İçişleri Bakanı Soylu: (2)
"Bugün sabah KCK/PKK'dan kaçan 5 kişi daha teslim oldu. Merak etmeyin daha yeni başladık. Bu terör örgütlerine neler yapacağız, göreceksiniz. Biriyle mücadele etmiyoruz. FETÖ ile mücadele ediyoruz. DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Hangi hainlikler olduğunu biliyoruz. Dernekler vasıtasıyla bunlara nasıl para aktarıldığını biliyoruz. Hepsinin hakkından geliyoruz. Çok net kararlıyız" "Bizim meselemiz bütün dünyaya sözünü geçirebilecek, sözünü anlatabilecek, sözünü duyurabilecek bir Türkiye olmaktır" "Ey bu ülkeyi yönetmek isteyen efendiler, ey dün Fatma kardeşimize karşı yine kirli oyunlarını devreye sokan efendiler, sizlere sesleniyoruz; artık sizin yargınız olmayacak, milletin yargısı olacak"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün sabah KCK/PKK'dan kaçan 5 kişi daha teslim oldu. Merak etmeyin daha yeni başladık. Bu terör örgütlerine neler yapacağız, göreceksiniz. Biriyle mücadele etmiyoruz. FETÖ ile mücadele ediyoruz. DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Hangi hainlikler olduğunu biliyoruz. Dernekler vasıtasıyla bunlara nasıl para aktarıldığını biliyoruz. Hepsinin hakkından geliyoruz. Çok net kararlıyız" dedi.
Soylu, Çarşamba ilçesinde belediye önünde düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti. Türkiye'nin sadece bugüne bakmadığını, 2023'e, 2053'e, 2071'e baktığını belirten Soylu, hedefleri bulunduğunu söyledi.
Meselelerinin sadece şu an bulundukları topraklarda olmadığına işaret eden Soylu, "Bizim meselemiz bütün dünyaya sözünü geçirebilecek, sözünü anlatabilecek, sözünü duyurabilecek bir Türkiye olmaktır. Bizim meselemiz sadece güçlü ve zengin olmak değil, yaşam standardımız elbete yükselecek ama tek derdimiz o değildir. Bugün dünyadaki bütün haksızlıklara, dünyadaki bütün zulümlere karşı sessiz kalanlara yönelik milletin o mazlumların, mağdurların dönüp 'Bize kim sahip çıkacak' diye beklediğinde, bize emanet edilen bu büyük medeniyetin, merhamet ve şefkat medeniyetinin iyilik medeniyetinin sesini de gücünü de kuvvetini de kudretini de bütün dünyaya duyurmak zorundayız." diye konuştu.
Bu topraklarda "Türk ve Müslüman Anadolu insanının yaşadığını" vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
"Biz Avrupa gibi oraya gidenlere çelme saymayız. Para hesabı etmeyiz. 400 yıl biz Allah'ımıza çok şükürler olsun ki Suriyeli kardeşlerimizle aynı sancak altında beraber yaşadık. Aynı kıbleye baktık, beraber namaz kıldık. Aynı cenazeleri beraber taşıdık. Hanımlar, size soruyorum. Ne yapsaydı Tayyip Erdoğan? 'Ey Tayyip Erdoğan sınırlarınıza geldik, bu adamlar bize tecavüz ediyor. Hamile kadınların çocuklarını karınlarında öldürüyorlar, sahip çık' dediğinde sırtını mı dönseydi, ne yapsaydı? Biz hiçbir zaman tarihin bu sınavlarında, insanlığın bu sınavlarında geri kalmadık, geri düşmedik. Osmanlı - Rus harbinden sonra da geri düşmedik. Selanik mübadelesinde de geri düşmedik. Rahmetli Menderes zamanında Balkanlar'da, Yugoslavya'da, Bulgaristan'dan gelenlerde de geri düşmedik. Yetmedi, 1989'da rahmetli Özal zamanında da geri düşmedik. İnsanlığımızı kaybetmedik hiç. 89'da 300 bin kişiyi, bugün 3 milyon kişiyi aldık. Bilesiniz ki 15 Temmuz'da bu millet eğer yara almamışsa, Türkiye'yi ele geçirmemişlerse Cenab-ı Allah bu milletin ortaya koyduğu merhametin ve şefkatin hürmetine milletin gönlüne cesaret verdi, liderini teslim ettirmedi."
- "17 yaşındaki çocukları yaşlarını büyütüp idam eden de yargıydı"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin eleştirilere cevap veren Soylu, Hollanda'nın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik skandal tavrına da tepki gösterdi.
Soylu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Diyorlar ki yeni sitem gelirse yargı tek adama bağlı olacak. 1961'de yargı vardı, biz biliyoruz. Hakimleriniz, savcılarınız, yargıçlarınız Adnan Menderes'i idam ettiler; kılıfını da buldular. 12 Mart 1971'de de yargı vardı. 17 yaşındaki çocukları 1980 darbesinden sonra yaşlarını büyütüp idam eden de yargıydı. Onları da biliyoruz. Liderleri hapse gönderen de yargıydı, biz onları da biliyoruz. Bu ülkede İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra, milletle muhabbetini gördükten sonra 'Evet artık bunun önünü kesmeliyiz' deyip bir taraftan siyasi yasaklı hale getirip hapse gönderen de yargıçlarınızdı, sizin hakimlerinizdi, sizin savcılarınızdı, biz onları da biliyoruz. Onların nasıl patronların emrinde olduğunu, HSYK'nin hangi kararlara imza attığını, bu milletin her olayda nasıl mağdur olduğunu, paranın konuştuğu bir yargının bu ülkede herkesin ama herkesin dilinde olduğunu biz biliyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisinde, cumhurbaşkanı seçme yeterliliği olan bir Meclise 'Hayır siz bunu seçemezsiniz' deyip güçsüz hale getirip ortadan kaldırıp bu konuda Meclise cumhurbaşkanı seçtirmeyenin, görevi bitenin hala devam etmesini sağlayanın da bir yargıç olduğunu, bir hakim, bir savcı olduğunu biliyoruz. O sizin yargıçlarınızın, hakimlerinizin Menderes'ten 53 yıl sonra yeniden bu ülkede aynı trajediyi, aynı hikayeyi, aynı acıyı bu millete yaşatmak için kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a nasıl bir yargı darbesi yapmaya çalıştığını, onu nasıl tasfiye etmeye çalıştığını da biz biliyoruz. Ne istiyorlar? Bizim yargımız olsun. Niçin onların yargısı olacakmış. Çünkü iktidar olmalarına gerek yok, oy almalarına gerek yok. Peki neye gerek var? Şuna gerek var. Zamanında düğmeye basacaklar, 'Patron biziz' diyecekler. Efendiler, ey bu ülkeyi yönetmek isteyen efendiler, ey dün Fatma kardeşimize karşı yine kirli oyunlarını devreye sokan efendiler, sizlere sesleniyoruz; artık sizin yargınız olmayacak, milletin yargısı olacak."
- "KCK/PKK'dan kaçan 5 kişi daha teslim oldu. Merak etmeyin daha yeni başladık"
Terörle mücadeleye de değinen Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Bugün sabah KCK/PKK'dan kaçan 5 kişi daha teslim oldu. Merak etmeyin daha yeni başladık. Bu terör örgütlerine neler yapacağız, göreceksiniz. Biriyle mücadele etmiyoruz. FETÖ ile mücadele ediyoruz. DEAŞ ile mücadele ediyoruz. Hangi hainlikler olduğunu biliyoruz. Dernekler vasıtasıyla bunlara nasıl para aktarıldığını biliyoruz. Hepsinin hakkından geliyoruz. Çok net kararlıyız." diye konuştu.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Soylu, "Keşke buraya Kılıçdaroğlu'nu çıkarsaydık. O kadar güzel anlattı ki referandumu. Nasıl diyor? 'Bak diyor bunun sonucunda ne çıkacak. Bir başbakan olacak başka partiden, bir cumhurbaşkanı olacak o da başka partiden. Sonra birbirleriyle kavga edecekler.' Allah'ın adamı ya. Biz aylardan, yıllardan beri bunu anlatıyoruz. Allah mı söyletiyor acaba?"
- "Koltuk gidiyor, derdi o"
MHP ile ittifak yaptıklarını, anlaşıp uzlaştıklarını hatırlatan Soylu, şöyle konuştu:
"O (CHP) kiminle ittifak etti? Hem FETÖ ile hem PKK ile öyle anlaşıyor. Dahası da var. Öbür ittifak ettikleri de dişlerini çıkarttılar, görüyoruz. Almanyalardan, Hollandalardan, görüyorsunuz değil mi? Şimdi PKK ile ittifak ediyorlar. Murat Karayılan ne diyor? Kandil ne diyor? 'Evet çıkarsa işimiz bitti' diyor. Doğru mu? Peki bizim evlatlarımız şu anda terörle mücadele yapıyorlar mı? Peki, Allah korusun. 7 Haziran'daki durum yine oldu diyelim, biz iktidar olamadık, CHP de bir koalisyon kurdu. Bu koalisyonda dışarıdan içeriden hiç önemli değil, PKK'nın sözcüsü olan parti destekledi. Peki bugün yaptığımız gibi terörle mücadele yapabilir miyiz? Yapamayız, yaptırmazlar bize. CHP'li kardeşlerimize söyleyin. Bakın, siyaset yaparsınız, ayrı belediye başkanı adayları koyarsınız, ayrı partilerden olursunuz ama bu millet meselesidir. Ne olursunuz bunu CHP'li kardeşlerimize tek tek anlatın. Allah şahittir; şu PKK'nın, şu terör örgütünün değirmenine su taşıması büyük bir zillettir. Bu ülkeye yapmadığı ihanet kalmayan FETÖ ile beraber aynı sözleri söylemesi zillettir. CHP'li kardeşlerim bunu çok iyi tartıyorlar. Zaten 16 Nisan'dan sonra bunun arkasına tenekeyi takarlar, gönderirler, siz merak etmeyin. Diyelim ki 2019'da seçime gidiyoruz. Bir tarafta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan aday olacak, bir tarafta da Kılıçdaroğlu aday olacak. Kaybettiği zaman ne olacak? Öyle bir daha milletvekili olamıyor, biliyorsunuz. Şimdi kendi koltuğunu muhafaza etmek için kaybetse de genel merkezde çok katlı binada oturuyor, arabaları var, korumaları var, ekmek elden su gölden. Koltuk gidiyor, derdi o. Ey Kılıçdaroğlu, buradan sesleniyoruz sana, ne kadar çırpınırsan çırpın, 16 Nisan'da sonra o koltuğu koruyamayacaksın."
(Bitti)
FACEBOOK YORUMLAR