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sözde akademisyenler bildirisine imza atan, isimleri bizden ama zihinleri bize yabancı tipleri bir kenara bırakıyorum. Sizden de şimdi bu konuda özellikle bir gayret istiyorum. Bu şekilde düşünen yabancı akademisyenlere benim bir teklifim var, ben kendilerini Türkiye'ye davet ediyorum. Buyursunlar Türkiye'ye gelsinler, öyle kuru kuruya imza atmakla olmaz. Gel Türkiye'ye. A'dan Z'ye Güneydoğu'da, Doğu'da bütün bu bölgelerde ne oluyor, ne bitiyor bunları müdellel olarak biz kendilerine anlatmaya hazırız."