Kaynak Holding ve şirketlerine kayyum atanması

Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin, Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin kararında, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulan inceleme kurulunca hazırlanan rapora yer verildi. Raporda, şirket çalışanlarının kamuoyunda "FETÖ lideri" olarak bilinen Fetullah Gülen'den sürekli bahsettikleri, adı geçen şahsın hastalanması durumunda bile şirket çalışanlarından dua istedikleri, "hizmet" ve "hocaefendi" kelimelerini genellikle birlikte kullandıkları, imajları incelenen bu şirketlerin, bahsedilen yapı ile maddi ve manevi olarak bağlantılı olabileceği yönünde tespit yapıldığı belirtildi.

Kaynak Holding ve şirketlerine kayyum atanması
Editör: Turkinfo.nl
18 Kasım 2015 - 13:11

İSTANBUL (AA) - Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin, Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına ilişkin kararında, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı bünyesinde kurulan inceleme kurulu ile MASAK tarafından yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan raporlara yer verildi.

Kararda, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü, Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, KOM Daire Başkanlığı'nca oluşturulan kurulun incelemelere başladığı anlatıldı.

Henüz incelemenin başında olunmasına rağmen çok ciddi bulgulara ulaşıldığı belirtilen kararda, şunlar kaydedildi:

"Normal ticari faaliyetlerinden çok, PDY/FETÖ'nün bünyesinde olduğu belirlenen kurum ve kuruluşları ilgilendiren yazışma ve para trafiklerinin olduğu, bu işlemlerin teyidi için şirket merkezlerine yeni incelemeler ve yeni bilgi ve belge taleplerinin zorunlu olduğu, böyle olunca mevcut yönetimin istenen bilgi ve belgeleri vermeyecekleri gibi var olan bilgi ve belgeler üzerinde tahribat yaparak yok edebilme ihtimallerinin bulunduğu, aynı zamanda şirketlerin kendileri aleyhine operasyon ihtimalini düşünerek, şirketlerin içini boşaltarak terör örgütüne aktarma ihtimallerinin yüksek olduğunun belirlendiği, soruşturma aşamasındaki incelemelerin tam ve sağlıklı olarak yapılabilmesi, terörün finansman kaynaklarının kesilebilmesi ve sağlıklı son rapor düzenlenebilmesi için kayyum atanması dahil tedbirlerin uygulanmasının doğru olabileceği hususunun Cumhuriyet Başsavcılığı'nın takdirinde olduğu belirtilerek, ilk inceleme raporu sunulmuştur."

Bu rapora göre, Kaynak Holding ve bağlı ticari kuruluşların bilgisayarlarından alınan imajların incelenmesinde bu bağlantıyı destekleyebileceği değerlendirilen bazı hususlara rastlanıldığı aktarılan kararda, bu hususlar 12 madde halinde sıralandı.

- Raporda yer alan tespitler

KOM Daire Başkanlığı'nca oluşturulan inceleme kurulunun hazırladığı ön inceleme raporunda, "Dua listesi" adı altında hazırlanmış excel dosyası içinde başta kamuoyunda "FETÖ/PDY terör örgütü lideri" olarak bilinen Fetullah Gülen olmak üzere alfabetik sıraya göre toplam 944 kişinin ismini içeren liste bulunduğu, listedeki bazı şahısların Kaynak Holding ve bünyesinde çalışan kişiler olsa da birçok şahsın bu şirketler grubuna mensup olmayan kişilerden oluştuğu belirtildi.

"Trabzon 2012 mezunları" adlı bir toplantı listesinde yer alan şahıslarla ilgili açık kaynaklardan yapılan araştırmada, bu kişilerin çoğunun öğretmen ve akademisyen olduğu, listede bulunanlar arasında sadece kamu görevlilerinin değil özel şirketlerde bulunan kişilerin de yer aldığı bildirilen raporda, yapılan kontrollerde bu kişilerin büyük bir kısmının Trabzon'daki okullardan mezun olmadıklarının anlaşıldığı, bu şekilde ticari ortak noktası olmayan heterojen bir topluluğun şirket organizasyonunda ticari amaç dışında toplanmasının "hizmet hareketi" diye tabir edilen FETÖ/PDY'nin faaliyeti ile ilgili olabileceği anlatıldı. 

İnceleme raporunda, şirket çalışanlarının kamuoyunda "FETÖ lideri" olarak bilinen Fetullah Gülen'den sürekli bahsettikleri, adı geçen şahsın hastalanması durumunda bile şirket çalışanlarından dua istedikleri, "hizmet" ve "hocaefendi" kelimelerini genellikle birlikte kullandıkları, şarkılarda bile "hizmet", "himmet", "abi" gibi ifadeler kullandıkları ve bu durumu dünyaya geliş amacı olarak tanımladıkları, imajları incelenen bu şirketlerin bahsedilen yapı ile maddi ve manevi olarak bağlantılı olabileceği yönünde tespit yapıldığı vurgulandı.   

- Kod isim kullanıyorlar

Bazı mailleşmelerde (G) ve (B) gibi kod isimlerin kullanıldığının tespit edildiğine yer verilen raporda, kod isim metodunun da genellikle yasa dışı suç örgütleri tarafından kullanılan, kolluk kuvvetlerinin yapacağı takibi zorlaştırmayı amaçlayan ve sadece bu örgüte mensup olanların anlayabileceği bir kripto sistemi olduğu belirtildi.

İnceleme raporunda, bir e-posta içeriğinde, kamuoyunda FETÖ/PDY'nin eğitim kurumları olarak bilinen bir dershanenin öğrencilerinin işe yerleştirilme faaliyetinden bahsedildiği, yine başka bir mailde KPSS sonuçlarına göre kamuda işe yerleştirilmeleri düşünülen 100 kişilik bir listenin olduğunun görüldüğü bilgisi verildi.

İncelenen bir videoda, bir şahsın Arnavutluk veya Kosova'da olduğu değerlendirilen bir okulun Almanların gayretleri ve himmetleriyle yapıldığından bahsettiği kaydedilen raporda, bir havale işlemine dair mail içeriği incelendiğinde, Kaynak Holding'e ait olmayan başka bir firmanın yetkilisi tarafından Türkmenistan'dan bir şahsın talimatı ile holding çalışanı S.K'ya para gönderme işleminin yapıldığı, bahse konu para transferine benzer başkaca para transferlerinin olup olmadığına yönelik araştırmaların derinleştirilmesi gerektiği şeklinde görüş bildirildi.

Ön inceleme raporunda, "Seminer (15 kasım)" adlı bir excel dosyasında yer alan kişiler için ayrı bir sütun açılarak sohbete gelen ve gelmeyen şeklinde not düşülmüş olduğu, bu şekilde kişileri ayrıştırıcı listelerin hazırlandığı, başka bir mail içeriğinde ise FETÖ/PDY'ye muhalif yazılarıyla tanınan yazarların kitaplarını kendi bünyelerindeki NT kitap, kırtasiye mağazalarının satış reyonlarından çıkarttırmak için çalışanlara talimat verdikleri ifade edildi. 

Yine bazı mail içeriklerinde, Londra'da faaliyet gösteren, emniyet kayıtlarına intikal eden raporlara göre FETÖ/PDY'ye yakınlığıyla bilinen "Gülenist" okullardan biri olan Wisdom School vakfına yapılan bağış talimatları ve bu talimatlara göre yapılan para transferlerine ilişkin banka dekontlarına rastlandığı belirtildi.

- FETÖ/PDY'ye yardım ve hizmet amacı

Raporda, bu vakfa bağış yapılması yönünde karar alındığı, yurtdışında faaliyet gösteren Hürkan Sayman isimli denetim firmasının talebi çerçevesinde adı geçen vakfa gönderilen 3 milyon poundun borç olmadığı ve bağış olarak gönderildiğinin teyit edilmesinin talep edildiği vurgulandı. 

Raporda, bazı mail içeriklerinde rastlanan excel dosyalarında ise Kaynak Holding ve grup şirketleri tarafından yurtiçi ve yurtdışında faaliyet gösteren bazı kuruluşlara her ay düzenli bağışlar yapıldığı, Wisdom School'a bağış açıklamasının ise kredi taksit ödemesi şeklinde belirtildiği kaydedildi.

İncelemeler neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve vergi mevzuatı kapsamında farklılaştırılan verilerin olduğunun görüldüğü belirtilen raporda, imajların incelemesine devam edildiği, incelenen şirketlerin ticari faaliyetleriyle birlikte FETÖ/PDY olarak bilinen terör örgütüne yardım ve hizmet amacıyla yoğun olarak kullanıldığı şüphesinin oluştuğu ifade edildi.

Elde edilen bu veriler sonucunda Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlerden elde edilen 220-230 TB'lık dijital verilerin, tüm ticari defter ve belgelerin incelenmesinden sonra nihai raporun hazırlanabileceği belirtilen ön inceleme raporunda, KOM Daire Başkanlığı'na gönderilen diğer dijital verilerle beraber eldeki tüm dijital verilerin bir kısmında yapılan incelemelerde, bu şirketlerin normal ticari faaliyetlerinin yanı sıra aynı zamanda FETÖ/PDY ile ilgili yazışma ve para trafiklerinin olduğu hususlarının ön inceleme raporunda belirtildiği anlatıldı.

- MASAK tarafından düzenlenen analiz raporu

Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, MASAK tarafından düzenlenen analiz raporunun "değerlendirme" ve "sonuç başlıkları" adlı bölümlerine de yer verildi.

Bu rapora göre, yurtiçi ve yurtdışındaki kurumların birbiriyle ilişkili oldukları, bu kurumlarda ortaklık yapanların neredeyse tüm şirketlerde ortak oldukları, yapıldığı tespit edilen mali içerikli önemli ve bilinçli davranışların örgüte finansal destek amaçlı olduğunun tespit edildiği kaydedildi.

Analiz raporunda, talimatların tek merkezden alındığı, özellikle yurtdışında bulunan "Gülenist" kuruluşlara yapılan bağış ve yardımların toplumsal ve ticari hayatın olağan akışına, ticari teknik ve icaplara uygun olmadığı, MASAK'ın çalışma alanı kapsamında birçok kara para aklama eyleminin varlığının tespit edildiği vurgulandı.

Özellikle Işık Yayıncılık olmak üzere, örgütsel amaçlara ulaşabilmek için kurumlarına ve kendilerine muhalif kişi, kuruluş ve yayınevi listeleriyle bilgi ve dokümanlar hazırlandığı ve örgütlü olarak hareket edildiği kaydedilen analiz raporunda, aynı mahiyette kişilerin ayrıma tabi tutularak tehdit ve şantaj unsuru olabilecek şahıs veya kurumların belirlendiği kaydedildi.

Analiz raporunda, ticari faaliyet kapsamında olmayan özellikle "himmet, kurban parası, sadaka ve yardım" faaliyetleri kapsamında işlem ve eylemlerin tespit edildiği, bundaki amacın PDY/FETÖ terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ve yataklıkta bulunmak olduğu bilgisi verildi.

Aynı kapsamda PDY/FETÖ terör örgütünün propagandasını yapmak üzere örgüt lideri Fetullah Gülen'in örgütsel nitelikteki videolarını, yazılarını ve beyanatlarını şirketin faaliyeti olmamasına rağmen yapılan yazışmalarda birbirlerine mail olarak gönderdikleri, bunu sakladıkları ve birbirlerini bu konuda teşvik ettiklerinin tespit edildiği aktarıldı.

- Önemli isimler yurtdışına kaçtı

Analiz raporunda, Kaynak Holding ve bağlı şirketlerde hakim ortaklardan aralarında özellikle Mustafa Özcan, Naci Tosun, İzzet Akyar, Çetin Hakkı Şaşmaz gibi isimlerin bulunduğu 14 kişinin kamuoyunda "17-25 Aralık darbe girişimi" olarak bilinen operasyondan sonra belli aralıklarla yurtdışına çıktıkları, halen yurtdışında bulunduklarının belirlendiği vurgulandı.

Kaynak Holding AŞ'nin 2015 yılı başlarında usulüne uydurularak yine aynı ortakların Hollanda'da kurdukları partner bir şirkete devredilmeye teşebbüs edildiği belirtilen analiz raporunda, yapılan incelemelerde devredilmeye çalışılan Hollanda'daki şirketin ortaklarıyla Kaynak Holding ve bünyesindeki şirketlerin ortaklarının aynı olduğu ya da çoğunlukla benzer oldukları, dolayısıyla bu kişilerin kanuna karşı hile yolunu kullanıp Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının denetiminden çıkarak terör örgütüne daha rahat yardım yapmayı amaçladığı kaydedildi.

Analiz raporunda, gerek MASAK raporu, gerek KOM Daire Başkanlığı'nda oluşturulan kurulun incelemeleri sonucunda elde edilen bilgileri içeren ön değerlendirme raporu birlikte incelendiğinde, Kaynak Holding ve bağlı şirketlerin yasa dışı FETÖ/PDY terör örgütünün tamamen yurtiçinde ve yurt dışındaki faaliyetleri sırasında ihtiyaç duyacağı parasal kaynakların temin edilmesi, transfer edilmesi ve birbirleri arasında mali ağın oluşturulması amacıyla kurulduğunun açık olduğu belirtildi.

Yurtdışında kurulan tüm şirket ve okulların Türkiye'de de bir parçasının bulunduğu, adreslerinin hiçbir şekilde sağlıklı olmadığı vurgulanan analiz raporunda, yine yurtdışındaki okullara önce Kaynak Holding'e bağlı şirketler tarafından Bank Asya'dan kredi kullanılarak hileli yöntemlerle aktarıldığı, bu kredilerin Kaynak Holding'e bağlı şirketler tarafından belirli bir program dahilinde taksitler paylaşılarak ödendiğinin anlaşıldığı bilgisi verildi.

- Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı 

Sulh Ceza Hakimliği kararında, tüm bu anlatılanlar karşısında, Kaynak Holding'e bağlı şirketler ile dernek ve vakıfların terör örgütünün finansmanını sağladıkları, terör örgütünün propagandasını yaptıkları, buna ilişkin incelemelerin halen devam ettiği belirtildi.

Kararda, eldeki dijital veriler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda hazırlanan birinci ön değerlendirme raporu, BDDK ve MASAK raporlarının incelenmesi sonucunda, Kaynak Holding'e bağlı şirketlerin normal ticari faaliyetlerinden çok FETÖ/PDY'nin bünyesinde olduğu bilinen kurum ve kuruluşları ilgilendiren yazışma, kaynak sağlama ve para trafiklerinin temini yönünde hareket ettikleri kaydedildi. 

Soruşturma ve değerlendirme yapılırken şirketlerin merkezlerinde yeni incelemeler, yine şirket çalışanlarının bilgilerine başvurulması ve yeni bilgi ve belge alınmasının söz konusu olacağı belirtilen kararda, "Bu iş ve işlemlerin yapılması şirketlerin mevcut yönetimleri tarafından engellenebilecek ve istenen bilgi ve belgelerin verilmeyeceği gibi delil ve belgeler yok edilebilecektir" ifadelerine yer verildi.

Kararda, şu bilgiler aktarıldı:

"Yine FETÖ/PDY örgütü aleyhine deliller toplandıkça şirketlere ve şirket yöneticilerine yönelik yeni operasyonlar yapılabileceği düşünülerek, mevcut yöneticiler tarafından şirketlerin mal varlıklarının başkalarına devredilebileceği hatta tamamen satılarak nakde çevrilip yine örgütün amaçları doğrultusunda kullanılabileceği, ayrıca ön inceleme raporunda tespit edilen verilerin araştırılması sonucunda örgüte yardım, yataklık ve mali kaynak sağlamaya, kendilerine isnat olunan müsnet suçları işlemeye devam edecekleri hususu izahtan varestedir." 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!