Gaziosmanpaşada toplu açılış töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) "Biz kimsenin düşmanı değiliz. Bizim kimseye husumetimiz yok. Tam tersine her ülkeyle, her toplumla mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi, siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler kurmak, geliştirmek istiyoruz" "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına 'Diktatör' diyeceksin... Bunlara faşist dediğimiz zaman beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimiz zaman rahatsız oluyor. Bak belgeyle konuşuyorum. Camilerimizin duvarına gamalı haç işaretlerini koyan siz değil misiniz?" -"Bize verilen hiçbir sözün tutulmadığı, buna karşılık terör örgütlerinin sürekli desteklendiği, öne sürüldüğü bir düzenin devam edebilmesi mümkün değildir. Bir taraftan silah vereceksiniz ve o silahlarla ülkeme ateş ettirecek. Ben de buna susacağım. Var mı böyle bir şey?"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz kimsenin düşmanı değiliz. Bizim kimseye husumetimiz yok. Tam tersine her ülkeyle, her toplumla mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi, siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler kurmak, geliştirmek istiyoruz." dedi.
Erdoğan, Gaziosmanpaşa'daki Toplu Açılış Törenindeki konuşmasında, katılımcıların idam konusunu gündeme getirmeleri üzerine, "Bir dur ya. Bir dur. Önce 16 Nisan'ı bir halledelim. 16 Nisan'ı hallettikten sonra Kılıçdaroğlu ne diyor, 'Ben idamdan yanayım' diyor. Sayın Bahçeli zaten açıkladı. Sayın Yıldırım da zaten idama asla aykırı davranamaz. Öyleyse bana geldiğinde ben de bu meclis yasa teklifi bana geldiğinde ben de bunu onaylarım." diye konuştu.
"Çünkü meclisten geçmiştir, mesele yok" diyen Erdoğan, zira şehitlerin katillerini affetme yetkilerinin olmadığını söyledi.
"Komşularımıza ateş düşmüşse kapılarımızı penceremizi kapatıp 'Bana ne ' diyemeyiz. Çünkü o ateş mutlaka gelir bize de sıçrar. O ateşin dumanı elbette bizi de boğar." diyen Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde yürüttüğü mücadelenin, hem buradakileri ve bütün bu çevredeki kardeşlerine yardım etmek, hem de kendi güvenliğini sağlamak için olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Açıkça söylüyorum. Her kim, 'Türkiye'nin Suriye'de ne işi var' diyorsa ülkemizin kötülüğünü istiyordur. Her kim 'Irak'la niye bu kadar ilgileniyoruz' diye soruyorsa Türkiye'nin fenalığını düşünüyor. Her kim Avrupa'daki gelişmelere 'Niçin müdahil oluyorsunuz' diyorsa kesinlikle milletimize husumeti vardır. Buradan komşularımıza ve oralardaki güçlere özellikle de Avrupa ülkelerine, Amerika'ya, Rusya'ya bir mesajım var. Biz kimsenin düşmanı değiliz. Bizim kimseye husumetimiz yok. Tam tersine her ülkeyle, her toplumla mümkün olan en iyi, en ileri, en samimi, siyasi, ekonomik, sosyal ilişkiler kurmak, geliştirmek istiyoruz. Fakat 54 yıl bizi kapısında bekleten Avrupa Birliği'ne ne diyeceğiz? 54 yıl. Şimdi çıkıyor bazı bakıyorsunuz akademisyenler falan televizyonlarda konuşuyor. Diyor 'daha önce şöyleydi, böyleydi falan' diye. Bu işlerden anlamazsın ya. Senin önünde kariyer olsa ne yazar, olmasa ne yazar. Siz bu işin çilelerini çekmediniz. Sadece kitabı şöyle aç, oku, ona göre Avrupa Birliğini konuş. Yok öyle bir şey. Damdan düşeceksin damdan. Biz damdan düştük. Bunlar damdan düşmedi. Bunların önüne bir tane şöyle kitapçık koyuyorlar, okuyorlar. Ondan sonra da diyor ki 'işte şöyleydi, böyleydi.' Yok ya öyle bir şey yok. Sen Bürgenstock'ta ne olduğunu bilir misin? Güney Kıbrıs'ı nasıl Avrupa Birliği'ne aldıklarını bilir misin? Acaba bir hoca olarak onu açıp okudun mu? Ondan haberin var mı? İşte biz onları yaşadık. Acaba Hollanda'da daha önce bu kardeşinizin nasıl liderlerle bir kavga verdiğini o beyefendi bilir mi? Bilmez."
- "Bunlara faşist dediğimiz zaman beyler rahatsız oluyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, oralardan, o kavgaları yapa yapa geldiklerini ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Hala buna rağmen kalkıp da Avrupa Birliği üyesi ülkeler, istisnalar var o ayrı bir konu. Bak İngiltere bile dayanamadı. Brexit. Dolayısıyla bunlar şu anda kalkıp benim bakanıma sınırlarını kapatırsa, bir başka bakanıma uçuş yasağı getirirse sessiz mi kalacağım? Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına 'Diktatör' diyeceksin... Bunlara faşist dediğimiz zaman beyler rahatsız oluyor. Nazi dediğimiz zaman rahatsız oluyor. Bak belgeyle konuşuyorum. Camilerimizin duvarına gamalı haç işaretlerini koyan siz değil misiniz? Onlara karşı verilmiş bir mücadeleniz var mı? Camilerimizi yakıp, yıkmadınız mı? Solingen faciasını biz bir kenara koyabilir miyiz? NSU davasını bir kenara koyabilir miyiz? Hala çözmediniz, hala sürüncemede bekletiyorsunuz. Faşistsiniz, faşist. Nazi uygulamalarından da istediğiniz kadar rahatsız olun. Eğer bizim cami duvarlarımıza siz gamalı haçları çiziyorsanız, bunların hesabını sormuyorsanız, bu lekeyi üzerinizden atamazsınız. Benim ülkemde herhangi bir kilisede öyle bir şey var mı? Anında bütün emniyet güçlerimiz üzerine gider. Biz tam aksine bunların hepsinin yenilenmesine, zaman zaman bazılarını hazineden yaptırmak suretiyle yenilemişizdir. Niye? Çünkü bizde inanç özgürlüğü bunlar gibi değil. Bizim tarihimiz bunun güzel örnekleriyle dolu."
"Her kim gelip burnumuzun dibinde ülkemizi parçalamak, milletimizi bölmek için faaliyet gösteren terör örgütleriyle iş birliği yaparsa, boyuna posuna bakmaz, külahları değişiriz." diyen Erdoğan, bunun kendileri için siyasi rant değil, bir beka meselesi olduğunu vurguladı.
Terör örgütlerini kullanmak uğruna Türkiye gibi bir ülkeyi karşısına alan herkesi 'aklını başına devşirmeye' davet ettiklerini dile getiren Erdoğan, "Bize verilen hiçbir sözün tutulmadığı, buna karşılık terör örgütlerinin sürekli desteklendiği, öne sürüldüğü bir düzenin devam edebilmesi mümkün değildir. Bir taraftan silah vereceksiniz ve o silahlarla ülkeme ateş ettirecek. Ben de buna susacağım. Var mı böyle bir şey? Bir taraftan NATO'da beraber olacağız. NATO'da beraber olduğumuz ülke bana silah vermeyecek, terör örgütüne silah verecek. Var mı böyle bir şey? Televizyon ekranlarından konuşanlara sesleniyorum. Bu hesabı da iyi yapın." diye konuştu.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR