Davutoğlu-Rutte ortak basın toplantısı
Başbakan Davutoğlu: (3) "Türkiye-Suriye sınırı ve yüreğimiz, aşımız, evimiz Suriyelilere açıktır ama şunu da ifade edeyim, Suriye'deki krizin çözümü için kılını dahi kıpırdatmayan bazı çevrelerin, buna maalesef bazen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dahildir, Suriye'de bu mülteci akınına yol açan Rus bombardımanına 'dur' diyemeyen bazı çevrelerin, Rusya'ya dönüp 'yeter artık' diyemeyen bazı çevrelerin Türkiye'ye dönüp 'sınırlarını aç' diye bir tavsiyede bulunmasını da iki yüzlülük olarak görüyorum" "Türkiye-Avrupa Birliği Eylem Planı'nda gündeme gelen 3 milyar avro kesinlikle Türkiye'ye yapılan bir yardım değildir. Bu, Suriyeli mültecilere yapılan bir yardımdır. Türkiye, 3 milyar avro ile mülteci pazarlığı yapacak kadar insani vicdandan uzak bir ülke değildir. Biz kimseyle mültecilerin maliyetinin pazarlığı yapmadık, yapmayız" "2 milyon 600 bin Suriyeliyi ağırlarken kimseye sormadık. Şu anda kapımızda olan 60 bin Suriyeliye de her türlü imkanı sınır ötesinde verirken, bütün aşını, koruma ve barınma imkanlarını sağlarken de kimseye sormuyoruz. Gelmek isteyen Suriyelileri alırız ama birinci önceliğimiz Suriyelilerin, Suriye sınırları içindeki kamplarda barınmasını teminen yeni kamp kuruyoruz"
Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin, Davutoğlu onuruna verdiği yemeğin ardından iki lider ortak basın toplantısı düzenledi.
Halep'ten kaçan mültecilere yer vermek için sınırın açılıp, açılmayacağının sorulması üzerine Davutoğlu, Suriye sınırının hiçbir zaman kapanmadığını, son 4 yılda hiçbir ülkenin yapmadığı bir fedakarlığı yaparak, Türkiye'nin bütün ağır yüklerine rağmen Suriye sınırını açık tuttuğunu söyledi.
Davutoğlu, 2 milyon 600 bini aşkın insana ev sahipliği yapıldığını belirterek, "Türkiye-Suriye sınırı ve yüreğimiz, aşımız, evimiz Suriyelilere açıktır ama şunu da ifade edeyim, Suriye'deki krizin çözümü için kılını dahi kıpırdatmayan bazı çevrelerin, buna maalesef bazen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dahildir, Suriye'de bu mülteci akınına yol açan Rus bombardımanına 'dur' diyemeyen bazı çevrelerin, Rusya'ya dönüp 'yeter artık' diyemeyen bazı çevrelerin, Türkiye'ye dönüp 'sınırlarını aç' diye bir tavsiyede bulunmasını da iki yüzlülük olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası toplumun acziyetinin sorumluluğunu, Türkiye'nin üstüne yıkmaması gerektiği çağrısında bulunan Davutoğlu, bu konuda kimse tarafından ders ve nasihat almaya ihtiyaçlarının olmadığını belirtti. Ders ve nasihat alacakları yegane yerin vicdan, tarih ve kültürün olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "2 milyon 600 bin Suriyeliyi ağırlarken kimseye sormadık. Şu anda şu anda kapımızda olan 60 bin Suriyeliye de her türlü imkanı sınır ötesinden verirken, bütün koruma ve imkanlarını sağlarken de kimseye sormuyoruz. Yaptığımız şey şudur, dünyanın da bunu farketmesi açısından gelmek isteyen Suriyelileri alırız ama birinci önceliğimiz Suriyelilerin, Suriye sınırları içindeki kamplarda barınmasını teminen yeni kamp kuruyoruz" diye konuştu.
- "Sorumluluğun gereğini yapmayanların Türkiye'ye verebileceği hiçbir nasihat yoktur"
Başbakan Davutoğlu, şu anda 9 kampın bulunduğunu ve kampların Rus uçaklarınca bombalandığını dile getirdi. Türkiye-Halep arasındaki insani lojistik koridorun da bu barbar güçlerce kapatıldığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bu lojistik koridorun açılmaması halinde Halep'in içinde de Türkiye'ye gelme imkanı bulunmayan yüz binlerce Suriyeli'nin açlıkla karşı karşıya kalacağını da ifade etmek isterim. Biz her türlü imkanımızla Suriyeli kardeşlerimize yardım edeceğiz, ihtiyacı olanları alacağız ama bilinsin ki Türkiye sorumluluğun gereğini yapmaktadır, sorumluluğun gereğini yapmayanların da Türkiye'ye verebileceği hiçbir nasihat, söz yoktur. Bunun uluslararası toplum tarafından da artık görülmesini beklemek bizim hakkımızdır."
Saldırıların bir diğer amacının da Suriye'de etnik temizlik yapmak olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, rejim yanlısı olmayan bütün Suriyelilerin, Suriye'den çıkarılması için bilinçli bir etnik kıyımın yürütüldüğünü belirtti.
Davutoğlu, Halep ve Suriye'de sadece rejim yanlıların kalmasına, diğer herkesin de Suriye'den sürülmesine dayalı etnik bir temizliğin başta Rusya olmak üzere onu destekleyen devletlerce yürütüldüğünün altını çizdi. Her kabul ettikleri mülteciyi, 'bu etnik temizliğin hedefine de yardım etmiş gibi' olduklarına işaret eden Davutoğlu, "Kabul edeceğiz mültecileri ama herkesin de bilmesi lazım ki bu Suriye'nin demografik yapısını hele hele Türkiye sınır boylarında demografik dengenin değişmesine engellemeye dönük bir stratejiyse buna karşı hepimizin aynı ölçüde dikkatli davranması gerekir" dedi.
- "Küçük ve siyasi hesaplara dayalı yardım değil, insani bir yardım"
Davutoğlu, Türkiye-Avrupa Birliği Eylem Planı çerçevesinde Türkiye'ye verilmesi planlanan 3 milyar avroyu yeterli bulup bulmadığının sorulması üzerine de şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye-Avrupa Birliği Eylem Planı'nda gündeme gelen 3 milyar avro kesinlikle Türkiye'ye yapılan bir yardım değildir. Bu, Suriyeli mültecilere yapılan bir yardımdır. Bazı çevrelerde şöyle bir kanaat gördüm ki bunu açıklama ihtiyacı hissediyorum. 'Türkiye'ye 3 milyar avro veriyoruz, artık bir tek mülteci dahi Avrupa'da gözükmesin'. Türkiye, 3 milyar avro ile mülteci pazarlığı yapacak kadar insani vicdandan uzak bir ülke değildir. Biz kimseyle mültecilerin maliyetinin pazarlığı yapmadık, yapmayız. Bize sığınanların her türlü ihtiyacını karşılarız."
Davutoğlu, "Bu 3 milyar avro nedir" sorusunu yönelterek yardımın, ortaya çıkardığı ekonomik maliyeti paylaşmak için AB'nin Türkiye'ye yaptığı bir teklif olduğunu anlattı.
Bunun doğrudan mültecilere yapılan bir yardım olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Küçük ve siyasi hesaplara dayalı bir yardım değil, insani bir yardımdır. Bu bağlamda da 3 milyar avro, görünüşte herhangi bir kriz için yüksek gelebilir ama ama Suriye krizi bağlamında bakıldığında şu ana kadar biz zaten Türkiye'de sadece kamplarda bulunan 280 bin mülteci için 10 milyar dolar ödedik. Kamp dışındaki mültecilerin sosyal ve ekonomik maliyeti ise çok yüksektir. 20-25 milyar doları bulduğu değişik hesaplarda ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, sınır şehirlerinde daha önce eğitimin gün boyu Türk öğrencilerine verildiğini, şimdi ise günün yarısında Türk yarısında da Suriyeli öğrencilere verildiğini belirterek, "3 milyar avro, bu bölgede onlarca okul yapılmasına imkan tanıyacak, bu okullarda Suriyeli öğrenciler kendi öğretmenleriyle ders alacaklar" dedi.
Bunun ilk aşamada verilen bir yardım olduğunun altını çizen Davutoğlu, bundan sonraki aşamalarda da ihtiyaç hissedildiğinde görüşmelerin yapılacağını, yardımın ilk aşamada bir yıllık verildiğini kaydetti.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR