MHP'nin Elazığ mitingi
MHP Genel Başkanı Bahçeli: "Bu evetler, daha anayasada ne yazdığını bilmeyen, zahmet edip de bir maddesini açıp okumamış CHP Genel Başkanı'nın uykularını kaçıracaktır" "Bu evetler, hayırcı kafilenin içindeki FETÖ, PKK, PYD, DHKP-C, Perinçek lobisi ve Türk düşmanlarını tir tir titretecektir. Bu evetler, Avrupa'ya kapak, işgal planı yapanlara tokat olacak, alayını silindir gibi ezip geçecektir" "Çarpıtmalara, çarpık kafalara, aramızdan çıkan çürüklere bakmayın. İlkelerimizden taviz vermedik, ülkülerimizden ayrılmadık, 15 Temmuz FETÖ felaketinden sonra siyaset ve ülkenin beliren tehiri imkansız ihtiyaçlarına gözümüzü kapatmadık, sırtımızı dönmedik" "Bizim nezdimizde hem evet, hem de hayır diyen her vatandaşım, her kardeşim bir ve aynıdır. Fakat bu defa hayırda hayır yoktur. Ayağımıza pranga vurmak, bağımsızlığımıza bitirmek isteyen terör örgütleri ve arkasındaki ülkeler karşımızdadır" "Biliniz ki, 16 Nisan'da Türkiye'de sistem değişecek, Avrupa'da ise tahtlar sallanıp rejim değişikliklerinin ilk kıvılcımı çakılacaktır. Bu yüzden monarşik yönetimler huzursuz ve sancılıdır. Hükümetler şaşkın ve şuursuzdur" "Avrupa'nın demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlüklerine saygı duymayı öğrenmesi yakındır, 16 Nisan'dan sonra kaçınılmaz bir şekilde gündeme gelecektir" "Devletin süratli kararlar aldığı, TBMM'nin aktif ve etkin olduğu bir sistemi kurmazsak 15 Temmuz'da harekete geçenler tekrar varlığımıza suikast yapacaklar" "Çanakkale ruhundan ilham ve feyz alamamış gafillerin, milli duyguları körelmiş mihrakların, 15 Temmuz'un suç ortaklarının oyununu kökten bozma vakti gelmiştir. Bu vakit 16 Nisan'dır"
Bahçeli, anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması sürecinde partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen ilk mitingde yaptığı konuşmada, 16 Nisan referandumunun barış, huzur, demokrasi, sabır ve edep içerisinde geçmesini diledi.
Bir millet olmanın ihtişam ve iffetinin gururla yaşatıldığını ama bölücülüğe izin çıkmadığını kaydeden Bahçeli, "Parçalanmaya ruhsat verilmedi. Etnik ve mezhep ayrımcılığına izin verilmedi. Kürt kökenli kardeşlerim 'Türkiye' dedi, Zaza kökenli kardeşlerim millet varlığına bağlandı, buna inandı." diye konuştu.
Bu kardeşliği kıskananların çok sayıda bulunduğunu, kaynaşma ve kucaklaşmalarını çekemeyenlerin kara kampanya peşinde olduklarını vurgulayan Bahçeli, Türk ve Türkiye düşmanlarının devrede olduğunu, karşılarında çok çetin bir oyunun sahnede olduğunu kaydetti.
Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu oyun acımasız, vahşi ve ahlaksızdır. Küresel komplonun hedefinde Türk milleti vardır. Bu nedenle terör örgütleri kışkırtılmaktadır, tehditler yoğunlaşıp derinleşmektedir. Türkiye kuşatma altındadır. Yıkım müteahhitleri taarruzdadır. Bin yıllık kardeşliğimizden rahatsız olan mihraklar içimizde ve çevremizde kanlı nöbettedir. Dikkat ediniz 20 Temmuz 2015'ten bu tarafa vatan ve millet uğuruna toprağa düşen şehit sayımız bin 137'dir. PKK saldırmaktadır. Lice-Kulp-Genç üçgeninde günlerdir üstün bir mücadele sergilenirken maalesef şehadet haberleri de alınmaktadır. Artık hainlerin kökü kazınmalı, inleri, saklandıkları delikleri yerle bir edilmelidir. Bunun yanında iblisin yeryüzü garnizonu olan IŞİD gözü dönmüşcesine kan dökmektedir. Kahraman Mehmetçiğin El Bab'da bu 82 gün boyunca destan yazarak IŞİD'i söküp attığına millet ve Elazığ şahittir. PYD, YPG ise sınırlarımızın hemen dibinde küresel güçlerin himayesiyle dört parçalı Kürdistan için tuzak kurmaktadır. Membiç teröristlerin tasallutunda, Rakka tutsaktır."
"Bu cinayet çetelerinin en şerefsizi, en adisi en sinsisi olan FETÖ 15 Temmuz'da silaha sarılmıştır." diyen Bahçeli, FETÖ'nün son haçlı akınına komuta eden barbarlardan Türkiye'yi işgal emrini alarak 15 Temmuz akşamı harekete geçtiğini, bunların şerefli Türk askerinin kamuflajı içerisine saklandığını bildirdi.
- "Darbe teşebbüsüne 80 milyon direndi"
Bunların din ve diyanet istismarıyla batıda hizmet edip küfrün yanına hizalandığını belirten Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar ki yaratılmışların en aşağısı, en aşağılığı, en alçağı olarak milli hafızadaki yerlerini aldılar. FETÖ Anadolu'yu ele geçirmek amacıyla yüzyıllardır pusuda bekleyen bu odakların kızgın maşası, karanlık parçasıdır. Savaş uçaklarımızı gasp edip tepemizde bomba attılar. Helikopterlerimizi kaçırıp üzerimize kurşun yağdırdılar. Milli birliğimizi çözmek, milli bünyemizi çürütmek istediler. Askeri askere, askeri polise, polisi askere kırdırıp içi savaşa hizmet ettiler. Türkiye böylesi bir ihaneti hiç görmedi. Türk milleti böylesi bir zillete hiç düşmedi. Tankın önüne millet iradesi sere serpe yattı. 248 şehit vermek pahasına masum kardeşlerimiz kurşunların karşısına inançla çıktı. Darbe teşebbüsüne 80 milyon direndi. FETÖ şiddeti sürerken, IŞİD, PYD, PKK sınırlarımızdan içeri sızıp işgali tamamlamak için fırsat kolluyorlardı. Bu kollektif bir istila denemesiydi. Bu görev dağılımı küresel cinayet merkezlerinde yapılmış Türkiye'yi yok etme girişimiydi. Birbirimize düşecektik, birbirimize kıyacaktık, devlet kaybedecektik, milletten ve vatandan olacaktık. İhanetli senaryonun özü buydu."
O gece Ankara'nın ışıklarının söndüğünü, yalnızca ihanetin dehşet ateşinin yandığını aktaran Bahçeli, Genelkurmay karargahının teslim alındığını, kuvvet komutanlarının derdest edildiğini, özel kuvvetler, polis, özel harekat, MİT ve diğer emniyet binalarıyla birlikte TBMM, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinin saldırıya uğradığını anımsattı.
MHP'nin ise Ankara'nın göbeğinde haine, zalime, katile meydan okuyarak korkusuzca ayakta vatan görevinin başında olduğunu dile getiren Bahçeli, o geceyi herkesin yaşadığını, şehadete inanmış ölüme kafa tutmuş esaret altında yaşamaktansa kendini feda etmeye hazır millet evlatlarının, paralı cellatlara hayatı zehir ettiğini aktardı.
Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"El mi yaman Elazığ mı yaman tüm dünya görmüştür. Elbette Türk milleti istiklaline sahip çıktı. Türkiye uçurumdan el birliği ile kurtarıldı. İsyan bastırıldı, istila püskürtüldü. Dedik ki Türkiye ipten alındı, millet ve devlet bekası muazzam risk ve tehditlerin hedefinde, Türkiye bu şekilde gidemez ve de sistem tartışmalarıyla bundan kaynaklı özellikle 10 Ağustos 2014'ten bu yana süren kutuplaşma ve anlaşmazlıklarla daha fazla mesafe alamaz. Türkiye'yi kaybedebiliriz dedik. Uzlaşma çağrısı yaptık. Devleti ve vatanı kaybedebiliriz dedik. Hükümet etme sistemindeki tıkanıklık ve kitlenmeyi açalım istedik. Önce ülkem ve milletim, sona partim ve ben anlayışıyla hareket ettik. Sorumluluktan kaçmadık. 7 Ağustos Yenikapı ruhuna bağlı olduğumuzu gösterdik. Sonunda Adalet ve Kalkınma Partisi ile 18 maddelik anayasa değişikliği üzerinde anlaştık. Çarpıtmalara, çarpık kafalara, aramızdan çıkan çürüklere bakmayın. İlkelerimizden taviz vermedik, ülkülerimizden ayrılmadık, 15 Temmuz FETÖ felaketinden sonra siyaset ve ülkenin beliren tehiri imkansız ihtiyaçlarına gözümüzü kapatmadık, sırtımızı dönmedik."
Sistemin yeniden inşasını zorunlu gördüklerini, bunun da milli bir mutabakat kapsamında olmasına özen gösterdiklerine dikkati çeken Bahçeli, tüm dünya üzerilerine gelirken çatışıp ayrı düşemeyeceklerini dile getirdi.
- "Monarşik yönetimler huzursuz ve sancılıdır"
"İşte görüyorsunuz, Hollanda, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin yaptıklarını. Hollanda 16 Nisan referandumundan korktu, cephe aldı. Türk milletinin iradesiyle sistem değişikliği yapmasından rahatsız olan ırkçı, Türk ve İslam karşıtı blok olmadık tahammülsüzlükler gösterdi. Dışişleri Bakanımızın uçuş iznini iptal ettiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı bir hanım kardeşimizi zor ve cebir kullanarak aracına hapsettiler, ardından ülkeden çıkardılar." ifadelerini kullanan Bahçeli, Hollanda yönetiminin, bu ülkede hayat ve varlık mücadelesi veren vatandaşların üzerine atlarını sürdüğünü, itlerini saldığını anlattı.
Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biliniz ki, 16 Nisan'da Türkiye'de sistem değişecek, Avrupa'da ise tahtlar sallanıp rejim değişikliklerinin ilk kıvılcımı çakılacaktır. Bu yüzden monarşik yönetimler huzursuz ve sancılıdır. Hükümetler şaşkın ve şuursuzdur. Avrupa'nın demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlüklerine saygı duymayı öğrenmesi yakındır, 16 Nisan'dan sonra kaçınılmaz bir şekilde gündeme gelecektir. Hollanda'da yapılan seçimler ırkçı ve Türkiye düşmanlarının yüzlerini kızartmış, okkalı bir ders vermiştir. İnanıyorum ki, yürüyüşümüzün önüne taş koymak isteyenler 16 Nisan'da kaybedecektir."
Devlet Bahçeli, yerli, milli ve ahlaki bir uzlaşmayla üstelik tamamıyla iç dinamiklerle temellenmiş sistem değişikliğini hazmedemeyenlerin dağılacağını, 16 Nisan'da Türkiye'nin kazanacağını, Türk milletinin onun bunun ağzına bakmayarak, muhteşem iradesiyle geleceğini şekillendireceğini vurguladı.
- "Rejim değişecek diyorlar, külliyen yalandır"
"Şimdi soruyorum; Elazığ 16 Nisan referandumuna hazır mı? Evet. Gakgoşlar gereğini yapacak mı? Evet. Oyunu bozacak mısınız? Evet. İradenize sahip çıkacak mısınız? Evet. Türkiye için evet diyecek misiniz? Evet. Bu evetler, daha anayasada ne yazdığını bilmeyen, zahmet edip de bir maddesini açıp okumamış CHP Genel Başkanı'nın uykularını kaçıracaktır. Bu evetler, hayırcı kafilenin içindeki FETÖ, PKK, PYD, DHKP-C, Perinçek lobisi ve Türk düşmanlarını tir tir titretecektir. Bu evetler, Avrupa'ya kapak, işgal planı yapanlara tokat olacak, alayını silindir gibi ezip geçecektir." diye konuşan Bahçeli, şunlara kaydetti:
"Bizim nezdimizde hem evet, hem de hayır diyen her vatandaşım, her kardeşim bir ve aynıdır. Fakat bu defa hayırda hayır yoktur. Ayağımıza pranga vurmak, bağımsızlığımıza bitirmek isteyen terör örgütleri ve arkasındaki ülkeler karşımızdadır. Bu oluyorken, yalan kafilesi sapıtmış, ölçü ve ayarı iyice kaçırmıştır. Rejim değişecek diyorlar, külliyen yalandır. Değişecek olan sadece hükümet etme sistemidir, yenisinin adı da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. Federal sistem gelecek, Türkiye eyaletlere bölünecek, üniter yapı bozulacak diyorlar. Tümden iftira, tümden hayal mahsulüdür. MHP varken, Gakgoşlar şuurlu ve uyanıkken, Türkiye'yi federasyona sürüklemeye hiçbir işbirlikçi, casus, melun ve yabancı ajanın gücü yetmeyecektir. Ve de böyle birisi veya birileri henüz anasının karnından doğmamıştır. İlk dört madde güvencededir. Teminat MHP'dir. Anayasaya millet damgasını vurmuştur. Kırmızı çizgilerimizi aşındırmaya kalkanın alnını karışlayacağımız da iyi bilinmelidir. TBMM etkisiz ve yetkisiz hale getirilecek diyorlar. Bu da ham ve hayasız bir uydurmadır, bilakis yasama ve yürütmenin arasına kalın çizgi çizilmektedir. Meclis asli fonksiyonuna kavuşmaktadır. Siyaset ve devlet yönetiminde olası çatışma ve cepheleşme ihtimali en aza indirilmektedir. Yargı tekelleşmekten, yanlı davranmaktan kurtarılacak, bağımsızlığının yanında tarafsızlığa ulaşacaktır. Tek adam yönetimi olacak diyorlar, bunu söyleyenlerin tarih cahili oldukları, geçmişimizde dahi böyle bir yönetim modelinin hiç görülmediği açık ve ortadadır. Biz istiklalimizi muhafaza etmek için 16 Nisan'a evet diyoruz."
- Bugünü anlamak için Çanakkale'ye bakmak gerekiyor
Bahçeli, 2007'de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine karar verilmesinin ardından yeşeren sistem tartışmalarını bitirmek için 'evet' dediklerini aktararak, daha güçlü devlet, mutlu millet için evet kararı aldıklarına dikkati çekti.
Devletin süratli kararlar aldığı, TBMM’nin aktif ve etkin olduğu bir sistemin kurulmadığı takdirde 15 Temmuz'da harekete geçenlerin tekrar harekete geçeceklerine işaret eden Bahçeli, Türkiye'den intikam almak için kuyruğa girenlere karşı tarafsız duramayacaklarını, 48 yıldır hakkın, hukukun, haysiyetin, milli namus ve bekanın tarafında olduklarını bildirdi.
"Namussuzlar bunu anlayamayacaktır. Devletin adalet yörüngesine sabitlenmesi gerekmektedir. Siyasetin toplum sözleşmesinin sınırlarına çekilmesi elzemdir. Türk devlet geleneği neyi buyuruyor, neyi işaret ediyorsa biz oradayız, onu yapıyoruz, orada olacağız." diyen Bahçeli, bugünü anlamak için Çanakkale'ye, Çanakkale'yi yorumlamak için bugüne bakmak gerektiğini kaydetti.
Çanakkale Zaferi'nin, Türk milletini, yurt edindiği Anadolu'dan atmak üzere yola çıkmış Avrupalıların hüsran ve hezimeti olduğunu, aynısının 15 Temmuz'da yeniden yaşandığını vurgulayan Bahçeli, Türkiye'yi dirilen Çanakkale ruhunun yeniden kurtardığını söyledi.
Türklerin son direnme noktasının Çanakkale olduğunu ifade eden Bahçeli, Çanakkale'nin, dönemin küresel güçlerinin başlattığı büyük bir saldırının, yüksek bir imanla defi demek olduğunu dile getirdi.
Bahçeli, 15 Temmuz'da da benzerinin görüldüğünü, Türk milletinin zaaf anını kollayanların hiç boş durmadığını, yarım kalmış işgal emellerini tamamlamaya çalışanların ara vermediğine işaret etti.
Bu kez yöntemlerinin, kaleyi içeriden yıkmak için işbirlikçiler yetiştirme ve gayri milli zihniyetlerle eylem ve amaç birliği yapmak olduğunu bildiren Bahçeli, konuşmasında şunları kaydetti:
"15 Temmuz ihanet ve melanetine bakınca bu konuda epey bir mesafe almış oldukları hepimizin malumudur. Biz, vatan kaybına asla müsaade edemeyiz. Biz, bu zillete asla katlanamayız. Rengini şehitlerimizin kanından almış al bayrağımızın düşmesini, bağımsızlığımızın haykırışı olan İstiklal Marşımızın susmasını, inancımızın mukaddes çağrısı olan ezanımızın kesilmesini, nifak ile bin yıllık kardeşliğimizin bozulmasını asla sineye çekemeyiz. Çünkü biz Türk milletiyiz. Tarih Çanakkale'ye kadar topyekün kahramanlık yapmış millete hiç rast gelmemiştir. Bu nedenle, Çanakkale, bizim için bir coğrafi bölgenin adından önce, her karış toprağına bir yiğidin uzandığı dünyanın en büyük şehitliğidir. Çanakkale, binlerce yılda yoğrulmuş asil Türk milletinin, maddi ve manevi bütün güçleri ile gerçekleştirdiği bir varoluş savaşıdır. Çanakkale, barutun inanç; çeliğin itaat; silahın millet; topun cesaret karşısındaki iflasının ilanıdır. Elbette Türk milletine biçilen kefeni yırtmak için, canını Allah yolunda feda eden doğulusu batılısı, kuzeylisi güneylisi on binlerce kınalı şehidin muhteşem destanının adıdır Çanakkale. Çanakkale şehitlerimiz başta olmak üzere, bütün aziz şehitlerimize, Elazığ'ın yetiştirdiği cesaret timsali Fethi Sekin'e Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Elazığ'dan Türk milleti için hasmane duygular besleyenlere sesleniyorum, alayını uyarıyorum; sakın aldanmayın, yanlış hesap yapmayın. 102 yıl önce cüret ve rezilliğinizin bedelini Çanakkale'de ödediniz. 15 Temmuz'da alçaklığınızın yanınıza bırakılmadığını gördünüz. İşbirlikçilerinize bakarak Türk milletini çaresiz sanmayınız."
Türkiye'nin durdurulamayacağını söyleyen Bahçeli, bu vatanı, milleti, devleti son damla kanlarına kadar müdafaa edeceklerini, güvenliği tehdit edenlere karşı mücadele halinde olduklarını ifade etti.
"Millet tektir, vatan tektir, devlet tektir, bayrak tektir, dil tektir. Türkiye, millete mensubiyet şuuru taşıyan herkesindir. Bu cennet ülke 16 Nisan'ın bereket ve birlik ruhuyla sonsuzluğun ufkuna ulaşacaktır. Kendimize güveniyor, milletimize inanıyoruz. Ayağımıza kurşun sıkmayacağız, papaza kızıp oruç bozmayacağız. Ezik durmak, boyun bükmek, Çanakkale'yi unutmak, 15 Temmuz'u akıldan çıkarmak asla yok. Biz kardeşiz, biz milletiz, biz hep birlikte Türk vatanı, Türk devletiyiz. Önümüze bakacağız, el ele, omuz omuza, yürek yüreğe olacağız. Konu vatansa, siyaset ikinci plandadır. Konu bekaysa, geçmişi unutmadan, içi içe geçmiş sıkılı yumruklarla geleceğe bakmamız şarttır."
Mitingde bazı katılımcılar rabia işareti yaptı.
Mitinge, AK Parti il başkanı Ramazan Gürgöze ve siyasi parti temsilcileri de katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR