Reklam

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (2) "Sen kendi büyükelçini çektin mi, niye çekmiyorsun? Neden Hollanda'ya yönelik sert önlemler almıyorsun? Milleti gaza getiriyorsun, arkadan 'Önlem aldık' diyorsun ve milleti kandırdığını sanıyorsun" "Ne gerekiyorsa yapacaksın kardeşim. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım"

CHP TBMM Grup Toplantısı
Editör: Turkinfo.nl
14 Mart 2017 - 09:40
Reklam
Reklam

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda'ya yönelik her türlü yaptırımın uygulanması gerektiğini belirterek, "Sen kendi büyükelçini çektin mi, niye çekmiyorsun? Neden sert önlemler almıyorsun? Milleti gaza getiriyorsun, arkadan 'Önlem aldık' diyorsun ve milleti kandırdığını sanıyorsun. Ne gerekiyorsa, yapacaksın kardeşim." dedi.



 



Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantı'sında yaptığı konuşmada, Hollanda ile yaşanan diplomatik krize ilişkin değerlendirmelerde bulundu.



Hollanda ve Almanya ile bir kriz yaşandığını, bunu ilk duyduğunda çok üzüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının, havada geri döndürüldüğünü, bir bakanının Hollanda'dan sınır dışı edildiğini anımsattı. Bir bakanın sınır dışı edilmesini asla kabul etmediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu kadar rencide edilmediğini ifade etti.



Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:



"İlk tepkimiz şu olmuştu: Diğer dış politikada yaşanan olumsuzluklar gibi bir tabloyu yaşamayalım. Ne gerekiyorsa yapın sonuna kadar arkanızda olacağız. Hollanda ile olan ilişkilerin tamamını askıya alın. Osmanlı döneminde bile bu kadar rencide olmamıştık. Bugün açıklamaları oldu, 'yaptırım uyguluyoruz, Hollanda Büyükelçisi Türkiye'ye gelmeyecekmiş.' Zaten burada değil ki. Sen kendi büyükelçini çektin mi, niye çekmiyorsun? Neden sert önlemler almıyorsun? Milleti gaza getiriyorsun, arkadan 'Önlem aldık' diyorsun ve milleti kandırdığını sanıyorsun. Ne gerekiyorsa, yapacaksın kardeşim. Sen rencide olmayabilirsin ama ben rencide oluyorum. Ben bu ülkenin çıkarlarını savunmak zorundayım. Her türlü yaptırımın uygulanması lazım."



"Dışişleri Bakanı, 'Yaptırımımız çok ağır olur' diyor. Hangi ağır yaptırımı uyguladılar? Ekonomi Bakanı, 'Ekonomik yaptırım uygulanması söz konusu değil', Sayın Cumhurbaşkanı, 'Sen bunun bedelini ödeyeceksin' diyor. " diyen Kemal Kılıçdaroğlu, eleştirilerine şöyle devam etti:



"Nasıl ödeyecekler merak ediyorum. Lafa gelince tamam, okkalı laflar var, işe gelince ortada bir şey yok. Ya diline hakim olacaksın, büyük söz söylemeyeceksin ama büyük lokma yutabilirsin. Ya da bu tür boş laflarla millete gaza getirmeyeceksin. Neden gaza getiriyorlar; çünkü referandum var. 'Acaba buradan bir şey koparabilir miyiz, vatandaşı evete ikna edebilir miyiz.' Bunun arayışı içindeler?"



- "Asarız keseriz dönemi"



Kılıçdaroğlu, bu hükümetler döneminde örnekler vereceğini belirterek, dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın, 4 Aralık 2012'de resmi heyetle Irak'a gitmek istediğini ancak Irak hükümetinin izin vermeyerek, bakanın uçağının geri döndüğünü, Kayseri'ye inmek zorunda kaldığını anımsattı.



Kemal Kılıçdaroğlu, milletin ayağa kalkmadığını, gazetelerin boy boy haber yapmadığını çünkü referandum olmadığını kaydetti.



Kuzey Irak'ta, Süleymaniye'de 4 Temmuz 2003'te 11 Türk askerinin başına çuval geçirildiğini ancak hükümetten tepki gelmediğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin askerinin başına çuval geçiriliyor tık yok. Niçin, referandum yok. Şimdi asarız, keseriz dönemi." diye konuştu.



Kılıçdaroğlu, Avrupa ülkelerinin parlamentolarında, sözde soykırımının kabul edildiğini, gösteriler yapıldığını, Fransa Büyükelçiliğine yüründüğünü ancak daha sonra dönemin Tarım Bakanı'nın, Fransa tarımına katkılarından dolayı şövalye madalyası aldığını anımsattı.



Kılıçdaroğlu, buna da bir tepki gösterilmediğini çünkü referandumun olmadığını ifade etti.



Kemal Kılıçdaroğlu, "Danimarka'da sevgili Peygamberimizin karikatürü yapıldı, kıyamet koptu. Türk hükümeti, ne yaptı, sessiz kalan Danimarka Başbakanı NATO Genel Sekreteri olurken, olumlu oy kullandı. O dönem referandum yoktu, şimdi aslan kesiliyorlar. " dedi.



- "Almanya almazsa hep beraber kavgasını verelim"



Gazze'ye giderken açık denizde 9 vatandaşın İsrail askerleri tarafından şehit edildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, dönemin Başbakanı'nın, "Ben varken İsrail ile normalleşme olmaz", "Gazze ablukası kalkmadan İsrail hükümetiyle bir araya gelemeyiz." dediğini ancak ablukanın kalkmadığını, İsrail ile normalleşme olduğunu belirtti.



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:



"Bunu söyleyen adamlar aynı yerlerinde duruyorlar. Milleti o dönem gaza getirdiler, o dönem seçimler vardı. Şimdi bir köşede duruyorlar, 20 milyon dolara Türkiye'nin itibarını sattılar. Söyledikleri hiçbir sözün arkasında durmadılar. 12 Nisan 2004'te Rauf Denktaş, Türkiye'ye gelip Kıbrıs ile ilgili miting yapmak istiyor. Dönemin Başbakanı, 'Yapılacak bir şey varsa buyur Kıbrıs'ta yap, niçin Türkiye'de miting yapıyorsunuz, ne anlatacaksan Kıbrıs'ta anlat. 22 Haziran 2012'de Rus uçağı angajman kurallarına uymadığı için düşürüldü. Kıyameti kopardılar. Sayın Cumhurbaşkanı, 'Aynı ihlal bugün yapılsa aynı karşılığı vereceğiz. Türkiye, Rusya'dan özür dilemeyecek' diyor. Sonra Putin'in ayağına gittiler, bir özür mektubu gönderdiler. Rusya ile barıştılar. Türkiye'nin itibarı ne oldu?



İlk kez biz bu hükümetler döneminde toprak kaybına uğradık. Bunu Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Kurmay Albay Ümit Yalım söylüyor. 1934 tarihli İngiliz haritası ve 1951 tarihli Amerikan haritasında Egedeki Bulamaç adası, 12 ada deniz sınırının dışında ve Türkiye'ye ait olduğu açıkça gösteriliyor. Şimdi Bulamaç adasında Yunanistan bayrağı dalgalanıyor. Sesini çıkaran var mı hayır. 'Mümbiç, Rakka'ya giriyoruz...' Girdiler mi hayır. 'Almanya'ya gideceğim. Almazsanız içeriye kıyameti koparırım...' Git kardeşim niye konuşuyorsun. Almanya almazsa hep beraber kavgasını verelim. Lafa gelince laf çok işe gelince olmuyor. İsrail'de hoparlörle ezanın okunması yasaklandı, itiraz eden biziz. Ankara'daki beyler dut yemiş bülbül gibiler. 'Kimse Türkiye'nin gücünü test etmesin' diyorlardı. Allah aşkına Türkiye'nin gücünü test etmeyen kim kaldı. İtibarı bu kadar zedelenen başka bir dönem olmadı."



- "Hollanda Başbakanı ile 8 kez ne konuştunuz?"



CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dış politikada az ve öz konuşulması, dile hakim olunması gerektiğini hatırlatarak, dış politikanın ayrı bir dili olduğuna işaret etti.



O dilden sapılmaması gerektiğini, dış politikanın milli olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:



"Dış politikada iktidar, muhalefet olmaz. Hollanda bir şey yaptıysa, iktidar ve muhalefet mücadele ediyor, hükümetin arkasında duruyor, gereğinin yapılmasını istiyor. Ama ortada bir şey yok. Dış politikada hata yaparsanız fatura sanayiciye, esnafa, turizmciye, otelciye çıkar. Ortadoğu'yu kana buladık, Libya'ya kadar uzandık Türkiye'nin itibarını sarstık, şimdi sıra geldi Avrupa'ya. Avrupa ile kavga ediyoruz. Çok açık ve net Sayın Binali Yıldırım'a bir çağrıda bulunuyorum. Krizin yaşandığı gün Hollanda Başbakanı ile 8 kez telefonla konuştuğunuz ifade edildi. 8 kez telefonda neyi konuştunuz bunu merak ediyorum. Umarım gizli değildir. Çıkın millete anlatın. Bunu bilmek zorundayız. "



(Bitti)


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!