Bu nasıl bir başkonsolos?
Hollanda'daki meslektaşı aracı oldu diye kızdı ve başvuruyu geri çevirdi
Hollanda'daki meslektaşı aracı oldu diye kızdı ve başvuruyu geri çevirdi
Afganistan'da Taliban tarafından tehdit edilen Nur Muhammed adlı, Özbek asıllı bir Afgan vatandaşı, Hollanda'da işbirliği yaptığı Türkevi Başkanı Veyis Güngör'ü aradı. Veyis Güngör, Deventer Başkonsolosumuz Zafer Ateş'i aradı. Zafer Ateş de Mezar-ı Şerif Başkonsolosumuz Mustafa Eldeviren'den rica etti.
İlhan KARAÇAY şahit oldu ve yazdı...
Günlerden 29 eylül salı. Veyis Güngör'ün başkanlığını yaptığı Türkevi Araştırmalar Merkezi'nde çayımızı yudumluyoruz. Önce bilgisayarın monitoruna bir mesaj düştü. 'Taliban tarafından tehdit ediliyorum, bana yardım et.' diye bir not geldi.
Bu not Nur Muhammed'ten geliyordu. Nur Muhammed, Türkevi ile Afganistan'da partnerlik yapan bir yardımseverdi. O'nun varlığını, Türkevi ile birlikte gerçekleştirdiği projelerden biliyordum. Nur Mohammed'in Türkevi ile son paylaştığı yardım kampanyası, Kurban bayramı'nda gerçekleşti. Türkevi, Hollanda'da kurban kesmek isteyenlere aracı olarak, kurbanlarının çeşitli fakir ülkelerde kesilip fakirlere dağıtılmasına önayak olan kuruluşlardan biridir. Filistin, Arnavutluk, Makedonya ve Afganistan bu fakir ülkeler arasındadır. Nur Muhammed'in son görevinden görüntüleri Veyis Güngör'ün monitorundan izlemiştim.
Kurban kesimi şöyle gerçekleşiyordu: Fakir ülkelerdeki temsilcilere, 'Şu kadar kurban al, kestir ve fakirlere dağıt' talimatı veriliyor ve parası gönderiliyor. Fakir ülkedeki tyemsilci de belirtilen miktar kadar kurbanı alıyor, kestiriyor ve dağıtıyor. Bunların tamamı videoya alınıyor ve gönderiliyor.
İşte, sözünü ettiğim Nur Muhammed, Türkevi'nin kurban ve değişik projelerdeki temsilciliğini yapıyor.
Nur Muhammed, Taliban tarafından tehdit edildiği için, çoluk çocuğunu kurtarmak amacıyla Türkiye'ye sığınmak istiyor. Bu talebini de, bir Türk kuruluşu olan Türkevi'nin başkanı Veyis Güngör'e bildiriyor.
Veyis Güngör, aldığı email mesajından sonra Nur Muhammed'i telefonla aradı. benim de şahit olduğum bu konuşmada Nur Muhammed gözyaşı döküyordu. Çocukları ve eşinin yaşamından da endişe ediyordu.. Bu görüşmeden sonra hepimiz yıkıldık adeta...
Veyis Güngör, Mezar- Şerif'teki Başkonsolosumuza bir tanıdık kanalıyla ulaşmayı daha sağlıklı gördü ve bunun için Deventer Baçkonsolosumuz Zafer Ateş'i aradı. zafer Ateş büyük bir duyarlılık gösterdi ve Mezar-ı Şerif'teki başkonsolosu arayacağını belirtti.
Bir saat sonra Zafer Ateş'ten mesaj geldi. 'Mezar-ı Şerif Başkonsolosumuz Mustafa Eldeviren'i aradım. cep telefonu ........... . Nur Muhammed Mustafa neyi bir saat sonra arayabilir.'
Çok sevinmiştik bu gelişmeye. Nur Muhammed arandı ve durum belirtildi.
Ne var ki, Nur Muhammed'ten daha sonra gelen email mesajında, 'Başkonsolos ile görüştüm. Bana, Afganistan'da binlerce kişinin kendilerinden vize istediğini ve herkese vize verilmesi halinda burada adam kalmayacağını söyledi. Bu da yetmezmiş gibi, araya Hollanda'dan adam koyduğum için bana kızdı ve beklememi söyledi.'
Nur Muhammed'in bu mesajı hepimizi ağlatacak derecede üzdü. Araya konan adamın bir Başkonsolos olduğunu unutan Mezar-ı Şerif Başkonsolosumuz'un bu kadar duyarsız ve alıngan olması çok şaşırtıcıydı.
Veyis Güngör, bu konuda ne yapılması gerektiği hakkında fikrimi sordu. Ben de, eski Deventer Başkonsolosumuz Orhan Ertuğruloğlu'nu aradım ve durumu izah ettim. Orhan bey de çok şaşırdı. Bir Başkonsolostan böylesi bir tepki anlaşılır değildi.
Orhan Ertuğruloğlu'na, 'Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru bey, bu konularda çok duyarlıdır. kendisine mektup yazsam yararı olur mu' diye sordum.
Aldığım cevap 'Olmaz mı İlhan'cığım, başkonsolosun tayininin altında Naci beyin imzası vardır' deyince, Veyis Güngör ile birlikte aşağıdaki mektubu Dışişleri bakan yardımcıs Naci Koru beye yazdık ve gönderdik.
FACEBOOK YORUMLAR