Küresel finans piyasalarında son günlerde dikkat çeken gelişmelerin başında euro’nun, ABD doları karşısında üç yılın en yüksek seviyesine ulaşması geliyor. Özellikle ABD ile Çin arasında yeniden alevlenen ticaret savaşlarının küresel ekonomide yarattığı belirsizlikler, yatırımcıları daha istikrarlı gördükleri para birimlerine yönlendirirken, bu gelişme euro’nun yükselişine zemin hazırladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden gündeme taşıdığı gümrük tarifeleri ve ticaret politikaları, Amerikan ekonomisine dair güvenin sarsılmasına neden olurken, ABD dolarının majör para birimleri karşısındaki değerini ölçen dolar endeksi de Mart 2022’den bu yana en düşük seviyesi olan 99,15 puana kadar geriledi. Bu düşüş, ABD dolarının global ölçekte değer kaybettiğinin açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Öte yandan, EUR/USD paritesi gün içerisinde 1,1473 seviyesine kadar yükselerek 2022 yılından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Bu, sadece teknik bir kırılma değil; aynı zamanda piyasalarda euro’ya olan güvenin artmasının da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Avrupa Merkez Bankası'nın faiz politikasındaki istikrarı ve Euro Bölgesi ekonomisinde görülen toparlanma sinyalleri, bu yükselişi destekleyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
Euro’daki bu değer kazanımı, Türk lirası karşısında da etkisini gösterdi. Euro/TL kuru yüzde 2’nin üzerinde bir artışla 43,44 seviyesine kadar çıktı. Bu durum, ithalat maliyetlerinin artmasına neden olabileceği gibi, yurt dışı borçlanması euro üzerinden olan şirketler için de finansal baskıyı artırabilir.
Sonuç olarak, euro’nun dolar karşısında yaşadığı bu güçlü çıkış, sadece kısa vadeli bir piyasa hareketi değil; aynı zamanda küresel ticaret ilişkileri ve merkez bankalarının para politikaları ışığında şekillenen daha geniş bir dönüşümün işareti olabilir. Önümüzdeki günlerde, özellikle Avrupa ve ABD merkez bankalarının atacağı adımlar bu hareketin kalıcılığı açısından belirleyici olacak.
©TURKİNFO.NL
Yorumlar
Kalan Karakter: