İhsan Gürz davasında yeni gelişme

Hollanda’da yapılan adli tıp raporunda kanda uyutucu bulunduğu tespit edilmiş ve ölüm nedeni olarak bu gösterilmişti.



Cenazenin Türkiye’ye gitmesi ile orada yapılan Adlı tıp araştırması ise tamamen farklı sonuçlar ortaya çıkardı. Cesette yapılan incelemede uyutucu-uyuşturucu ve toksik bir maddeye rastlanmadı.  Ayrıca iç organları, kalbi ve beyninin tamamen alınıp yerlerinin kağıt parçaları ve bezlerde doldurulmuş olduğunu rapor edildi.  

İki ülke arasında adli tıp atışmasına dönüşen olay sonrası  Hollanda makamlarınca yeniden araştırma açıldı. Bu araştırmaya göre ilk raporun aksine polisin şiddet kullandığını kanısının varlığına dikkat çekildi.  Ancak tek başına ölüm sebebi olarak görülmeyeceğini bu yüzden yeniden adli tıp araştırması yapılması gerektiği rapor edildi.

Kafalar iyice karıştı

Hollanda savcılığı yaşanan olaydan kısa süre sonra adli tıp raporuna dayanarak yaptığı açıklama ile polisin şiddet uyguladığına dair kanıt olmadığını aksine yüksek dozda uyuşturucunun ölümü neden olduğunu söylemiş ve olaya karışan 9 polis hakkında takipsizlik kararı almıştı.

İhsan Gürz’ün eksik organları hakkında ise hiçbir açıklamada bulunmamıştı.  Geçen zaman içinde Türkiye adli tıp kurumunun da araya girmesi ile Hollanda’nın delilleri çürümeye başladı.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Hollanda'nın Beverwijk kentinde ikamet eden 22 yaşındaki Türk genci İhsan Gürz, 2 Temmuz 2011'de Hollanda polisi tarafından gözaltına alınmış, 3 Temmuz 2011 sabahı İjmuiden karakolunda göz altında tutulduğu hücresinden ölü olarak bulunmuştu. Gürz'ün cenazesi Hollanda'da yapılan otopsi raporu sonrasında ailesine teslim edilerek, memleketi Erzincan'da defnedilmişti. Baba Cengiz Gürz, cenaze defnedildikten hemen sonra dilekçe ile Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederk oğlu ile ilgili otopsi istemiş, Trabzon Adli Tıp Kurumu'nda, İhsan Gürz'ün cesedi üzerinde yapılan otopsi sonrasında, iç organlarının yerinde olmadığı, bu organların yerine kağıt peçete ve kağıt havlu ile doldurulduğu ortaya çıkmıştı.

Bundan Sonrası

Son açıklanan rapor ile polis şiddeti ile ölmüş olma ihtimali yüksek görünüyor. Bu durumunda Hollanda adli tıp kurumu görevini kötüye kullanmış, adil davranmayıp aksine polisleri suçsuz çıkacak tamamen yanlı bir rapor hazırlamış. Böylesine önemli noktada olan bir kurum söz konusu 22 yaşındaki bir gencin hayatı söz konusu iken nasıl olurda ayrımcılık ve yandaşlık yapar? Ayrıca savcılık nasıl olursa aksine gelen rapor, bilgi ve verilere rağmen harekete geçmez? 

.