KOSGEB desteğiyle "sinekten protein" çıkartıyor
Kocaeli Üniversitesi Teknopark AŞ'de faaliyet gösteren bir şirketin kurucusu Biyolog Esra Serbes, ürettiği siyah asker sineği larvalarıyla organik atıkların geri dönüşümünü sağlıyor Biyolog Serbes: "Projemizle organik atıklar siyah asker sineği larvasına, larvalar da yediğimiz kanatlı hayvan ya da deniz ürünü gibi başka bir canlıya yem oluyor. Bunun dışında süreçte bir de organik gübre elde etmiş oluyoruz" "Ne iş yapıyorsun diye soranlara bazen 'Sinekten protein çıkarıyorum' diyorum"
Kocaeli Üniversitesi Teknopark AŞ'de faaliyet gösteren bir şirketin kurucusu olan Serbes, üretimini gerçekleştirdiği Hermetia illucens (siyah asker sineği) larvalarıyla organik atıkların geri dönüşümünü sağlıyor. Bu yöntemle balık unu ve soyaya alternatif oluşturan Serbes, ekolojik döngüye de katkı sunuyor.
Serbes, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evlerinin bodrumunda başlattığı üretimi, KOSGEB'in Ar-Ge ve İnovasyon Programı kapsamında aldığı 500 bin liralık destekle oluşturduğu yaklaşık 150 metrekarelik serayla konteynerden oluşan üretim tesislerine taşıdığını söyledi.
Projenin prototip üretim aşamasında sona yaklaştığını belirten Serbes, yıl sonuna kadar endüstriyel üretime geçip günlük ortalama 3 ton atığın geri dönüştürülmesini planladığını ifade etti.
- "Atıklar besin kaynağı"
"Atığı problem olarak görüyoruz ama aslında besin kaynağı." diyen Serbes, TÜBİTAK Marmara Teknokent yürütücülüğü ile Kadın ve Demokrasi Derneği iş birliğinde gerçekleştirilen "İnovasyonda Kadın" temalı yarışmada başarı ödülü de kazandıran projesine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Projemizle organik atıklar siyah asker sineği larvasına, larvalar da yediğimiz kanatlı hayvan ya da deniz ürünü gibi başka bir canlıya yem oluyor, bunun dışında süreçte bir de organik gübre elde etmiş oluyoruz. Organik atıklar geri dönüştürülüyor, sonrasında da katma değer üretebilecek, çevre dostu, alternatif protein kaynağı diğer bir ürüne dönüşüyor. Normalde protein kaynakları balık unu üretimi şeklinde oluyor. Balık unu üretimi için ise okyanuslardan deniz canlıları alınıyor, bunların içinden bir bölümü işe yaramadığı için geri bırakılıyor ama bunların da çoğu ölmüş oluyor. 1 kilogram balık üretmek için 20 kilogram balık öğütülerek balık ununa dönüştürülüyor. Yiyebileceğimiz balığı, yine bizim yiyeceğimiz başka bir balığa çiftliklerde yem yapmış oluyoruz. Bu da çoğu deniz canlısının soyunun tükenmesine sebep oluyor. Aynı zamanda maliyeti yüksek ve çevreye çok zararlı bir üretim sürecinden bahsediyoruz. Alternatif olarak soya var. Bunların hepsi ithalata bağımlı ürünler."
Siyah asker sinekleriyle geliştirilen sistemin organik atıkları kullanılabilir hale getirdiğini, yem ihtiyacını karşılamasıyla sürdürülebilir ve ekolojik özellikte olduğunu dile getiren Serbes, sistemin ABD, Kanada, Avustralya, Güney Amerika, Güney Afrika, İsrail, Hollanda ve Almanya'da kullanıldığını ancak Türkiye'de şirketlerinin bir ilk olduğunu vurguladı.
Serbes, işiyle ilgili karşılaştığı ilginç tepkileri ise şöyle anlattı:
"Önce evde denedim, bodrumda gizli gizli üretim yaptım. Bir keresinde bütün tavuk bıraktım, ertesi gün kokudan endişeyle kapıyı açtığımda tavuk yoktu. Az da olsa atıklardan kaynaklanan bir koku oluyor, komşular kokunun kaynağını araştırıyordu. Ne iş yapıyorsun, diye soranlara bazen 'Sinekten protein çıkarıyorum' diyorum. Aslında en güzel tepki anneannemden gelmişti. Hüzünlü bir şekilde 'Kızım yurt dışına da gittin onca sene okudun, iki yabancı dilin var. Hiç mi iş bulamadın da sinek üretiyorsun.' dedi."
FACEBOOK YORUMLAR