Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında

Erdoğan: (5) "Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmı, hepsini aynı torbanın içerisine koymayalım, maalesef Türkiye'nin bu yükselişini hazmedemiyorlar ama burada ne yazık ki birinci sırada Almanya var. Almanya çok acımasız bir şekilde teröre destek veriyor" "Yine, üstüne basa basa söylüyorum, istediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al, Sayın Merkel, sen teröristlere destek veriyorsun. 4 bin 500 dosya elinde ve 4 bin 500 dosyanın hesabını veremedin, veremiyorsun. Bizim böyle bir kara lekemiz yok. Bizim herşeyimiz ak. 16 Nisan'a biz evet için mücadelemizi verirken, senin orada devlet televizyonun 'hayır' için kampanya yapıyor. İşte sen busun. Sen teröristlerin yayınlarına, hayır kampanyalarına destek veriyorsun, bunu hiç sağa, sola saptıramazsın." "(PYD/PKK'nın Münbiç'te özerklik ilanı iddiası) Bunların hepsi hikaye. Bunlar, şu anda kendilerine göre blöf yapıyorlar. Hani daha önce Kuzey Suriye'de özerklik ilan etmişlerdi, ne oldu? Oralarda Türkiye'nin onayı olmadan bunlar bir adım atamazlar. Bunların hepsi adım adım takip ediliyor. Bunlar şu anda kendilerine göre bazı şeyleri, böyle bir psikolojik ortam oluşturmak için kendilerinin de bitişleri geldiği için onlara güvenenlere de şöyle bir tatmin veya güven verebilmek için böyle bir şeyi ilan etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Yok böyle bir şey. Biz zaten şu anda Münbiç kenarında bazı köyleri de almış vaziyetteyiz. Süreç devam ediyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan canlı yayında
Editör: Turkinfo.nl
13 Mart 2017 - 16:43
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmı, hepsini aynı torbanın içerisine koymayalım, maalesef Türkiye'nin bu yükselişini hazmedemiyorlar ama burada ne yazık ki birinci sırada Almanya var. Almanya çok acımasız bir şekilde teröre destek veriyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, A Haber-ATV ortak canlı yayınında "Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel" programında değerlendirmelerde bulundu.

Bir işadamının kendisine 22 yaşındaki oğluna şirketin en önemli birimlerinden birini teslim ettiğini, 6 milyar doların oğlunun yönetiminde olduğunu söylediğini aktaran Erdoğan, "Bunlar, parlamentoda çalışma yapacak 18-19-20-21-22-23-24 yaşındaki gençlerimize güvenmiyorlar, şuna bakın. Bize öyle şeyler kazandıracak ki... Bir defa kaliteyi getirecek, kaliteli bir gençlik gelecek. 3 tane 5 tane bilemedin 10 tane genç bu şekilde bu aşamaları aşıp da parlamentoya girebiliyorsa, öp onun alnını ya, alkışla, sev. De ki 'Bak benim böyle bir gençliğim var.' Ben dünyada görüyorum, 25-24 yaşında adam dışişleri bakanı olmuş. O ülkelerde oluyor da benim ülkemde niye olmasın? Bizim ecdadımız Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtı, İstanbul'u fethetti. Biz onların torunlarıyız, niye yapamayalım? Yapacağız. Biz onun için bu adımları atıyoruz. Bunu başaracağız." diye konuştu.

Erdoğan, bu anlayışın, eğitim sistemini de farklı bir yere taşıyacağını dile getirerek, "Buraya da ayrı bir heyecan gelecek, rekabeti getirecek. Siyasi, sosyal hayatta rekabeti getirecek." ifadelerini kullandı.

Anayasa değişikliği maddelerine değinen Erdoğan, şunları söyledi:

"Yargı bağımsız ve tarafsız dedik. Yasama organı çok daha güçlü dedik. Seçme ve seçilme hakkı eşittir dedik, 18 ile bu sağlandı. Sıkıyönetim uygulaması bulunmamakta. Yargı birliği esas alınmıştır dedik. Bu adımı atıyoruz. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun kaynağı tamamen millet iradesidir. Bütçe krizleri engellenmiştir, o da ortadan kalkıyor. Uyum yasalarıyla sistem daha güçlü hale geliyor. Olay bu. Tamamıyla bu sistemin özellikleri bununla özetlenebilir."

Erdoğan, "Cumhurbaşkanı bütün hakimleri savcıları atayacak, terfi ettirecek, yerini belirleyecek, deniliyor. Böyle bir şey var mı?" sorusuna şu karşılığı verdi:

"Şu andaki mevcut neyse yasal düzenlemesi hakimlerle savcılarla ilgili bu konuda zaten başka değişiklik yapılmadı. Düzenleme sadece Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda yapıldı. Ne Sayıştay'da ne Danıştay'da, Anayasa Mahkemesi'nde böyle bir değişiklik yok. Sadece Anayasa Mahkemesinin askeri üyesi, bunun dışında yok. Hepsi aynı. Ama bunlar, hafıza noktasında karıştırmaya gitmek suretiyle, 'Biz bir hafıza kaybına yol açalım, zaten 16 Nisan'a kadar bu millet bu işin hakikatini öğrenene kadar vakit gelir. Zaten ben hayır diyorum herkes benim peşime takılır. Kandil hayır diyor, FETÖ'cüler Pensilvanya'dan hayır diyor. Bu sevenler hiç olmazsa kaçıp da gitmezler oraya.' böyle bir düşünceleri var. Ama ben, inanıyorum ki nasıl AK Parti'ye gönül verenler, MHP'ye gönül verenler ve bunların yanında CHP'ye gönül verenler de HDP'ye gönül verenler de Saadet Partisi'ne gönül verenler de Büyük Birlik Partisi'ne gönül veren kardeşlerim de oturacaklar, değerlendirmelerini (yapacaklar). Bizler de konuşuyoruz, meydanlarda konuşuyoruz, anlatıyoruz. Bütün bunlardan sonra kim bu ülkede neler yaptı bunları görecekler ve birliğimiz, beraberliğimiz, dirliğimiz, kardeşliğimiz için yerli ve milli bir karar evette birleşeceklerdir. Ben böyle inanıyorum."

- "16 Nisan'dan sonra koalisyon güçleriyle yapacağımız görüşmelerin daha farklı bir anlamı olacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne olacak da yeni sistemde terörle daha etkin mücadele edilecek?" sorusu üzerine, son dönemde Türkiye'nin terörle mücadelede farklı bir konuma geldiğini belirtti.

Evlerin boşaltılarak, içinden tüneller açarak, evleri birbirine tünellerle bağlandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mesela Mardin operasyonunda bin 500 kişinin sığınabileceği yer altında adeta şehir ihdas ettiler. Kim bunlar? Hayır diyen o terörist. Fakat askerimiz, polisimiz yaptıkları operasyonla buraları darmadağın etti, gereğini yaptı. Bunların lider kadrosunda olan isimler orada yakalandı. Askerimizin de polisimizin de korucularımızın da alnından öpüyorum. Gerçekten şu son birkaç ay içerisinde akla hayale gelmez şehadeti hedefleyerek bu operasyonları yaptılar. Şu anda hala bunlar devam ediyor. Aynı şekilde yurt dışında da devam ediyor, Kandil vesaire. Öbür tarafta Suriye operasyonlarımız aynı şekilde devam ediyor. Cerablus halledildi, Rai olsun, Bab olsun bunlar halledildi. Şimdi Münbiç'e yönelik adımlar, görüşmelerimiz, her şeyimiz devam ediyor. Sayın Putin'le görüşmelerimizi yaptım. Genelkurmay başkanlarımız ABD, Rusya, Türkiye olarak bir araya geldiler, onlar gerekli çalışmaları yaptılar. Temenni ederim ki Münbiç'te de terör örgütü PYD, YPG orayı terk eder ve oraya Münbiç'in kendi halkı gelir yerleşir, böylece orada da bir barış zeminini yakalamış oluruz. Bütün buralara da askerimizin Özgür Suriye Ordusu'na verdiği destekle buraları da çözüme kavuşturuyoruz. Artık Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye ve yönetim olarak bizler, arazide varız, masada varız. Aynı şey Irak'ta bu kararlılıkla devam ediyor. İşte başkanlık sisteminde bu güç daha da artmış olacak. Artan güçle çok daha seri kararlar alacağız ve aldığımız kararlarla da bu operasyonları yapma imkanını çok daha çabuk yakalayacağız."

Erdoğan, PYD/PKK'nın Münbiç'te özerklik ilanı iddiasına ilişkin, "Bunların hepsi hikaye. Bunlar, şu anda kendilerine göre blöf yapıyorlar. Hani daha önce Kuzey Suriye'de özerklik ilan etmişlerdi, ne oldu? Oralarda Türkiye'nin onayı olmadan bunlar bir adım atamazlar. Bunların hepsi adım adım takip ediliyor. Bunlar şu anda kendilerine göre bazı şeyleri, böyle bir psikolojik ortam oluşturmak için kendilerinin de bitişleri geldiği için onlara güvenenlere de şöyle bir tatmin veya güven verebilmek için böyle bir şeyi ilan etmenin gayreti içerisine giriyorlar. Yok böyle bir şey. Biz zaten şu anda Münbiç kenarında bazı köyleri de almış vaziyetteyiz. Süreç devam ediyor." dedi.

"Suriye rejiminin PKK'lılara asker kimliği verdiği" iddialarını değerlendiren Erdoğan, "Bunlar zaten PYD ve YPG'ye bu tür destekleri veriyorlar. Sadece kimlik mimlik meselesi değil, aynı zamanda parasal destek veriliyor. Bunun merkezine yine merkezi yönetimi alayım da rejimi alayım, ama rejime biliyorsunuz nerelerden destek geldiğini, o desteklerle onların oluşturduğu o yapılara, belli maaşlar bağlıyorlar. Maaşlarla onları koşturuyorlar zaten, PYD öyle, YPG öyle. Sadece maaş değil bunun yanında silah yardımları, destekleri ciddi manada geliyor. Maalesef koalisyon güçleri bu noktada bugüne kadar çok ciddi açıklar verdiler. Şu anda biz de bununla ilgili 16 Nisan'ı çok önemsiyoruz. 16 Nisan'dan sonra bizim koalisyon güçleriyle yapacağımız görüşmelerin de çok daha farklı bir anlamı olacaktır."

- "Türkiye ile uyumlu olabilecek olan siyasi hareket kimse, oylarınızı onlara verin"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'daki bazı ülkelerin son günlerdeki tutumuna ilişkin, şunları söyledi:

"Avrupa Birliği ülkelerinin bir kısmı, hepsini aynı torbanın içerisine koymayalım, maalesef Türkiye'nin bu yükselişini hazmedemiyorlar ama burada ne yazık ki birinci sırada Almanya var. Almanya çok acımasız bir şekilde teröre destek veriyor. Merkel, Hollanda'nın yanında olduğunu açıkladı. Ey Merkel sana verdiğim terör örgütü listesi 4 bin 500 dosya... 'Bana 4 bin dosya vermiştin'... O sayının 4 bin 500'e çıktığını kendisi ifade etti, burada. Bu dosyalar hala ellerinde duruyor. Son Ankara ziyaretinde 'Geciken adalet adalet değildir. Sayın Merkel, niye siz adaletin tesisi için bu terör örgütü mensuplarını ülkenizde saklıyorsunuz? PKK, AB tarafından terör örgütü olarak ilan edilmedi mi? Bu teröristler sizin ülkenizde, niye bunlara karşı bir şey yapmıyorsunuz?' Söylediği laf şu, 'Yargı bağımsızdır.'

O arada da kendisi hemen tuzağa düştü. İstanbul'da konsoloslukta güya sözde bir gazetecileri vardı ismini anmayalım, propagandası olmasın, 'Bizim bir gazetecimiz, bir vatandaşımız şu anda bu ülkede konsoloslukta duruyor.' dedi. Halbuki konsoloslukta da durmuyor, çok daha ilginç bir şey vardı onu da tam bilmiyor. 'Bunu artık bıraksanız' dedi. 'Önce bir defa yargıya çıkacak. Yargıya çıkmadan böyle bir adım atamayız.' dedim. 'Herhangi bir şey yok, gazeteci zaten' dedi. 'Siz kendi ülkenizde 4 bin 500 teröristle ilgili yargı bağımsızdır' diyorsunuz. Benim ülkemdeki yargının bağımsızlığına niçin saygı duymuyorsunuz?' dedim. Çıksın, yargılansın, gerçekten herhangi bir şeyi yoksa bizim de diyecek bir şeyimiz olmaz, ama bu adam ajan terörist. Ne oldu? Çıktı ve tutuklandı. Niye? Adam ajan terörist. Bunun için sahip çıkıyorlar zaten. Sahip çıkmalarının altında yatan gerçek de bu. Buradan geri adım atamadılar. Özellikle bugüne kadar Diyarbakır'da bu işleri çok yürüttüler. Adamı da 1 ay nerede sakladılar bunlar? Tarabya'da bizim Huber Köşkü'nün yanında, bunların orada meşhur bir rezidansı var, o rezidansta sakladılar beyler gibi, deniz manzaralı. Orada sakladılar 1 ay. Yani fırsatını bulabilseler, kaçıracaklardı belki de. Tutuklandı. Şimdi böyle bir ajan teröristi, Şansölye buna sahip çıkarsa, kusura bakmasınlar ben buna soru işaretiyle bakarım. Yine, üstüne basa basa söylüyorum, istediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al, Sayın Merkel, sen teröristlere destek veriyorsun. 4 bin 500 dosya elinde ve 4 bin 500 dosyanın hesabını veremedin, veremiyorsun. Bizim böyle bir kara lekemiz yok. Bizim her şeyimiz ak. 16 Nisan'a biz evet için mücadelemizi verirken, senin orada devlet televizyonun 'hayır' için kampanya yapıyor. İşte sen busun. Sen teröristlerin yayınlarına, hayır kampanyalarına destek veriyorsun, bunu hiç sağa, sola saptıramazsın."

Erdoğan, Almanya, Hollanda, Avusturya ve Avrupa'nın farklı ülkelerindeki vatandaşlara, "Bu ülkelerde bu 'hayır' kampanyalarına destek verenlere değil, oralarda da seçimler yapılacak, bu seçimlerde de illa şu seçilir, bu seçilir ona bakmayın, Türkiye sevdalısı kim varsa, desteklerinizi onlara verin. Türkiye düşmanı olanlara sakın ha desteğinizi vermeyin. 'Seçimi şu kazanır, bu kazanıra bakmayın. Türkiye ile uyumlu olabilecek olan siyasi hareket orada kimse, gidin oylarınızı onlara verin." şeklinde seslendi.

(Sürecek)



FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!