Son 5 yılda 101 biyokaçakçı yakalandı

Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, son 5 yılda 53 olayda 101 biyokaçakçı yakalandı. Çevre Kanunu gereğince bu kişiler hakkında 2 milyon 615 bin lira idari yaptırım kararı alındı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Taş "Başta orkide türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler ve diğer böcek türleri, engerek türleri ve semender türleri kaçakçılığı tespit edildi". "Kaçırılan genetik kaynaklarımız, genel olarak teknolojide ilerlemiş durumda olan batı ülkelerine götürülmektedir".

Son 5 yılda 101 biyokaçakçı yakalandı
Editör: Turkinfo.nl
15 Aralık 2015 - 07:05
ZEHRA AYDIN - Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel  Müdürlüğünce, son 5 yılda, 53 olayda 101 biyokaçakçı yakalandı. Bu kişiler hakkında 2 milyon 615 bin lira idari yaptırım kararında bulunuldu. 

DKMP Genel Müdürü Nurettin Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biyokaçakçılarla mücadeleyle ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Biyokaçakçıların genel olarak başka coğrafyalarda bulunmayan türleri (endemik) veya bu türlere ait genetik kaynakları elde etmeyi hedeflediğine dikkati çeken Taş, Türkiye'nin endemik bitkiler, kültür bitkilerinin yabani akrabaları, tıbbi ve aromatik bitkiler, yerli hayvan ırkları, zehirli yılanlar ve böcekler gibi genetik kaynak değeri yüksek pek çok türe ev sahipliği yaptığını söyledi.

Taş, "Başta omurgasız hayvanlar olmak üzere henüz keşfedilmemiş türlerin varlığı, biyokaçakçılar için ülkemizi cazip hale getirmektedir. Bu nedenle biyokaçakçıların hedefindeki bitki ve hayvan türleri geniş bir yelpazeye sahiptir. Son beş yılda başta orkide (salep) türleri olmak üzere yumrulu ve soğanlı bitki türleri, yabani buğday, kelebekler ve diğer böcek türleri, engerek türleri ve semender türleri kaçakçılığı tespit edildi" diye konuştu.

- Biyokaçakçılık riski doğuda yüksek

Son 5 yıl içerisinde belirlenen biyokaçakçı sayısı hakkında da bilgi veren Taş, "53 olayda 101 biyokaçkçı yakalandı ve hakkında işlem yapıldı. Bu kişiler hakkında Çevre Kanunu gereğince 2 milyon 615 bin lira idari yaptırım kararı alındı" dedi.

Bir kişi hakkında ise Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında adli süreç başlatıldığını belirten Taş, şöyle konuştu: 

"Antalya Havalimanında yakalanan bir kişi hakkında yurt dışına çıkartılması yasak olan salep türleri ile yakalanması sebebiyle Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında adli süreç başlatılmıştır. Yolcu beraberinde izinsiz olarak biyolojik materyal tespit edilmesi halinde, yurt dışına çıkışı yasaklanmış olan biyolojik örnekler için şahıslar 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile yargılanmaktadır."

Taş, Doğu Karadeniz, Akdeniz, Doğu ve Güney Doğu Anadolu'nun biyokaçakçılık riskinin yüksek olduğu yerler olduğunu aktararak, biyokaçakçılık yapan kişilerin ülkeleri ve mesleklerine ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

"Çeşitli Avrupa ülkeleri (Almanya, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, Danimarka, Belçika, İspanya, Avusturya), Rusya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Romanya ve Japonya uyruklu şahıslar yakalanmıştır. Genel olarak genetik kaynakları elde etme amacı güdenlerin, özellikle biyoteknoloji alanında çalışan akademisyenler olduğu göze çarpmaktadır. Ayrıca şahin, doğan gibi yırtıcı kuşları yakalamak için kullanılan saka ve güvercin yakalayan Suriye uyruklu şahıslara sıkça rastlanmaktadır."

- "Biyokaçakçılıkla Mücadele Projesi"

Biyokaçakçılığın önüne geçilmesinin önemine değinen Taş, Türkiye'ye ait genetik kaynaklardan elde edilebilecek ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik, tıbbi, ticari ve kültürel potansiyel faydaların ülke menfaatine kullanılmasını sağlamak amacıyla 2013'te "Biyokaçakçılıkla Mücadele Projesi" başlatıldığını anımsattı. 

Aktaş, proje kapsamında hazırlanan eğitim materyalleri (Biyokaçakçılıkla Mücadele Rehberi, uygulayıcı eğitim videosu, halk eğitim videosu, Türkçe ve İngilizce dillerinde broşür ve afiş) kullanılarak, 2014 yılında 41 ilde kolluk birimlerine ve halka yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüldüğünü anlattı. Taş, geçen yıl 28 ve bu yıl ise 29 sahil güvenlik biriminde deniz genetik kaynakları ve biyokaçakçılıkla mücadele hakkında seminerler düzenlendiğini söyledi.  

- "Canlılar genetik materyal kaynağıdır"

Canlıların kendilerinin ya da bunlara ait doku örneklerinin birer genetik materyal kaynağı olduğunu vurgulayan Taş, "Söz konusu canlılardan elde edilebilecek zehir, enzim ya da antibiyotik üretiminde kullanılabilecek biyokimyasal maddeler, çeşitli sektörlerde (tıp, gıda, kozmetik, savunma sanayi gibi alanlarda) kullanılmaktadır" dedi.

Özellikle tarım, hayvancılık, balıkçılık, ormancılık, gıda, endüstri, peyzaj, tıp ve ecza sektörleri için yabani canlıların ve onların genetik kaynaklarının ham madde niteliğinde olduğunu ifade eden Taş, kaçırılan genetik kaynakların genel olarak teknolojide ilerlemiş durumda olan batı ülkelerine götürüldüğü bilgisini verdi.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!