Fransa'da Eğitim Bakanının kendisinin konu edildiği çizgi romana sansür getirilmesi iki yüzlülük
Bakan Çavuşoğlu, Fransa'da Eğitim Bakanının kendisinin konu edildiği çizgi romana sansür getirilmesine ilişkin, "İki yüzlü ve çifte standardın güzel bir örneği" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya'da başkanlığını üstlendiği Güney Doğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı kapsamında basın toplantısı düzenledi.
Avrupa Birliği (AB) içinde gerek dayanışma adı altında gerek üye ülkeleri destekleme anlayışından dolayı çifte standardın açık bir çekilde sergilenmeye başladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, bir taraftan en kutsal değerlere saldıraların ifade özgürlüğü olarak değerlendirildiğini, diğer taraftan kendilerine yönelik en ufak eleştirelerin ifade özgürlüğü dışında saldırı olarak değerlendirildiğini aktardı.
"Ayrımcılığı insanlık suçu olarak görüyoruz"
Çavuşoğlu, Fransa'da Eğitim Bakanı Blanquer'in konu edildiği çizgi romana sansür getirilmesine ilişkin ise "İki yüzlü ve çifte standardın güzel bir örneği." değerlendirmesinde bulundu.
Yıllardır Avrupa'da ayrımcılık ve yabancı düşmanlığını arttığına işaret eden Çavuşoğlu, "Biz her türlü ayrımcılığa, ırkçılığa karşıyız. Bunların hepsini de insanlık suçu olarak görüyoruz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, durumun giderek daha da kötüye gittiğine işaret ederek "Avrupa'da bunu durduracak sağ duyulu siyasetçilerden de yoksunuz." dedi.
"ABD'yle ilişkilerimizi siyaset üstü görüyoruz"
Bakan Çavuşoğlu, ABD'de seçimlerindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine, seçimlerin beklendiği gibi çok çekişmeli geçtiğini belirterek seçim ortamında da gerginliklerin olduğunu gördüklerini ifade etti.
Daha önce meydana gelen bazı olaylardan ötürü de toplumda gerginliğin ve bölünmenin olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Tabii bundan kaygı duyuyoruz. Hiçbir ülkenin bu şekilde bölünmesini veya toplum içinde bu kadar derin bölünmenin olmasını da istemeyiz ama bu tabii iç meselesi olduğu için bu konuda daha fazla yorum yapmayacağım. Temennimi söylüyorum." dedi.
Çavuşoğlu, seçimlerde halihazırda oyların sayılmadığı çok az sayıda eyaletin kaldığına değinerek şöyle konuştu:
"Bu süreçte, oy sayma sürecinin de demokratik ve şeffaf bir şekilde olmasını temenni ederiz. Tarafların itirazları var. Bakalım nasıl neticelenecek. Sonuçta Amerikan halkının verdiği karara, başta Amerikan siyasetçiler olmak üzere herkes gibi bizler de saygı duymak zorundayız. Türkiye olarak sadece bizim iktidarlarımız döneminde değil, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan iktidarları döneminde değil, geçmişte de farklı yönetimlerle çalıştık. Demokrat ve Cumhuriyetçi yönetimlerle çalıştık ve ilişkilerimizi parti üstü ya da siyaset üstü görüyoruz. Bu her zaman sahada böyle oldu mu? Olmadı."
Hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat yönetimlerde ikili ilişkilerde inişli çıkılı dönemler olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, öte yandan, seçim öncesi açıklamaların da farklı olduğunu gördüklerini kaydetti. Çavuşoğlu, "Dolayısıyla, Türkiye olarak kim seçilirse seçilsin, aynı anlayışla herhangi bir ülkeye nasıl yaklaşıyorsak yeni Amerikan yönetimine de aynı şekilde yaklaşacağız." dedi.
ABD halkı tarafından kim göreve getirilirse getirilsin Türkiye'nin ilişkileri geliştirme konusunda samimi tutum sergileyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Var olan sorunlar konusunda da samimi adımlar atmak istiyoruz. Bu samimi adımların karşılığını da ABD yönetiminden elbette görmek isteriz." dedi.
Kovid-19 salgını
Türkiye'nin gelecek yıl haziranda zirveyi de gerçekleştireceğini, bu kapsamda 25. yıl etkinliğinin yapılacağını aktaran Çavuşoğlu, Türkiye'nin üçüncü defa dönem başkanlığını üstlendiğini bildirdi.
Çavuşoğlu, "Dönem başkanlığımız esnasında beyin göçü, bölgedeki yatırımların artırılması, bağlanırlık, göç yönetimi gibi bölgenin ortak sorunlarını öncelik olarak belirlemiştik. Kovid-19 salgının çıkmasıyla bu konuya da önceliğimiz arasında yer verdik. Bu çerçevede ilgili kurumlarımızın da katkısıyla çalıştaylar, toplantılar, projeler hayata geçiriliyor." ifadelerini kullandı.
GDAÜ etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışma grubu toplantılarına 5 yıllık aradan sonra tekrar dönem başkanlığıyla düzenlemeye başladıklarına değinen Çavuşoğlu, çalışmaları bölgesel sahiplenme ve kapsayıcılık ilkeleri temelinde gerçekleştirdiklerini söyledi.
"Önemli alanlarda iş birliğini artıracağız"
Çavuşoğlu, bölgenin ortak sorunlarına en iyi çözümlerin yine bölgenin kendi içinden geleceğine inandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bugünkü toplantıda bölgenin Kovid-19 salgını sırasında edindiği tecrübeden hareketle iş birliğimizin geliştirilmesinin yollarını tüm katılımcılarla ele aldık. Bu kapsamda benzer krizlere hazırlıklı olunması için bölgesel bir acil durum mekanizması kurulmasını bugünkü toplantıda teklif ettik. Bu konudaki çalışmaların gelecek yıl haziranda düzenlenecek liderler zirvesi öncesinde tamamlanmasını bekliyoruz. Özellikle ticaret ve lojistik gibi önemli alanlarda iş birliğini artıracağız. Bunları da ele aldık. Bugünkü toplantıda ayrıca ticaretin ve lojistiğin önündeki engelleri, özellikle Kovid-19 döneminde kısıtlamaları nasıl kaldırmamız gerektiğini ve özellikle de ticaretin önünü açmak için neler yapabileceğimizi değerlendirme fırsatı bulduk. Bu zor günlerde ülke ekonomilerinin güçlenmesi için ticaretin devam etmesi gerektiğine inanıyoruz."
Toplantı kapsamında katılımcı dışişleri bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerine değinen Çavuşoğlu, Balkanlarda istikrarın pekişmesi için Türkiye'nin inisiyatifiyle üçlü mekanizmalar kurduklarını, bu doğrultuda, Türkiye-Bosna Hersek-Sırbistan ve Türkiye - Bosna Hersek-Hırvatistan üçlü dışişleri bakanları toplantısını gerçekleştireceklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, özellikle Balkanlardaki istikrarın daha da güçlendirilmesi, önemli projelerin hayata geçmesi, bağlanırlığın ve ticaretin artırılması için neler yapılması gerektiği konularının da ele alınacağını ifade etti.
Türkiye'nin Balkanlar için en önemli ülkelerden olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu bölgeyle gönül bağlarımız var, keza ticaret ve yatırımlar konusunda da çok önemli bir aktörüz. Balkanların istikrarına ve güvenliğine en çok katkı sağlayan ülkelerin de başında geliyoruz. Bu anlayışla dönem başkanı olduğumuz GDAÜ'yü aktif şekilde de desteklemeye devam edeceğiz." diye konuştu.
Fransa'da Eğitim Bakanı'ndan kendisinin konu edildiği çizgi romana sansür getirilmesi
Çavuşoğlu, Fransa'da Eğitim Bakanı Blanquer'in konu edildiği çizgi romana sansür getirilmesini, "Gerçekten trajikomik bir olay" diye nitelendirdi.
Çifte standart ve iki yüzlülük ifadelerini kullanırken Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa ülkelerine hakaret olsun diye ya da kızgınlıklarından söylemediklerini belirten Çavuşoğlu, gerek dayanışma adı altında gerekse AB üyelerini destekleme anlayışından dolayı bu çifte standartın açık şekilde sergilenmeye başladığını kaydetti.
"Bir taraftan en kutsal değerlere saldırmayı ifade özgürlüğü olarak değerlendireceksiniz, peygamber efendimiz ve aynı şekilde cumhurbaşkanına yönelik hakaret ve saldırıları da ifade özgürlüğü içerisinde değerlendireceksiniz, diğer taraftan da kendinizle ilgili en ufacık bir eleştiri geldiği zaman bunu ifade özgürlüğü dışında bir saldırı olarak değerlendireceksiniz." diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"İşte Fransa'nın ve Fransa'yı destekleyen bazı ülkelerin içine düştüğü durum bu. Son gerilimden sonra Fransa'nın kendilerini desteklemek için çok sayıda ülkeyi arayıp 'Bizi destekleyici açıklamalar yapın' diye baskı yaptığını biliyoruz. Bazılarının açıklamaları ise 'Biz de Avrupa'da ifade özgürlüğünde sınır yoktur.' gibi dikkat çekici. Bunların bazılarına 'DEAŞ gibi terör örgütleri de düşüncelerini ifade edebilir mi?' diye sorduğumda 'O farklı' diyorlar. 'Peki PKK ediyor' dediğimizde de yine 'O farklı' diyorlar. 'İfade özgürlüğünde sınır yok' diyorlar. Peki Eğitim Bakanı'nın yaptığı ne? Kendisiyle ilgili ders kitaplarında yayımlanan çizgi romanın bir bölümünde eğitim bakanını eleştiriyor ya da hiciv ediyor. Eğitim Bakanlığı bu kısmını ifade özgürlüğünü aştığını söyleyerek yayından kaldırıyor, gösterilmesini yasaklıyor. Diğer taraftan yine bu konularda derslerde başlayan kara propaganda karşısında bizim çocuklarımız itiraz ettiği, özgürce ifadesini söylediği zaman sonra o ilkokul çocuklarını karakola götüreceksiniz, 11 saat ifadesini alıp baskı yapacaksınız. Bunu nereye koyalım, neyle ifade edelim. İnsanlığın bittiği yerdeyiz maalesef."
Ayrımcılığın, ırkçılığın son zamanlarda Avrupa'da artış gösterdiğini, Avrupa'nın kendi öz değerlerini yok etmeye başladığını anlatan Çavuşoğlu, "Özellikle AB ülkelerinde olduğu zaman AB gibi Avrupa Konseyi gibi demokrasinin beşiği, özgürlüklerin evi olan örgütler de sesini çıkartmıyor. O zaman kim sesini çıkartacak? O zaman kim üstün geliyorsa, sesini çok çıkartıyorsa, propagandayı kim iyi yapıyorsa o haklı görünecek. Bunun da bir faydası yok. Daha söyleyecek çok şeyim var da bazılarını kendimi kontrol etme adına söyleyemiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'deki seçimler
Çavuşoğlu, ABD'de seçimlerindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirilmesinin sorulması üzerine mevcut yönetimin içinde olan kişilerin seçim öncesinde hatta darbe girişimi döneminde Türkiye aleyhine ağır eleştiriler yaptığını da gördüklerini söyledi.
Dört yıldır bu yönetimle öyle da da böyle çalışmaya ve iş birliği yapmaya çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Başkan ya da dışişleri bakanı şahısların dış politikaya da ülkelerine de katkısı olumlu ya da olumsuz anlamda olabiliyor. İlişkileri etkileyebiliyor. Örneğin iki bakan arasında, iki devlet başkanı arasındaki samimiyet ilişkilere de olumlu yansıyabiliyor. Bu süreçte sayın Cumhurbaşkanımız ile Trump arasındaki samimi dostluk en zor zamanlarda bile faydasını gösterdi. Başta S-400 ve F-35'ler olmak üzere birçok zor gündemler yaşadık. FETÖ meselesine baktığınız zaman daha önceki yönetiminden başladık bu yönetimde de bir netice alamadık. PKK ile mücadelemizde de Suriye içindeki PKK/YPG yapılanmasına baktığımız zaman yine sorunlar geçmiş yönetimden bu yönetime kadar devam etti."
FACEBOOK YORUMLAR