Rusya'nın, Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerini durdurması
-Eski Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Kırımoğlu: -"Rusya’nın Kırım Tatarlarına karşı davranışı, Sovyetler Birliği politikasının devamıdır. Biz zannetmiştik ki Rusya, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra biraz akıllandı. Ama hiçbir değişme olmadı, daha kötü oldu. Mahkemelerde 'siyasi konularda adalet yok' demek, doğrudur. Nasıl emir verilirse, mahkemeler öyle karar çıkarıyorlar" -"Putin, tüm dünyaya güç gösterisi yapmak için böyle şeyler yapıyor. Aslında bu karar, Rusya’nın kendi ceza kanununa bile aykırı. Öyle şey yapılamaz. Madem ki mahkemeye gidiliyor, sonucunu beklemek lazım. Ama yazdıklarına göre (Kırım Tatar Milli Meclisi kanunsuz bir şey yapmasın diye) öncelik olarak böyle bir yasak çıkarılıyor. Bu yapılan çok akılsızca. Bu da Rusya’nın dünyaya kim olduğunu gösteriyor."
Editör: Turkinfo.nl
13 Nisan 2016 - 16:38
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Kırımoğlu, Rusya'nın Kırım’a atadığı savcı Natalya Poklonskaya tarafından Kırım Tatar Milli Meclisi'nin faaliyetlerinin yasaklanmasını, aşırı örgüt kapsamına alınması için başvuruda bulunulmasını, mahkeme sonuçlanıncaya kadar meclisin faaliyetlerini durdurma kararı alınmasını sert dille eleştirdi.
Savcı Poklonskaya'nın aldığı kararı aslında beklediklerini ve bunun kendileri için şaşırtıcı olmadığını aktaran Kırımoğlu, "Rusya’nın Kırım Tatarlarına karşı davranışı, Sovyetler Birliği politikasının devamıdır. Biz zannetmiştik ki Rusya, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra biraz akıllandı. Ama hiçbir değişme olmadı, daha kötü oldu. Mahkemelerde 'siyasi konularda adalet yok' demek, doğrudur. Nasıl emir verilirse, mahkemeler öyle karar çıkarıyorlar." şeklinde konuştu.
Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi'ni yasaklama meselesi çıktığında uluslararası kuruluşlardan, Birleşmiş Milletler'den (BM), Avrupa Birliği'nden (AB) birçok açıklamalar olduğunu hatırlatarak, "Bu uygulamanın kanunsuz ve yasa dışı olduğu vurgulandı. 18 Mart’ta BM Güvenlik Konseyi’nde de bu meseleye bakıldı. Güvenlik Konseyi’nin üyeleri ve oraya katılan 10-15 ülkenin temsilcileri de buna karşı kendi fikirlerini söyledi" ifadesini kullandı.
- "Kırım'a bu yapılan çok akılsızca"
Kırımoğlu, "İki gün sonra mahkeme olacak. Mahkemenin kararı öncesinde savcının kendi inisiyatifini kullanarak böyle bir adım atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Savcının bu adımı, mahkemeyi nasıl etkiler?" sorusunu, şöyle cevapladı:
"Putin, tüm dünyaya güç gösterisi yapmak için böyle şeyler yapıyor. Aslında bu karar, Rusya’nın kendi ceza kanununa bile aykırı. Öyle şey yapılamaz. Madem ki mahkemeye gidiliyor, sonucunu beklemek lazım. Ama yazdıklarına göre (Kırım Tatar Milli Meclisi kanunsuz bir şey yapmasın diye) öncelik olarak böyle bir yasak çıkarılıyor. Kırım'a bu yapılan çok akılsızca. Bu da Rusya’nın dünyaya kim olduğunu gösteriyor."
"Peki siz bu karara karşı dünyadan nasıl bir tepki bekliyorsunuz? Dünya ülkeleri ne yapmalı buna karşı, nasıl bir adım atmalı?" sorusu üzerine, Kırımoğlu, "Ben, 18 Mart’taki BM Güvenlik Konseyinde yaptığım konuşmada 'Kırım Tatar Milli Meclisi'ni yasak etmeyin. Bu uygulama, Kırım halkına karşı yapılan hakarettir. Halka karşı bir savaş ilan etmektir' dedim. Buna karşılık ben Rusya'ya yaptırımların seviyesinin yükseltilmesini istedim. Bugünkü durumda en tesirli şey Rusya’ya karşı bu ekonomik yaptırımlardır." diye konuştu.
- "ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkeler, Rusya'ya yaptırımların devam etmesini istiyor"
Batı ülkeleri arasında çeşitli dengeler ve kuvvetlerin bulunduğuna dikkati çeken Kırımoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Baltık ülkeleri mesela. Bizim durumumuzu daha iyi anlıyorlar. Avrupa’daki liberaller daha farklı. İngiltere, ABD, Kanada gibi ülkeler ise kesinlikle Rusya'ya yaptırımların devam etmesini istiyorlar. Angela Merkel’in konuşmaları da çok iyi. Ama Almanya Dışişleri Bakanı öyle açıklamalar yapıyor ki, sanki istifa ettikten sonra Gazprom’a çalışmaya gidecek. Birkaç ay önce ben İtalyan senatosunda konuşma yapmıştım. Orada bu yaptırımların İtalya ekonomisine kadar zarar verdiğini söylüyorlardı. Biliyoruz tabii ki, zarar veriyor. Ama şimdi bazı masraflar etmeyecek olsan, sonra zararın 10 katı veya 100 katı olur. Sadece para değil, başka kayıplar da olur. Biraz basiretli olup şimdi bu davranışları yapmak lazım. Ama Rusya, AB’yi bölmek için esas olarak böyle sağcı, faşist partileri kullanıyor. Hollanda da aynı şekilde. Fransa’da ise Le Pen’in partisini kullanıyor. Macaristan’da da aynı. Bu tip şeyleri kullanıyorlar."
FACEBOOK YORUMLAR