Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: (2)
-"En son bize dediler ki; (Hollanda) 'Lahey'de yapsanız ne olur? Biz de uzlaşma olsun diye 'Tamam Lahey'de de yapabiliriz, problem değil. Orada da yaparız, burada da yaparız.' Bu sefer daha da küstahlaşarak, bizim toplantımıza kimlerin katılacağının listesini istediler. Bu ancak yani faşist bir yönetimde olur. Bu ancak diktatörlükle yönetilen bir ülkede olur. Bizim oradaki, birlikte olacağımız vatandaşlarının listesini istemek ne demek? Böyle bir uygulama olabilir mi?" "Bu esasen Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak, yani Mevlüt Çavuşoğlu'na yapılmış bir hareket değildir. Bana karşı bir tutum değildir. Türk Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı'na ve Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir harekettir. Onların Türk karşıtlığı, İslam karşıtlığının ve ırkçılığının, faşizanlığının bir yansımasıdır"
Çavuşoğlu, Atatürk Havalimanı VİP Salonunda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Hollanda'nın attığı adımların elbette bir karşılığının olacağını söyledi.
Almanya'da da problemler yaşandığını anımsatan Çavuşoğlu, "Gittiğimiz zaman toplantımızı yaptık. Sonra Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile görüştük ve kendisine de liste verdik. Şu anda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız, Gençlik ve Spor Bakanımız Almanya'da programlarına devam ediyorlar. Şu anda bir sıkıntı yok ama Hollanda'nın bu yaptığı karşılıksız kalmaz." diye konuştu.
Hollanda'nın bu ziyareti, "güvenlik gerekçesiyle iptal ettiğini" kendilerine bildirdiklerini dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Ne yani, Türk Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanı terörist mi? Hangi güvenlikten bahsediyorsunuz? Ya da bizimle bir araya gelecek, oradaki vatandaşlarımız, Türkler terörist mi? Gerçi iki sene önce bunların aynı zihniyetteki Başbakan Yardımcısı, oradaki Türk vatandaşları aşağılayarak, 'Bunlar DEAŞ'a destek veriyor' dedi. Biz açıklama yaptık, aynı gün hükümet devriliyordu. Sonra bizden rica ettiler, 'Biraz toparlayalım, hükümet gidiyor.' İyilik yaptık bunlara. O zamanki hükümetin yıkılmaması konusunda esasen destek de verdik. Yumuşattık ortamı ama görüyoruz işte bu hükümetin şu anda içine düştüğü durum bu. Ama söylediğim gibi dünden bu tarafa sürekli tehdit ediyorlar. 'Efendim orası, burası, efendim 50 kişi, 30 kişi istemeyiz.' En son bize dediler ki, 'Lahey'de yapsanız ne olur? Biz de uzlaşma olsun diye 'Tamam Lahey'de de yapabiliriz, problem değil. Orada da yaparız, burada da yaparız.' Bu sefer daha da küstahlaşarak, bizim toplantımıza kimlerin katılacağının listesini istediler. Bu ancak yani faşist bir yönetimde olur. Bu ancak diktatörlükle yönetilen bir ülkede olur. Bizim oradaki, birlikte olacağımız vatandaşlarının listesini istemek ne demek? Böyle bir uygulama olabilir mi?"
- "Atacağımız adımlar olacaktır."
"Hollanda hiç kusura bakmasın, biz de hak ettikleri karşılığı vereceğiz." diyen Çavuşoğlu, Hollanda vatandaşlarından da çok sayıda destek mesajı geldiğini, hükümetlerinin uyguladığı ırkçı ve faşist politikaya katılmadıklarını söylediklerini ifade etti.
Çavuşoğlu, Hollanda halkıyla 405 yıllık dostluğun bulunduğunu kaydederek, "Elbette bu adımları atarken Hollanda halkını hedef almayacağız ama şu andaki yönetimi ve Hollanda yönetimini elbette, yani bu atacağımız adımlarda hedefimiz onlardır. Çünkü bu uygulamayı yapan da şu andaki hükümettir, şu andaki yönetimdir. Bunlara karşı bizim de tedbirlerimiz olacaktır. Atacağımız adımlar olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, bir gazetecinin "Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul'da. Onunla bir görüşmeniz olacak mı?" şeklindeki sorusuna, Erdoğan ile bugün iki kez telefonla görüştüğünü, durum değerlendirmesi yaptıklarını kaydetti.
Başbakan Binali Yıldırım ile de görüştüklerini belirten Çavuşoğlu, bazı bakanlarla durum değerlendirmesinde bulunduklarını bildirdi.
Çavuşoğlu, Hollanda'nın faşist uygulamasına karşı taraflı-tarafsız, Türkiye'de herkesin, sivil toplum örgütlerinin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer siyasetçilerin ciddi desteğini gördüklerine dikkati çekerek, "Bu esasen Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak, yani Mevlüt Çavuşoğlu'na yapılmış bir hareket değildir. Bana karşı bir tutum değildir. Türk Cumhuriyetinin Dışişleri Bakanına ve Türkiye Cumhuriyetine yönelik bir harekettir. Onların Türk karşıtlığı, İslam karşıtlığının ve ırkçılığının, faşizanlığının bir yansımasıdır." şeklinde konuştu.
(Son)
FACEBOOK YORUMLAR