Mevlana'nın Şeb-i Arus (Düğün Gecesi) coskuyla kutlandı

Mevlana Celaleddin Rumi, 744'üncü Vuslat Yıldönümü'nde Amsterdam'da anıldı.

Mevlana'nın Şeb-i Arus (Düğün Gecesi) coskuyla kutlandı
Editör: Turkinfo.nl
25 Aralık 2017 - 05:57

Mevlana Celaleddin Rumi, 744'üncü Vuslat Yıldönümü'nde Amsterdam'da anıldı.

Büyük Türk düşünürü Hz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin  anma töreni, geçen yıl, dünyadaki en etkin 500 Müslüman arasında gösterilen fotoğrafçı ve film yapımcısı Amerikalı Şems Friedlander’in hazırladığı belsegel filmi ve anlatımı ile yapılmıştı. Mevlana, bu yıl ise  Türkevi Topluluğu ve Tevazü Tasavvuf Grubu tarafından hazırlanan bir başka programla anıldı.



Program Mevlana’nın meşhur eseri Mesnevi’nin ilk onsekiz beytinin Hollanda’ca, Türkçe ve Farsça okunmasıyla başladı. Daha sonra, ‘Mevlana Celaleddin Rumi’nin günümüzde anlamı’ konulu bir toplantı yapıdı. Toplantıda Mesnevi’yi Hollandacaya tercüme eden Abdulwahid van Bommel ve Leiden Üniversitesinden Dr. Asghar Seyed-Gohrab birer konuşma yaptılar. Katılımcılarla soru cevap halinde devam eden program, Amsterdam Tevazu Tasavvuf Musiki Grubu'nun hazırladığı birbirinden güzel ilahilerin yer aldığı müzik programı ile son buldu.



Leiden Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Asghar Seyed-Gohrab konuşmasına,  'Ben adeta Mevlana ile birlikte büyüdüm, onun şiirleri, kitapları bana hep yol gösterdi desem abartmış olmam herhalde' sözleriyle başladı. Rumi’nin günümüzde çok farklı yollarla insanlık gündemine geldiğini söyleyen Gohrab, 'Mevlana’nın bu kadar ilgi görmesi adeta ülkelerin birbiriyle yarışmaları, Rumi’nin büyük bir Mutasaffıv olmasıdan kaynaklanmaktadır. Rumi adeta bir vizyoner konumunda, insanlık için bir öğretici, sadece yaşadığı çağ insanlarına değil aynı zaman da günümüzede mesajları var Rumi’nin.' diye devam etti. 





Seyed Gohrab, Mevlana Rumi’nin, Madonna’dan tutun da özellikle Avrupa’da kiliseden ayrı manevi yolda yürüyenler arasında çok fazla ilgi gördüğünü söyledi ve ,'Mevlana’nın İnsanları yargılamaması, insanlar hakkında hemen hüküm vermemesi, hoşgörülü olması modern insanın dikkatini çekiyor.' dedi.



Daha sonra söz alan Abdulvahit van Bommel konuşmasına, Mevlana'nın bir şiiri ile başladı.



Dinle, Candan Sevgilim,

Ben bu dünyanın gerçeğiyim,

Herşeyin merkeziyim,

Ben bütünün bir bölümüyüm,

Ben Gök ile yer arasındaki iradeyim,

Ben şuurlu olarak sana uygun oldum,

Benim gözlemimdeki hedefi görmen için,

Şayet beni gözlemlersen kendin algılarsın,

Ama sen beni algılayamazsın,

Ancak benim gözlerimle beni ve kendini görebilirsin,

Kendi gözlerinle beni göremezsin...

Candan sevgili !

O kadar çok çağırdım ki sen duymadın,

Kendimi sana o kadar gösterdim ki sen görmedin,

Pek çok kez kendimi koku yaptım. sen koklamadın,

Pek çok kez yemeğine tad oldum sen tadamadın.



Abdulwahid van Bommel, Mevlana’nın yediyüz küsür yıl sonra hala bizimle konuşabildiğini söyledi.



Mevlana'nın, ‘Sevgili, Bana yaklaşırsan, Ben sana yaklaşmış olurum. Ben sana senden daha yakınım. Ruh’undan, nefesinden daha yakın. Aramızda kimseler yok...' şeklindeki sözlerini de aktaran Abdulwahid van Bommel, dikkatleri günümüze çekerek, 1980 sonrası küresel ekonominin büyüdüğünü ancak bu büyümenin sadece dünyanın yüzde 0,1’ini oluşturan zenginlerin faydalandığına dikkat çekti. İnsanın toprağı sahiplenmesinden sonra adaletsiz dağıtım ve paylaşımın başladığını söyleyen Van Bommel, günümüz sorunlarından bir başkasına dikkat çekti.



Bireyin teknolojiye esir düştüğünü, köleliğe dönüştüğünü ve Slikon Vadisi eski müdürlerinin dahi teknolojinin parça parça toplumu çürüttüğüne dikkat çektiklerini söyleyen Van Bommel, 'Bu hafta Facebook’un insanlar üzerinde bu kadar etkili olduğundan suçluluk duygusu taşıdılarını açıkladılar' dedi. Günümüz insanını meşgul eden bir başka meselenin ise, üç dinin kutsal saydığı şehir Kudüs’de, üçünün de hakları olduğunu söyleyen Bommel, siyasi kararların şiddete davet çıkardığına değindi.



'Kudüs’den Amsterdam’a geçelim' diyen Van Bommel, 29 Kasım’da Zuidkerk’de ‘Amsterdam’da inançlar’ konulu bir toplantı yapıldığını ve burada Amsterdamlılar'ın sadece yüzde 38’inin bir dine veya inanca sahip olduklarının belirtildiğini, ancak dini kuruluşların buna rağmen hükümetin politikası doğrultusunda yaptıkları yardımdan alabildiklerini belirten  Van Bommel, 'Oysa Hollanda’nın Hollanda’daki 475 camide çalışan gönüllülerden yılda 150 milyon tasarruf yaptığını Oikos’un araştırmasından öğreniyoruz' dedi.



  



Bu iki örnekten sonra Amsterdam’da ‘Yalnızlık’ sorununa dikat çeken konuşmacı Van Bommel, Amsterdam’da her sekiz kişiden bir kişinin ciddi yalnızlık sorunuyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Yalnızlıkla mücadelede bibloterepi okuma günleri organize edildiğini söyleyen Van Bommel, 'Bununla Mevlana’nın Mesnevi’sinde görüldüğü gibi, okunan metnin kişilik gelişmesine ve günlük ilişkilere katkısı bulunacağı düşünülmektedir' dedi.



Bu noktada varılmak istenen sonucun aslında Mevlana’nın ‘Görmediğimiz oniki düşmanla mücadele ediniz’ ifadesinde özetlendiğini söyleyen Abdulwahid van Bommel, bunların: ‘Egoizm, ukalalık, kendini beğenmişlik, doyumsuzluk, hoşgörüsüzlük, kızgınlık, yalancılık, çıkarcılık, aldatma, dedi kodu, rahatsız etme, şehvet’ olduğuna dikat çekti.



Bunun için bir dil geliştirmenin önemini vurgulayan Van Bommel, 2018 yılında Hollanda’da bizi bekleyen bir seçeneğin olduğunu, bunun da ‘birbirmize yatırım yapıp yapmamada özetleneceğini söyledi. Van Bommel sözlerini, 'Toplum olarak ya izole halde yani adacıklar halinde yaşayacağız ya da birbimizi tanıyıp kabul edip saygı duyacağız.' diyerek tamamladı. 



Mevlana'nın şiirinin Hollandcası:



Luister, O innig geliefde



Ik ben de werkelijkheid van de wereld



Het Centrum van al wat ons omringd



Ik ben de delen en het geheel



Ik ben de wil tussen hemel en aarde



Ik heb bewustzijn in jou geschapen 



Om dát het doel te laten zijn van Mijn waarneming



Als je Mij waarneemt besef je jezelf



Maar je kunt Mij niet waarnemen door jezelf



Het is door Mijn ogen dat je Mij en jezelf kunt zien



Door jouw ogen kun je Mij niet zien..



Innig geliefde!



Ik heb je zo vaak geroepen en je hebt Mij niet gehoord



Ik heb Mezelf zo vaak aan jou getoond 



en je hebt Mij niet gezien



Zo vaak heb ik Mijzelf ‘geur’ gemaakt 



en je rook Mij niet.



Zo vaak was Ik de ‘smaak’ in jouw voedsel,



maar je hebt Mij niet geproefd.



FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!