Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan:(1) "Bizi Avrupa’dan dışlamaya ne Avrupa Birliği kurumlarının ne de ırkçılık hastalığının pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan Avrupa devletlerinin gücü yetmez. Biz Avrupa’da misafir değil ev sahibiyiz. Avrupa Birliği ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığımız sıkıntılar, güncel siyasi çatışmalardır" "650 yılı aşkın süredir kesintisiz bir şekilde Avrupa’da devletimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle varız, var olmaya devam edeceğiz" "Geçtiğimiz günlerde bir parti lideri çıkmış gazilere, şehit yakınlarına, esnafa velhasıl millete verip veriştiriyor. Neymiş? Millet kendilerine destek vermiyormuş. Bugüne kadar milletin hayrına tek bir icraatları olmayanlara, hadi ondan vazgeçtim, tek bir hayır söz ağızlarından çıkmayanlara milletimiz niye destek versin. Hem millete hakaret edeceksin hem de üstüne destek bekleyeceksin, bu pek de sağlıklı bir ruh hali değildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen "30. Muhtarlar Toplantısı"nda Amasya, Ankara, Antalya, Bitlis, Denizli, Edirne, Eskişehir, Gümüşhane, Kocaeli, Kütahya, Malatya, Muğla, Muş ve Nevşehir'den gelen muhtarlara hitap etti.
Konuşmasına "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne, milletin evine, bu gazi mekana hoş geldiniz." diyerek başlayan Erdoğan, muhtarlarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Muhtarlarla aralarındaki samimi muhabbetin her toplantıda biraz daha arttığını ve derinleştiğini belirten Erdoğan, "Devletin en tabanındaki temsilcileri olan muhtarlarımızla cumhurbaşkanını bir araya getiren bu buluşmaların ülkemiz ve milletimiz için hayırlı neticelere vesile olduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Muhtar Bilgi Sistemi’nin muhtarların taleplerini doğrudan bakanlığa ve oradan da ilgili kurumlara aktaran önemli bir platform haline geldiğini ümit ettiğinin altını çizen Erdoğan, sistemden neticeleri almaya başladıklarını ve bundan da mutluluk duyduğunu söyledi.
- "Bizim pusulamız yine milletimizdir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin coşkusu, sevgisi, samimiyeti bize daha çok çalışma, ülkemize ve milletimize daha çok hizmet etme konusunda moral veriyor, güç veriyor. 30 toplantıdır hiç eksilmeyen bu muhabbeti, bu istişareyi inşallah muhtarlarımızın tamamıyla bir araya gelene kadar sürdüreceğiz. Ülkemizin tarihinin en kritik dönemlerinden birinden geçtiği şu son yıllarda bizim pusulamız yine milletimizdir, sizsiniz. Eğer milletimiz herhangi bir hususta ısrarla bize bir istikamet gösteriyorsa bize düşen o yolda yürümek ve yapabileceğimizin en iyisini ortaya koymaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye siyasetinde millete hakaret etmeyi maharet sanan bir anlayış bulunduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz günlerde bir parti lideri çıkmış gazilere, şehit yakınlarına, esnafa velhasıl millete verip veriştiriyor. Neymiş? Millet kendilerine destek vermiyormuş. Bugüne kadar milletin hayrına tek bir icraatları olmayanlara, hadi ondan vazgeçtim, tek bir hayır söz ağızlarından çıkmayanlara milletimiz niye destek versin. Hem millete hakaret edeceksin hem de üstüne destek bekleyeceksin, bu pek de sağlıklı bir ruh hali değildir. Geçmişte cumhuriyet adına cumhuru Ankara caddelerine sokmayanlar şimdi de seçime girmeden iktidara gelmenin yollarını arayacak noktaya gelmiş durumdalar. Ah Aşık Veysel... Meclis’e sokmadılar, Ankara’ya sokmadılar, niye? Tipini beğenmediler. Bu zihniyet bu. Kardeşlerim seçim demek millete gitmek demektir, seçimden netice almak için de milletin değerleriyle, tarihiyle, kültürüyle hemhal olmanız gerekir, bunların böyle bir derdi yok. Her zaman ifade ettiğim gibi artık bunlar bizim muhatabımız değil, bizim muhatabımız milletimizin bizatihi kendisidir. Onun mahallelerde, köylerdeki temsilcisi de siz muhtarlarımızsınız."
- Türkiye-AB ilişkileri
"Türkiye’yi Batılı bir ülke olarak tanımlarsanız doğru söylersiniz ama eksik ifade etmiş olursunuz.” değerlendirmesini yapan Erdoğan, "Türkiye’yi Doğulu bir ülke olarak tanımlarsanız yine doğru söylersiniz ama aynı şekilde eksik ifade etmiş olursunuz. Türkiye’yi bir Karadeniz ülkesi, bir Akdeniz ülkesi olarak tanımladığınızda da benzer bir durum söz konusudur. Gerçekten de tüm tanımların doğru ama eksik olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Avrupa Birliği kendi değerleriyle çelişme, kendini var eden kriterleri inkar etme pahasına ülkemizi istediği kadar dışlamaya çalışsın Türkiye aynı zamanda bir Avrupa ülkesidir. Daha eskilere, İslamiyet’le şereflendiğimiz o günlere 400’lü, 500’lü, 600’lü, 700'lü yıllarda, Avrupa’da kurulmuş olan Türk devletlerine kadar gitmiyorum, ecdadımız Osmanlı’nın 1350’li yıllarda Avrupa kıtasına geçişinden itibaren ele alarak söylüyorum, 650 yılı aşkın süredir kesintisiz bir şekilde Avrupa’da devletimizle, kültürümüzle, medeniyetimizle varız, var olmaya devam edeceğiz. Bugün de Trakya’daki şehirlerimizi Balkanlar’daki Evladı Fatihan soydaşlarımızı, dindaşlarımızı bir kenara koyuyorum, Avrupa genelinde 5 milyon vatandaşımız yaşıyor. Almanya’da milyonlarca, Fransa’da, Belçika’da, Hollanda’da, Kuzey Avrupa ülkelerinde 100 binlerce vatandaşımız geleceklerini oralarda kurmuş durumdalar. Dolayısıyla bizi Avrupa’dan dışlamaya ne Avrupa Birliği kurumlarının ne de ırkçılık hastalığının pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıya olan Avrupa devletlerinin gücü yetmez. Biz Avrupa’da misafir değil ev sahibiyiz. Avrupa Birliği ve bazı Avrupa ülkeleriyle son dönemde yaşadığımız sıkıntılar, güncel siyasi çatışmalardır."
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR