CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz:
"Soğukkanlı bir karar vereceğiz kırmadan, dökmeden. Bu zafer AK Parti'yi yenme zaferi olmayacak, bu Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı bir zafer olmayacak, bu zafer Türkiye'de demokrasiye inananların zaferi olacak"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, halk oylamasına ilişkin, "Soğukkanlı bir karar vereceğiz kırmadan, dökmeden. Bu zafer AK Parti'yi yenme zaferi olmayacak, bu Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı bir zafer olmayacak, bu zafer Türkiye'de demokrasiye inananların zaferi olacak." dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere kente gelen Yılmaz, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin parti devleti mi yoksa şahıs devletine mi dönüştüğünün konuşulması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanının siyasi düşüncesi icabı bir görüşe yakın olabileceğini ancak bu kadar tarafgirliğin demokrasinin bitirildiğine işaret olacağını savunan Öztürk, şu ifadeleri kullandı:
"Onun için bu mücadele 16 Nisan mücadelesi demokrasiyi sevenler, bu ülkede demokrasinin kalmasını isteyenler için son mücadeledir. Çekilecek daha başka alan da kalmamıştır. Onun için halk özgür iradesiyle, olabildiğince vicdanın sesini dinleyerek, bu topraklarda bir zamanlar vermiş olduğu Kurtuluş Savaşı nasılsa, şimdi de demokrasi mücadelesini verecek ve başarı ile bunu sonuçlandıracaktır."
Bu mücadelenin kutlu bir mücadele olduğunu belirten Yılmaz, "Bu referandum Türkiye'de eğri ile doğrunun tercihidir. Bu otokrasiyle, demokrasi arasında bir tercihtir. Bu bir kişinin, 'Her şeye karar vereceğim' demesiyle, Türkiye'nin tercihidir. Biz Türkiye'nin kazanacağına inanıyoruz. Bir kişinin, Türkiye'nin bütün mukadderatına, bütün geleceğine, bütün planlanmasına, programlanmasına, stratejisine karar vermesi halinde Türkiye'nin uçuruma sürüklenip, yuvarlanacağını düşünüyoruz ve kaygı duyuyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, bir karar anı olduğuna dikkat çekerek, "Bir demokrasiyle otokrasiyi birbirini vuruşturma marifet değildir ama biz kucağımızda böyle bir yarışı bulduk. Yapmamız gereken milli iradeyi hakim kılmak, demokrasiyi hakim kılmak. Bir kişinin devleti yönetme iradesine son vermek. Bu defa başarılı olduğumuz zaman kimse demokrasiyi oynatmak için örselemek için bir daha cesaret gösteremeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Halk oylamasında "evet" çıkması halinde yaşanacaklarla ilgili de değerlendirmede bulunan Yılmaz, şu görüşleri savundu:
"Evet çıkması halinde Türkiye büyük bir baskıya maruz kalacak. Çünkü Türkiye bir demokrasiyi, otokrasiye teslim ettiği için baskıya maruz kalacaktır ve dışarıdaki insanlar bize saygı göstermeyecektir. Oy kullanma başladı, dışarıdaki Türk kardeşlerime seslendim, siz orada demokrasiyi savunurken, burada otokrasiyi savunamazsınız. Siz orada demokrasi de hukukta yaşarken, burada hukuku ayaklar altına alıp, demokrasiyi rafa kaldıran bir iradeye alkış tutamazsınız. Biz burada demokrasi mücadelesi verirken, siz uzakta demokrasi, içeride otokrasi diyemezsiniz. Bunu derseniz hiçbir saygınlığınız kalmaz o ülkelerde."
Kararın önemli olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Soğukkanlı bir karar vereceğiz kırmadan, dökmeden. Bu zafer AK Parti'yi yenme zaferi olmayacak, bu Sayın Cumhurbaşkanı'na karşı bir zafer olmayacak, bu zafer Türkiye'de demokrasiye inananların zaferi olacak." dedi.
Öztürk Yılmaz, bir basın mensubunun "Kerkük Kent Meclisinin aldığı bir karar var, Kerkük'te Irak bayrağının yanına, Kürdistan bayrağının asılma kararı alındı. Şu anda Kerkük'te Kürdistan bayrağı dalgalanıyor. Bu konuda Dışişleri Bakanlığının bir açıklaması vardı. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi:
"(Ey Almanya, Ey Hollanda) diye başlayanlara sesleniyorum. Kerkük'te bugün, Irak'ın bir kenti olan ve bölgesel Kürt yönetiminde yer almayan Kerkük'te bugün bölgesel Kürt yönetiminin bayrağı dalgalanıyor ve flaması. Şimdi şunu açıkça belirtmek istiyorum. Barzani'yi Türkiye'ye getirenler, Barzani'ye İstanbul'da ve Ankara'da bayrak açtıranlar, onun bayrağını göndere çektirenler ve altına kırmızı halılar serdirenlere sesleniyorum, hani Kerkük sizin kırmızı çizginizdi. Ne oldu? Hani Kerkük bir Irak kentiydi, ne oldu. Cılız bir tepki geliyor, 'kabul etmeyiz, uygun bulmayız, böyle bir kararı desteklemeyiz' diye. Sizin bu tepkinizi emin olun Barzani teşekkürle alacaktır, cılız esasen kabul eden bir tepki."
CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak konuşmak istediğini belirten Yılmaz, "Bizim dış işlerinin vermiş olduğu tepkiyi yetersiz buluyoruz. Cılız buluyoruz. Bunu, bu alınan kararı şiddetli bir şekilde kınıyoruz." dedi.
- "Bunu siyaset üstü bir duruş olarak algılayın"
Yılmaz, "Bu referandumda, özellikle milliyetçilik naraları atanlara seslenmek istiyorum" ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı karede boy gösterenlere, aynı kampanyayı yürütenlere sesleniyorum, ne oldu, bir anda kırmızı çizgiyi unuttunuz mu? Yoksa Türkmenleri mi unuttunuz. Yoksa önem kazanmadı mı? Yoksa Barzani gelip gittikten sonra, nasıl olsa 'biz Barzani ile yola devam edeceğiz, canı cehenneme mi' diyorsunuz. Yanlış yoldasınız. (Ey Almanya) diyenler, (ey Barzani) diyemiyor. Bir kınıyorum, iki o karar değişmedikçe Barzani'yi Türkiye'de bayrağını göndere çekmeyin, altına kırmızı halı serip karşılamayın kardeşim. Çünkü siz zerre kadar bu vatanı seviyorsanız, bunu yapın lütfen. Bunu siyaset üstü bir duruş olarak algılayın. Yoksa sizin söylediğinizin hiçbir anlamı kalmayacak. İşinize geldiği zaman Barzanicilik, işinize geldiği zaman Türkmencilik yapamazsınız. Bir koltukta iki karpuz taşıyamazsınız. Türkiye kendi eliyle, bu AKP hükümeti kendi eliyle Kerkük'ü bölgesel Kürt yönetimine teslim ediyor. Bu odur, bunun başka izah tarzı yoktur. "
Buna karşı konulması gerektiğini dile getiren Yılmaz, "Milliyetçi Hareket Partisi liderinin de bir kelime çıkıp söylemesi lazım." dedi.
FACEBOOK YORUMLAR