Hazır giyimciler işler yolunda mesajı için kapı kapı dolaşıyor

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, terör olaylarından dolayı gelmekte zorlanan alım grupları olduğunu belirterek, "Bu yüzden şimdi biz müşterilerin ayağına gidiyoruz. Geçen hafta Paris ve Brüksel'de muhatabımız olan sektör derneklerini ziyaret ettik." dedi.

Tanrıverdi, gelecek ay da İngiltere, Almanya ve İspanya'ya gideceklerini bildirdi.

Hikmet Tanrıverdi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının 2015'e göre yüzde 0,1'lik artışla 17 milyar dolar olarak gerçekleştiğini, hazır giyim ve konfeksiyonun aynı dönemde yüzde 11,9'luk pay ile otomotivden sonra en fazla ihracat yapan ikinci sektör olduğunu söyledi.

Türkiye'den Orta Doğu, Amerika ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri, Asya ve Okyanusya ülkeleri ile serbest bölgelere yapılan hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yüzde 0,9 ila yüzde 23,1 arasında değişen oranlarda arttığını belirten Tanrıverdi, AB, Afrika ile eski Doğu Bloku ülkelerinin ise ihracatında azalma görülen ülke grupları olarak dikkat çektiğini kaydetti.

Sektörel ihracatın yüzde 70,8'inin AB ülkelerine gittiğini ve bu ülke grubunda yüzde 2,1'lik azalış yaşandığını ifade eden Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu azalışa karşın Türk Cumhuriyetleri'ne ihracatta yüzde 23,1'lik artış ile diğer ülke gruplarında elde edilen artışlar, Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının yüzde 0,1 artmasında etkili oldu. 2016'da Türkiye'den en fazla hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yapılan ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Polonya olarak sıralandı. En fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke içinde Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda ve Irak hariç diğer 5 ülkenin tamamına yönelik hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, 2015'e kıyasla yüzde 3,3 ila yüzde 25,5 arasında değişen oranlarda arttı. En yüksek oranlı ihracat artışı yüzde 25,5 ile Polonya'ya ihracatta kaydedildi."

- "Sektörün ihracat performansına etki eden en temel faktörlerden biri parite"

Hikmet Tanrıverdi, Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında ağırlıklı ürün grubunun örme olduğunu belirterek, geçen yıl örme konfeksiyon mamullerinin toplam hazır giyim ve konfeksiyon ihracatındaki payının yüzde 52,4, dokuma konfeksiyon mamullerinin payının yüzde 35,1, hazır eşyanın payının ise yüzde 11,5 olduğunu bildirdi.

Söz konusu dönemde hazır giyim ve konfeksiyonun üç temel ürün grubunun ikisinde artış, birinde azalış görüldüğünü ifade eden Tanrıverdi, bu dönemde yüzde 0,7 azalışla 8,9 milyar dolarlık örme konfeksiyon mamulü ihraç edilirken, dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatının yüzde 0,5 artarak 6 milyar dolara yükseldiğini, hazır eşya ihracatının ise yüzde 3'lük artışla 2 milyar dolar olduğunu kaydetti.

Hazır giyim ve konfeksiyon sanayisinde Aralık 2015'te yüzde 76,5 olan kapasite kullanım oranının 2016'nın aynı ayında yüzde 0,1 azalarak yüzde 76,4 olarak kaydedildiğini belirten Tanrıverdi, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün ihracat performansına etki eden temel faktörlerden birisinin avro/dolar paritesi olduğunu vurguladı.

Tanrıverdi, şunları kaydetti:

"2016'da yapılan 17 milyar dolarlık hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının 12 milyar dolarla yüzde 70,8'i ihracatın avro üzerinden gerçekleştirildiği AB-28 ülkelerine yapıldı. 2015 yılında 1 avro ortalama 1,1110 dolara eşit iken, 2016'da avronun değeri dolara karşı yüzde 0,36'lık düşüşle 1,1070 dolara geriledi. Bu çerçevede yüzde 0,36'lık parite etkisinden arındırıldığı zaman Türkiye toplam hazır giyim ve konfeksiyon ihracatında yüzde 0,1'lik değil, yüzde 0,3'lük bir artış olduğu hesaplanmaktadır."

- "Sigorta şirketleri seyahat sigortası yapmıyor"

İHKİB Başkanı Tanrıverdi, son dönemde müşterilerin gelmesi noktasında sıkıntılar olduğunu, özellikle terör olaylarından dolayı insanların korktuğunu, sigorta şirketlerinin seyahat sigortası yapmadığını söyledi.

Terör olaylarından dolayı gelmekte zorlanan alım grupları olduğunu belirten Tanrıverdi, "Bu yüzden şimdi biz müşterilerin ayağına gidiyoruz. Geçen hafta Paris ve Brüksel'de muhatabımız olan sektör derneklerini ziyaret ettik. Burada söz konusu derneklerin yönetim kurulları ile toplantı yaptık. Onlara Türkiye'de herhangi bir sıkıntı olmadığını, işlerimizin normal şekilde devam ettiğini anlattık. Onların kaygıları vardı ve o kaygıları giderdik. 'En ufak bir sorun olursa bizi arayın' dedik." şeklinde konuştu.

Tanrıverdi, gelecek ay da İngiltere, Almanya ve İspanya'ya gideceklerini bildirdi.

Sektör olarak geçen yılın ilk 6 ayını çok iyi geçirdiklerini ifade eden Tanrıverdi, şöyle devam etti:

"İkinci 6 ayda maalesef bu terörden dolayı çok ciddi satış kaybettik. İlk 6 ayda yüzde 8 civarı artışımız vardı. Yıl sonu için yüzde 10 artış hesap ediyorduk ki yüzde 10'luk artışı da bulurduk. Bu olaylardan dolayı birçok sipariş yetişmez diye geri çekildi. Bundan dolayı da artış oranımızı ikinci yarıda sıfırladık. Bu ocak ayı da biraz sıkıntılı gidiyor ama bundan sonraki süreçte, terör olaylarının da son bulmasıyla yılın ilk çeyreğinden sonra artışa geçeriz diye umuyorum."

- "Rusya'dan kaybettiğimiz miktarları tekrar geri alacağımızı düşünüyoruz"

Hikmet Tanrıverdi, bu yıl Rusya pazarının sektöre artı katkı sağlayacağını belirterek, "Rusya'dan geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz miktarları tekrar geri alacağımızı düşünüyoruz." dedi.

Rusya'ya aşağı yukarı 500 milyon dolar civarında bir ihracatları olduğunu, bu rakamın 120 milyon dolara kadar gerilediğini anımsatan Tanrıverdi, Rusya ekonomisinin düzelmesi ve bu ülkeyle olan ilişkilerin tekrar canlanmasıyla ihracatın da tekrar artışa geçeceğini kaydetti.

Tanrıverdi, gelecek aylar içerisinde Amerika'daki Türk Ticaret Merkezi'nin hizmete başlayacağını, İran'dakinin açıldığını, Londra, Barselona ve Düsseldorf'ta da yılın ilk yarısında Türk Ticaret Merkezleri açılmasının planlandığını, bunların ihracata katkısı olacağını anlattı.

Terörle ilgili çok büyük bir sorun olmaması halinde hazır giyimde bu yıl yüzde 5'ün üzerinde bir büyüme beklediklerini ifade eden Tanrıverdi, şunları kaydetti:

"Bu yıl odaklanacağımız pazarlar Rusya, İran, Afrika ülkeleri ve en büyük pazarlarımız olan Almanya, İngiltere, İspanya ve Amerika olacak. Tabii Donald Trump'tan sonra orada uygulanacak olan modeli de bekliyoruz. Orada Türkiye ile ilgili olumlu bir şey çıkabilir. Çin ile olan durumlarının olumsuz olacağını düşünüyoruz. Bu noktada Türkiye'ye bir kapı açılma şansı olabilir, bu siyasi görüşmelere bağlı... Öyle bir kapı açılırsa Amerika bize ekstradan 1 milyar dolar daha kazandırabilir. Bu, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Donald Trump'ın görüşmesinden sonra netleşebilir."