Reklam

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç:

"(Türkiye’nin Musul'da askeri birlik değişimine yönelik tepkiler) Türkiye olarak bizim kararımız bundan sonra da Irak'ın DAEŞ ile mücadelesine mümkün mertebede katkı sağlamak. Bu çerçevede Irak hükümetinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine de saygılıyız". "(İstanbul Boğazı'ndan geçen Rus savaş gemisinde bir askerin omzunda füzeyle görüntülenmesi) Gerek Montrö Sözleşmesi'nin gerekse uluslararası hukukun ruhuna ve lafzına uygun olmayan, geçişle ilgisi bulunmayan hareketlerin tekrarlanmaması gerektiğini Rus tarafına ilettik". "(Rusya'nın Güney Kıbrıs'ta bir askeri tesis kurmasına yönelik iki taraf arasında görüşmeler yapıldığına ilişkin haberler) Garanti ve ittifak anlaşmalarına göre adada garantörler dışında bir üçüncü ülkenin askeri varlığının bulunması mümkün değil".

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç:
Editör: Turkinfo.nl
08 Aralık 2015 - 10:06
Reklam
Reklam

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Türkiye’nin Musul'da askeri birlik değişimine yönelik tepkileri, "Türkiye olarak bizim kararımız bundan sonra da Irak'ın DAEŞ ile mücadelesine mümkün mertebede katkı sağlamak. Bu çerçevede, Irak hükümetinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine de saygılıyız" sözleriyle değerlendirdi.

Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtlayan Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İstanbul sürecinin 5. Bakanlar Toplantısı'na katılmak üzere öğleden sonra Pakistan'a, Libya Toplantısı için 13 Aralık'ta Roma'ya ve 17. Ekonomik ve Parasal Politikalar başlıklı faslın açılması nedeniyle 14 Aralık'ta Brüksel’e gideceği bilgisini verdi. 

Bilgiç, İstanbul Boğazı'ndan geçen Rus savaş gemisinde bir askerin omzunda füzeyle görüntülenmesine ilişkin soru üzerine, İstanbul ve Çanakkale Boğazları'ndan gemilerin geçişinin 1936 tarihli Montrö Anlaşması ile düzenlendiğini hatırlattı.

Sözcü Bilgiç, Türkiye'nin Montrö Anlaşması'nı bugüne kadar titizlikle, saydam ve tarafsız bir şekilde uyguladığını ve bundan sonra da bunun devam edeceğini söyledi. 

Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un, konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığına davet edildiğini hatırlatan Bilgiç, "Gerek Montrö Sözleşmesi'nin gerekse uluslararası hukukun ruhuna ve lafzına uygun olmayan, geçişle ilgisi bulunmayan hareketlerin tekrarlanmaması gerektiğini Rus tarafına ilettik" diye konuştu.

Bilgiç, gelişmelerin ardından Montrö Anlaşması'nın değişip değişmeyeceğine yönelik soru üzerine de, Montrö Anlaşmasının nasıl değişebileceğine ilişkin maddelerin sözleşmenin içinde açık şekilde bulunduğunu belirterek, "Bu aşamada bu konuya ilişkin olarak bizim yaptığımız bir hazırlık yok ama gelişmelere göre her şey değerlendirilebilir" dedi.

-Musul'da Türk askerinin nöbet değişimi

Bilgiç, Rusya'nın, Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi ile Musul konusunu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) taşıyacağı konusundaki haberlerin hatırlatılması üzerine, BMGK üyelerinin böyle toplantılar önerme hakkı olduğunu dile getirdi ve kendilerinin de konuyu takip edeceğini söyledi.

Irak'ın, Türkiye’nin Musul'da askeri birlik değişimine yönelik tepkisi hakkında da Bilgiç, DAEŞ'in ulusal güvenlik tehdidi olarak görüldüğünü ve Irak'ın topraklarının bir kısmının DAEŞ'in kontrolü altında olduğunu anımsattı. Bilgiç, bu nedenle, hem kuzey Irak'taki Peşmergeye hem de ulusal muhafız ordusuna destek verdiklerini dile getirdi.

Musul Ulusal Muhafızları'nın eğitiminin verildiği Başika kampındaki faaliyetlerin Irak hükümetin bilgisi dahilinde olduğunu vurgulayan Bilgiç, Türkiye'nin, Mart 2015'ten bu yana Musul'un 30 kilometre doğusundaki bu yerde eğitim verdiğini anlattı.

Bilgiç, Türkiye'nin eğitim kampının güvenliğinin sağlanması için güvenlik tedbirleri aldığını belirterek, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada "Irak hükümetinin hassasiyetini anlıyoruz" sözlerini hatırlattı.

Musul'da Türk askerinin nöbet değişimi konusunun basında abartılı şekilde yer aldığını ifade eden Bilgiç, "Türkiye olarak bizim kararımız bundan sonra da Irak'ın DAEŞ ile mücadelesine mümkün mertebede katkı sağlamak. Bu çerçevede, Irak hükümetinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine de saygılıyız" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın Iraklı mevkidaşları ile temaslarda bulunduklarını işaret eden Bilgiç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ile telefonla görüştüğünü kaydetti. Görüşmede, Bakan Çavuşoğlu'nun mevkidaşına, "Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu yinelediğini, ve Türkiye'nin faaliyetlerinin Irak'ın DAEŞ ile mücadelesine katkıda bulunma hedefi güttüğünü söylediğini" aktaran Bilgiç, Irak makamlarının hassasiyetleri çerçevesinde asker intikalinin durdurulduğunu belirtti. 

- "Koordineli şekilde yürütüldü"

"Gönderilecek asker konusunda Türkiye, Bağdat'a bilgi vermiş miydi?" sorusu üzerine Bilgiç, bu konunun baştan beri Irak ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) makamlarıyla koordineli şekilde yürütüldüğünü vurguladı.

Bilgiç, bundan sonra da koordine içinde DAEŞ'e karşı mücadele için verilen desteği Irak makamlarıyla beraber yürüteceklerini ifade etti.

-"Wilders'in ifadelerini kınıyoruz"

Sözcü Bilgiç, İslam ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Hollandalı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in, partisine ait internet sitesinde Türkçe alt yazılı olarak yayınladığı, Türkiye karşıtı görüşlerini açıkladığı videoda, Türkiye'nin AB üyeliğini istemediğini belirterek, "Türkiye gibi bir İslam devleti Avrupa'nın parçası olamaz" şeklindeki sözlerini de değerlendirdi.

"Wilders'in ifadelerini kınıyoruz" diyen Bilgiç, Hollanda'nın AB için çok önemli bir ülke olduğunu ve Hollandalı bir milletvekilinin AB değerleriyle çakışan ifadelerde bulunmasını üzüntü verici bulduğunu dile getirdi.

Bilgiç, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin Wilders'in ifadelerine karşı tepkisini ise memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

-Kıbrıs'taki müzakere süreci

Kıbrıs'ta müzakere sürecinde vatandaşlık konusunda anlaşma sağlandığına dair haberlerin hatırlatılması üzerine Bilgiç, Türkiye'nin sürece garantör ülke olarak destek verdiğini ve önceliğin bir an önce çözüme kavuşmak olduğunu söyledi.

Özlü konularda müzakerelerin yoğunlaşarak sürdüğünü ancak kendilerinde vatandaşlık konusunda uzlaşıya varıldığı yönünde bir bilgi bulunmadığını anlatan Bilgiç, "Müzakere çok hassas bir süreç ve bunlar manipülatif haberler. Müzakere sürecinin baltalamaması için bunlardan kaçınmak gerekir" diye konuştu.

Rusya'nın Güney Kıbrıs'ta bir askeri tesis kurmasına yönelik iki taraf arasında görüşmeler yapıldığına ilişkin haberleri de değerlendiren Sözcü Bilgiç, "Garanti ve ittifak anlaşmalarına göre adada garantörler dışında bir üçüncü ülkenin askeri varlığının bulunması mümkün değil. Bununla birlikte, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) bazı üçüncü ülkelerle yaptığı askeri anlaşmalar var ve bu askeri anlaşmalara ilişkin olarak bizim tutumumuzu, GKRY tarafı da, bu anlaşmalara imza atan ülkeler de, Rus tarafı da gayet iyi biliyor" ifadelerini kullandı.

"Kıbrıs'ta malvarlıklarının iadesi konusunda ortak bir fon kurulmasıyla ilgili Türkiye'nin çabası var mı?" sorusu üzerine Bilgiç, mülkiyet sorununun önemli konulardan birini oluşturduğunu ancak buna ilişkin bir fon kurulması fikrinin bulunup bulunmadığı konusunda bilgisinin olmadığını kaydetti.

Peşmergenin eğitimi için 2,5 yıldır Musul yakınlarında bulunan Türk birliği, 4 Aralık'ta nöbet değişimi gerçekleştirmiş, 150 askerle birlikte yaklaşık 25 tank da bölgeye intikal etmişti. Bunun üzerine Irak Başbakanı Haydar İbadi, olayı "egemenliğin ihlali ve iyi komşuluk ilişkisi prensiplerine aykırı" olarak nitelendirmişti. İbadi'nin ofisinden 6 Aralık'ta yapılan yazılı açıklamada, "Irak, bu güçlerin 48 saat içerisinde çekilmemesi halinde, BMGK'ya müracaat dahil mevcut tüm seçeneklere başvurma hakkına sahiptir" ifadesine yer verilmişti.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!