GRAFİKLİ - FETÖ'nun Avrupa'daki yeni oyunu: "Fişleniyoruz" şikayeti
FETÖ üyeleri son dönemde Türkiye'yi karalamak ve Avrupa ile Türkiye arasında gerginliği tırmandırmak için fişlendikleri şikayetinde bulunuyor Fişleme iddiaları özellikle basın yoluyla DİTİB mensuplarının yanı sıra UETD üyeleri ve Türk iş adamlarına yöneltiliyor FETÖ'cülerin iddiaları Almanya, Fransa, İsviçre, Hollanda, Danimarka, İsveç ve Avusturya'da yoğunlaşıyor Danimarka iddiaları ciddiye almazken, İsveç'te UETD yöneticisine kurulan telefon komplosu medyaya servis edildi Almanya ve Hollanda'da din görevlileri hedef gösterildi
Avrupa ile yaşanan gerginliği fırsat bilen FETÖ mensupları ve yandaşları, bulundukları ülkelerde Türk kökenlileri casuslukla suçlayıp, hem bu ülkelerden kalıcı oturum almayı hem de gerginliği körüklemeyi amaçlıyor. FETÖ mensuplarının önce Hollanda ve Almanya'da başlattığı "fişleme" iddialarının münferit olmadığı, aksine sistemli bir Türkiye karşıtı propaganda çalışması olduğu, aynı yöntemin diğer Avrupa ülkelerinde de uygulanması ile ortaya çıktı.
Özellikle din görevlileri, konsolosluk çalışanları ve Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) yöneticilerini hedef alan FETÖ mensupları, İsveç örneğinde olduğu gibi, telefon komploları ile hem medyayı hem de ilgili resmi kurumları etkilemeye çalışıyor. FETÖ üyeleri, bu şekilde Avrupa'da artan Türkiye karşıtlığına da malzeme servisi yapıyor.
Bu ülkelerden Almanya'daki FETÖ mensupları ve yandaşları, özellikle Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bünyesinde görev yapan din görevlilerinin kendilerini fişlediğini öne sürerek kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. FETÖ'cülerin bu iddialarının ardından Almanya'da federal savcılık 6 Türk din görevlisinin evlerinde aramalar yaptı.
Ayrıca en son Köln Mahkemesinde görülen davada Türkiye'ye geri çağrılan ancak dönmeyen iki din görevlisi, fişlendiklerini iddia ederek DİTİB'ten davacı oldu ve Almanya'ya iltica talebinde bulundu. Almanya'daki FETÖ mensupları özellikle iş adamları dernekleri ve Alman gazetelerine Türkiye aleyhine demeçler vererek kamuoyunu etkilemeye çalışıyor.
- Fransa
Fransa'da ise özellikle FETÖ'ye bağlı bazı gazeteciler ve iş adamları, medya organlarına demeçler vererek, fişlendiklerini, kendilerine ve kurumlarına saldırılar düzenlendiğini iddia ediyor. Bu çerçevede FETÖ mensuplarının ifadeleriyle, FETÖ'ye bağlı 17 kuruma saldırı düzenlendiği ve çalışanların ölüm tehditleri aldığı iddiaları medyada yer alıyor.
FETÖ mensupları, Türkiye'deki politik olayların kendilerini ilgilendirmediğini ve bu nedenle Fransa'nın kendilerini koruması gerektiğini savunuyor. Bir iş adamı cep telefonuna kendisinin Türkiye'ye iadesinin talep edildiği ve polise gitmesi gerektiği yönünde mesaj geldiğini, polise gittiğinde ise böyle bir talebin olmadığının bildirildiğini anlatarak, daha sonra bu mesajı gönderenler hakkında davacı olduğunu kaydetti.
- İsviçre
İsviçre'de de FETÖ mensuplarının şikayetleri üzerine bir Türk iş adamı gözaltına alınırken, bazı STK'lara yönelik casusluk soruşturması başlatıldı. Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ'ye tepki gösteren ve bu yönde faaliyetlerde bulunan Dünya Türk-İş Konseyi (DTİK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Avrupa Bölgesi Komite Başkanı Suat Şahin, İsviçre'den çıkış ve ülkeye giriş sırasında neden belirtilmeden polis tarafından gözaltına alındı.
Türkiye'den İsviçre'nin Zürih kentindeki havalimanına gelen Şahin, serbest bırakıldığında AA muhabirine yaptığı açıklamada, "15 Temmuz sürecinden sonra İsviçre'de FETÖ'ye karşı yaptığım çalışmalar, konuşmalar, astığım afişler ve paylaştığım görüntülerden rahatsız oldular. Beni Erdoğancı olarak tanımlıyorlar." demişti.
İsviçre'de Türkiye'nin Bern Büyükelçiliğinin eski diplomatı Volkan Karagöz ve bazı diplomatların bu ülkeden iltica talebinde bulunmalarının ardından 408 kişinin daha FETÖ'den iltica başvurusu yaptığı anlaşıldı. Bu ilticalardan sonra İsviçre hükümeti bazı Türk STK'lar ile vatandaşlara yönelik casusluk soruşturması başlattı.
- Hollanda
Algemeen Dagblad gazetesinde 19 Ağustos'ta demeci yayımlanan Hollanda Genç İşadamları Derneği (HOGİAF) Genel Direktörü Ahmet Taşkan, Diyanet'e bağlı 145 cami imamına atfen, "Neredeyse tüm Türk imamlar Erdoğan'ın görevlileri. Ben onlara gizli ajan diyorum. Onları Türkiye'ye geri gönderin." açıklamasında bulundu. Benzeri açıklama ve girişimlerin ardından Hollanda'da yoğun bir şekilde Türkiye'ye yönelik casusluk iddiaları ortaya atıldı.
Hollanda Diyanet Vakfı (HDV) Başkanı Yusuf Acar, propaganda sonrası Türkiye tarafından görevinden alındı. Bazı FETÖ mensupları da Hollanda Göç ve Vatandaşlık Dairesine (IND) başvuru yaparak Türk pasaportlarının Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu tarafından ellerinden alındığı yönünde şikayette bulundu. Hollanda basını da iddiaları haberleştirerek, Rotterdam Başkonsolosluğunun Hollanda'da yaşayan FETÖ şüphelilerinin Türk pasaportlarını ellerinden aldığını yazdı.
- Danimarka
Danimarka'da FETÖ mensuplarının Türkiye'ye ihbar edildiklerine yönelik şikayetler reddedildi.
Danimarka’nın önde gelen gazetelerinden Berlingske’nin haberine göre, Türk istihbarat birimlerine ülkedeki Türk toplumu tarafından ihbar edildikleri iddiasıyla FETÖ mensupları polise şikayette bulundu. Ancak bu şikayet Danimarka polisi tarafından işleme alınmadı.
Polis yetkilileri, gazeteye yaptıkları açıklamada, Danimarka Ceza Kanununun 108. maddesinin ihlali gerekçesiyle iki şikayet aldıklarını belirterek, şikayetlerde yasaların ihlal edildiğine kanaat getirilmediğinden bunların reddedildiğini bildirdi.
Danimarka’da 16 özel okul işleten FETÖ’nün iki okulu 15 Temmuz Fetullahçı darbe girişiminin ardından büyük öğrenci kaybı yaşaması nedeniyle kapanmıştı. Geçen yılın aralık ayında Politiken gazetesinin haberine göre, FETÖ’nün 3 okulu da Eğitim Bakanlığına başvurarak ekonomik sıkıntı çektiğini bildirmişti.
Özel okulların yanı sıra Danimarka’da fonlar ve dernekleri de bulunan FETÖ’nün yayın organı Zaman İskandinavya baskısını durdurma kararı almıştı.
- İsveç
İsveç'te ise Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) İsveç Başkanı Özer Eken, bir FETÖ mensubunun yasa dışı bir şekilde kaydedilen ve montajlanan telefon konuşmasını medyaya servis ederek kendisine tuzak kurduğunu belirtti.
Özen, İsveç devlet radyosu SR'de, "UETD Başkanı, Gülen sempatizanlarını Türkiye'ye şikayet ediyor. Casusluk yapıyor.'' şeklinde çıkan haberlere ilişkin yaptığı açıklamada, kendisine komplo kurulduğunu kaydetti.
Eken, "İsveç medyasında benim olduğu iddia edilen bir ses kaydı ile haber yayınlandı. Bu ses kaydını nerede ürettiler, nerede ekleme çıkarma yaptılar bilmiyorum. Yasa dışı bir ses kaydı üzerinden benim İsveç'te yaşayan FETÖ'cüleri Türkiye'ye şikayet ettiğim iddia ediliyor.'' diye konuştu.
Haberi yapan gazeteciye de tepki gösteren Eken, ''İsveç'te bir kişiyi gizli dinlemek ve sözlerini kaydetmek suçtur. Hele önü arkası kesilmiş, ekleme çıkarma yapılmış illegal bir ses kaydını elde etmek ve bunu yayınlamak daha büyük suçtur. Haberi yapan gazeteci ve sahte ses üretenler hakkında hukuki hakkımı kullanacağım.'' dedi.
Eken, İsveç'te yaşayan Türkiye karşıtlarının, çalışmalarını engellemek için ellerinden geleni yaptığını kaydetti.
- Avusturya
Avusturya’da Yeşiller Partisinin milletvekili ve güvenlik sözcüsü Peter Pilz, Avusturya Türk İslam Birliğini (ATİB) ve Türkiye’nin Viyana Din Ataşesi Fatih Mehmet Karataş’ı casusluk yapmak ile itham etmiş, ATİB'in lağvedilmesi gerektiğini ileri sürerek, ülkede en az 200 casusun Türkiye’nin Viyana Büyükelçiliği tarafından yönlendirildiğini iddia etmişti.
Pilz, Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ve İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka’nın konuya ilişkin hiçbir şey yapmadıklarını belirterek, Dışişleri ve İçişleri bakanlıklarını ATİB bakanlığı olarak nitelemişti.
İçişleri Bakanı Sobotka, Pilz'in iddialarına cevaben yaptığı açıklamada, Avusturya yasalarına göre kurulmuş ATİB’in içerisindeki birkaç münferit olaydan dolayı bütün yapının kapatılamayacağını belirtmişti.
Öte yandan ZAMAN-Avusturya muhabirlerinden Bilal Baltacı, Kurier gazetesine yaptığı açıklamada, kendisinin takip edilenler listesinde olduğunu ileri sürerek, isminin UETD tarafından Ankara’ya iletildiğini iddia etmişti.
- Romanya
Romanya'nın ulusal gazetelerinden "Romania Libera" ise ülkede yaşayan 100'den fazla Türk vatandaşının pasaportlarının iptal edildiğini ve Romanya'daki oturum izinlerinin bitmesi durumunda akrabalarının tutuklu bulunduğu Türkiye'ye zorla gitmek zorunda kalacaklarını yazmıştı.
Haberde 12 yıldan bu yana Bükreş'teki Lumina okulunda öğretmen olduğu belirtilen Elif Tuba Çelik'in Romanya vatandaşlığına başvurmak istediğinde gereken evraklarını almak için Türk konsolosluğuna gittiği ve başkalarının birkaç saat içinde aldığı evraklar için kendisine Türkiye'nin OHAL durumunda olduğu için Ankara'dan onay gelmediği ve bu evrakları alamayacağının bildirildiği iddia edildi.
Gazetenin haberinde Elif Çelik'in eşi olan eski TRT çalışanı Necdet Çelik'in ifadelerine de yer verildi.
Çelik, Avrupa'daki birçok gazeteciyle birlikte kendisinin de işten atıldığını söyledi.
Romanya'da 150 Türk vatandaşının fişlendiğini savunan Çelik, konsolosluk hizmetlerinden de faydalanamadıklarını öne sürdü.
FACEBOOK YORUMLAR