Leiden Üreme Kliniğinde Skandal: Genetik Rahatsızlığı olan laboratuvarcının kendi Spermiyle Onlarca Soy Oluşturduğu Ortaya Çıktı!

Laborantın Çalıştığı Kurum ve Genetik Rahatsızlığı:

Olayın detayları, Hollanda medyası tarafından çarşamba günü bildirildi. Laborant, o dönemde faaliyet gösteren ancak şu anda var olmayan Stichting Medisch Centrum voor Geboorteregeling (SMCG) adlı kurumda çalışıyordu. Skandalın ortaya çıkmasından sonra kliniğin arşivi, şu anda faaliyet gösteren Medisch Centrum Kinderwens (MCK) tarafından yönetilmektedir.

Üzücü bir şekilde, laborantın kendi genetik materyalini kullanmasının sebebi, sahip olduğu bir genetik rahatsızlık olmasıdır. Ancak, bu rahatsızlığın ne olduğu gizlilik nedeniyle açıklanmamıştır. MCK, bu rahatsızlığın yüzde 50'sinde geçişli olduğunu ve yaşamı tehdit etmeyen bir durum olduğunu belirtmiştir.

Skandalın Ortaya Çıkışı ve Soruşturma:

Olay, geçen yıl iki donör çocuğunun DNA eşleşmeme durumuyla başladı. İki kadın, kağıt üzerinde birbirlerine akraba olmalarına rağmen DNA testinde eşleşmemişlerdi. Soruşturma, bu iki kadından birinin, 2017 yılında laboratuvar çalışanının soyundan geldiklerini keşfeden iki çocukla eşleşmesi üzerine derinleşti. Bu çocukların anneleri, Leiden'deki üreme kliniğinde tedavi görmüştü.

Soruşturmayı yürüten bir çalışma grubu, eski çalışanlardan, ailelerden ve çocuklardan bilgi toplamaya çağırıyor. Ancak laborant, kendi soyundan gelen çocukların kimliklerini belirlemek amacıyla yapılan soruşturmaya katılmayı reddediyor. Aynı şekilde, laborantın bazı eski meslektaşları da sessizliğini koruyor.

Fiom adlı Hollanda'daki istenmeyen gebelik, akrabalık soruları ve evlat edinme konularında uzmanlaşmış merkez, laborantın soyundan gelen çocukları belirlemek için zaten bilinen çocukların DNA profillerini kullanarak bir araştırma yürütüyor.

Sonuç ve Anlam:

Hollanda'da 2004 yılından bu yana anonim sperm bağışı yasak olmasına rağmen, bu olayın meydana geldiği yıllarda bu yasak henüz yürürlükte değildi. Bu nedenle, laborantın hangi yasal sonuçlarla karşılaşacağı belirsizdir. Ancak, bu trajik hikaye, üreme kliniklerindeki etik standartların ve denetimlerin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

©TURKİNFO.NL