En az 1 milyon yurt dışı seçmenimizin desteğini almayı hedefliyoruz
AK Parti Yurtdışı Bölge Seçim Koordinasyon Merkezleri (BSKM) toplantısı Rheinberg’de gerçekleşti.
Bölge yönetim kurulları üyelerinin katıldığı programda İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında konuşma yaptı. AK Parti Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Mustafa Yeneroğlu açılış konuşmasında, “Ulaşmadığımız insan, kapısını çalmadığımız seçmen kalmayacak. Argümanlarımız çok güçlü. Dezenformasyon kampanyasına karşı hikmetle doğrularımızı anlatacağız. İnşallah en az 1 milyon yurt dışı seçmenimizin desteğini alarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edildiği bir Türkiye’ye şahit olacağız.” dedi.
Yeneroğlu konuşmasında özetle şunları ifade etti:“Dünyanın dört bir yanında yaşayan diasporadaki insanlarımızın varlığının ve geleceğinin korunmasının teminatı olan ülkemizde anayasa değişikliği halk oylaması yapılacaktır. Bunun için dünya çapında 57 ülkede yaşayan vatandaşlarımız da sandığa gidecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi siyasi istikrarını koruyan, hızlı ve etkili icraatları gerçekleştiren daha güçlü bir Türkiye’ye vesile olacaktır.
Sandıklarda oy kullanmak, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız açısından anavatana sahip çıkmanın somut bir göstergesidir. Katılımın 1 Kasım seçimlerinden daha fazla olması yurtdışı Türklerin Türkiye siyasetinde daha fazla merkeze alınmasını beraberinde getirecektir. Halk oylamasına katılım ayrıca yurtdışında doğup büyüyen gençlerimizin Türkiye’ye yönelik duyarlılığının artmasını da sağlayacaktır.
Avrupa ülkelerinde yapılan tartışmalar ‘Hayır Kampanyası’nın sadece Türkiye’deki siyasi partiler tarafından yürütülmediğini gösteriyor. Bu ülkelerdeki bazı medya organları ve siyasetçiler de bu kampanyaya güçlü destek veriyor. Sözde Türkiye’nin iç meseleleri buralara taşınmasın diye bağıranlar, Türkiye’nin iç işlerine nüfuz etme çabası içerisinde. Siyasallaşıyor iftirasıyla dini cemaatlerimizin üzerinde kamuoyu baskısı oluşturanlar, resmi dini cemaat olarak kabul ettikleri bir organizasyonun üzerinden ‘hayır’ kampanyası organize ediyorlar. Bu durum bizlerin sorumluluğunu daha da artırıyor.
Yurtdışında kullanılan oyların sonucu doğrudan etkilediğini dikkate aldığımızda yurtdışı seçmenler bu süreçte tarihi bir rol oynayacaklardır. Bizler de bu süreçte ulaşmadık insan, kapısını çalmadığımız seçmen bırakmayacağız. Argümanlarımız çok güçlü. Dezenformasyon kampanyasına karşı hikmetle doğrularımızı anlatacağız. En az 1 milyon yurt dışı seçmenimizin desteğini alarak 16 Nisan gecesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milletimizin büyük çoğunluğu tarafından kabul edildiği bir Türkiye’ye şahit olacağız.”
İstanbul Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop katılımcılara Türk siyasi tarihi bağlamında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hakkında bilgi verdi. Şentop konuşmasında, “Parlamenter sistemle ilgili doğru bir değerlendirmede bulunmak için siyasi tarihimize bakmamız yeterli. Bu sistemde millet Meclis üyelerini seçiyor ancak Hükümeti seçemiyor. Yüzde 20-25 oy alan bir parti hükümeti kurabiliyor. Tabi ki sistem koalisyon kurmayı zorunlu kılıyor. Dolayısıyla Meclis içerisindeki dengelere göre şekillendiği için gücü yetenler hükümetin oluşumuna müdahale ediyor. 33 yılda 21 Hükümetin kurulduğu dönemleri yaşadık. Bu dönemlerde ne siyasi-ekonomik istikrar sağlandı ne de ülkemize uluslararası itibar sağlandı. Aksine 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkemiz siyasetinde kronik bir şekilde dış müdahalelerin şekillendirdiği bir vesayet düzeni hâkim olmuştur. Bu düzenin sonuçlarını son olarak 15 Temmuz darbe girişiminde yaşadık.
Öte yandan yeni sistemle tek adam hâkimiyetinin kurulacağı iddia ediliyor. Yine siyasi tarihimize baktığımızda bir yanda Cumhurbaşkanının diğer yanda da Başbakanın olduğu parlamenter sistemin, ülkemiz için ciddi kayıplara neden olan çift başlılığı ürettiğini görüyoruz. Bu çift başlılık nedeniyle Demirel-Özal veya Sezer-Erdoğan örneklerinde görüldüğü gibi geçmişte birçok siyasi ve ekonomik krizler meydana gelmiştir.
AK Parti olarak 2002 yılından bu yana siyasetin alanını genişletmeye çalışıyoruz. 16 Nisan’daki oylamanın en önemli özelliği vesayeti kaldıracak olmasıdır. AK Parti iktidarıyla birlikte ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrar hâkim olmuştur. Ancak bu durum, parlamenter sistemin ortaya çıkardığı bir sonuç değil, Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve AK Parti teşkilatlanmasıyla elde edilmiş bir başarıdır. Tam da bu noktada savunduğumuz sistem, siyasi ve ekonomik istikrarı üretecek bir sistemdir. Yeni sistem, güçlü bir siyasi parti veya lider olmasa da istikrarlı bir hükümetin oluşmasını sağlayacak, ülkemizin uluslararası itibarını artıracaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde millet hem Meclisi hem de Cumhurbaşkanını seçecek. Hükümet olmak için yüzde 20-25 oy almak yeterli olmayacak, milletin en az yüzde 50 desteğini almak gerekecek.
Avrupa Birliği ortalamasında 53 bin kişiye bir milletvekili düşerken ülkemizde 143 bin kişiye bir vekil düşmektedir. Milletvekili sayısının artırılmasıyla temsili güçlendireceğiz. Ayrıca bulundukları yerden oy kullanabilen yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın Meclis’te temsilini de dikkate almamız gerekiyor. Zira bu hususu 1 Kasım seçimlerinde vaat etmiştik.
Dünyadaki gelişmelere baktığımızda 2. Dünya Savaşı sonrası oluşan düzenin çözülüp yeni bir uluslararası düzenin inşa edildiğini görüyoruz. Kapanmamış hesaplar açılıyor, ertelenmiş sorunlar patlak veriyor. Bu süreçte Türkiyemizin kendisini yenilemesi şarttır. Sistem değişikliği ile önümüzdeki yüz yıla yatırım yapıyoruz. Keşke bu değişiklik Özal zamanında yapılsaydı. O zaman 90lı yılları kaybetmemiş olurduk.” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR