Bozdağ, hemşehrileri ile bir araya geldi
Adalet Bakanı Bozdağ: "(ABD ve İngiltere'nin elektronik cihaz yasağı) Şimdi bakın Türk Hava Yollarıyla rekabetini göze alamayanlar yasak koyuyorlar. Kalitede, hizmette, müşteri memnuniyetinde rekabet edemiyor, dünyanın her yerine ulaşmada ve her yerde buluşmada rekabet edemiyor, yasaklarla Türk Hava Yollarının önünü kesmeye çalışıyorlar" "Sayın Kılıçdaroğlu, kurultaylarla seçilen tek adam olmuyor da Türk halkının yüzde 50 artı 1'inin oyuyla seçilen nasıl tek adam, nasıl diktatör olur? Kendine gelince başka, başkalarına gelince başka. Onun için diyoruz ki, bu yeni sistem, Allah'ın izniyle Türkiye'yi ayağa kaldıracak, şaha kaldıracak bu sistem, siyasetin fosillerini artık siyasetin dışına atacaktır" "Tayyip Erdoğan'la Bahçeli'yle Destici'yle yan yana aynı yolda yürümek mi daha doğru geliyor size yoksa Almanya ile Fransa ile DHKP/C, PKK, FETÖ ile CHP ve HDP ile aynı yolda yürümek mi daha doğru geliyor? Onun kararını siz verin. Biz bunları deyince bunlar 'hayır' diyenlere terörist diyorlar. Biz onu demiyoruz dememiz de mümkün değildir. Biz, 'hayır' diyecek, 'evet' diyecek hakem olan aziz milletimize diyoruz ki, onlara da bakın, bunlara da bakın, kimlerle yol arkadaşlığı yapacağınıza karar verin"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ABD ve İngiltere'nin, cep telefonu dışındaki elektronik malzemelerin uçak kabininde taşınmasını yasaklamasına ilişkin, "Şimdi Türk Hava Yollarıyla rekabetini göze alamayanlar yasak koyuyorlar. Kalitede, hizmette, müşteri memnuniyetinde rekabet edemiyor, dünyanın her yerine ulaşmada ve her yerde buluşmada rekabet edemiyor, yasaklarla Türk Hava Yollarının önünü kesmeye çalışıyorlar." dedi.
Bozdağ, Bayrampaşa'da "İç Anadolu Bölgesi Hemşehri Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin önemli bir dönemeçten geçtiğini ve tarihi günleri hep beraber yaşadıklarını belirterek, 16 Nisan'ın Türk tarihi ve milleti bakımından büyük bir reformun yapılacağı gün olduğunu söyledi.
Bu nedenle her tarafın ayakta olduğunu anlatan Bozdağ, "Türkiye kendi hükümet sisteminin değiştirip değiştirmeyeceğini oylayacak ama Avrupa ayakta, Almanya, Hollanda, Avusturya ayakta, diğerleri ayakta, Kandil'deki teröristler ayakta, FETÖ, DHKP/C ayakta, Türkiye'ye ihanet eden saldıran bütün terör örgütleri hepsi beraber ayakta." diye konuştu.
Terör örgütü PKK'nın elebaşlarından birinin dün bir açıklama yayınlayarak, neden "hayır" çıkması gerektiğinin gerekçelerini açıkladığını ifade eden Bozdağ, bölgedeki insanların üzerine büyük bir baskı ve korku yayılmaya çalışıldığını söyledi.
Bütün bunları telaşa kaptıran şeyin, Türkiye'nin 16 Nisan'daki halk oylaması olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
"Avrupa ne istiyor bundan, işin özü şu; istikrarlı bir Türkiye istemiyorlar, güçlü iktidarlarla yönetilen bir Türkiye istemiyorlar, ekonomisi her türlü şoka karşı dayanıklı bir Türkiye olsun istemiyorlar. Krizlerle kaoslarla baş edebilme kudretine sahip bir Türkiye istemiyorlar. Terörle etkin ve netice alıcı bir Türkiye'yi istemiyorlar. İstedikleri istikrarsızlık olsun, zayıf iktidarlar olsun, ekonomi çöksün, kriz, kaos kargaşa olsun, terör daha fazla can yaksın, çaresiz kalan Türkiye ve Türkiye hümüketi 'imdat' diye onların kapısına gitsin. 'Yardımı olun.' desin, onlar da 'Lütfen Türkiye'ye yardım edin ve destekçisi olun.' desin ama krizlerle baş eden bir Türkiye istemiyorlar."
Tüm bunların bu sistemden kaynaklandığını, bu parlamenter sistemin daima siyasi istikrar ve güçlü iktidarı tesis edemediğini vurgulayan Bozdağ, bu sistemin özünün istikrar kurucu niteliklere sahip olmadığını, liderlere bağlı istikrarın kurulduğunu söyledi.
Bozdağ, çok partili siyasete geçildiği günden bu yana 67 yıl geçtiğini dile getirerek, bu sistemin son 67 yılda iki başarılı darbe, iki başarılı muhtıra ve bir başarısız muhtarı girişimi ile bir başarısız darbe girişimine sahne olduğunu söyledi.
Bu sistemin darbe muhtarı ve kriz ürettiğini, bunun bedelini ise Türkiye'nin ödediğini anlatan Bozdağ, Türkiye'nin darbe, muhtıra, kriz üretmeyen, vatandaşın önüne fatura koymayan bir sistem değişikliğine ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye'nin geçmişine bakıldığında siyasi istikrarın olduğu dönemlerde ekonominin büyüdüğünü, ülkenin şaha kalktığını ifade ederek, "Atatürk dönemi, Menderes dönemi, Özal dönemi ve Erdoğanlı yıllar bunun ispatıdır. Ara yıllara bakın, kayıp yıllar olmuştur hem de çoklu kayıp yılları." dedi.
- "Yasaklarla THY'nin önünü kesmeye çalışıyorlar"
AK Parti iktidarları döneminde yapılan hizmetleri anlatan Bozdağ, "Kısa ömürlü iktidar olsaydık, zayıf iktidar olsaydık bunları yapabilir miydik? Şimdi bakın THY'nin rekabetini göze alamayanlar yasak koyuyorlar tableti, Türk Hava Yollarına binen yanına alamaz. Kalitede rekabet edemiyor, hizmette rekabet edemiyor, müşteri memnuniyetinde de rekabet edemiyor dünyanın her yerine ulaşmada ve her yerde buluşmada rekabet edemiyor, yasaklarla Türk Hava Yollarının önünü kesmeye çalışıyorlar, 3. havalimanının da önünü kesmeye çalışıyorlar. Güçleri yetti mi? Yetmedi. Yetecek mi? Allah'ın izniyle yine yetmeyecektir." diye konuştu.
Bakan Bozdağ, Türkiye'nin çift başlılıktan çok çektiğini anlatarak, bugüne kadar kavga etmedik, tartışmadık, ihtilaf çıkmadık cumhurbaşkanı ile başbakanın olmadığını ancak bunun bedelini hep halkın ödediğini söyledi.
Bu nedenle Türkiye'nin artık enerjisini iç tartışmalarla tüketmemesi gerektiğini dile getiren Bozdağ, bu kavgalara neden olan sistemi ortadan kaldırmaları gerektiğini anlattı.
Bozdağ, 1961 Anayasası'nı yapan darbecilerin, CHP zihniyeti ve darbeci zihniyetin, halkın iradesiyle Ankara'da hükümet olma ihtimalinin her geçen seçim biraz daha azalma trendine girdiğini görünce anayasaya cumhurbaşkanını devlet başkanı yetkileri ile donatacak şekilde hükümler koyduğunu ifade etti.
Bu değişiklikle vatandaşın önüne iki sandığın konulacağını dile getiren Bozdağ, şu bilgileri verdi:
"Birinde doğrudan milletvekilini seçeceğiz, onun için oy kullanacağız. Öbüründe de yürütme yetkisini kullanacak cumhurbaşkanını diğer bir ifadeyle Türkiye'yi yönetecek hükümeti doğrudan seçeceğiz. Hangisi daha demokrasiye uygun, hangisi milli egemenlik ilkesine daha uygun, hangisi cumhuriyete daha uygun? Karar sizin... Cumhuriyetin tanımı, 'devleti yönetenlerin miras yoluyla değil, seçim yoluyla belirlendiği devlet şeklidir.' deniyor. Şimdi biz devleti yönetenleri seçim yoluyla doğrudan bugüne kadar belirledik mi? Hayır. Milletvekilini belirledik, vekiller Türkiye'yi yönetmiyor onlar yasama işi yapıyor. Cumhuriyetin lafzına ve ruhuna uygun hayata geçiren düzenleme işte bu anayasa değişikliğiyle hayata geçecek ve Türkiye Cumhuriyeti, cumhuriyetin ilanından bu yana lafzına ve ruhuna uygun ilk defa uygulama fırsatı bulacaktır. Hem milletvekilerini hem de hükümeti halk doğrudan seçecek."
- "Şimdi 'saygı orucu' tutmaya karar vermişler"
Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın anma programına katıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Allah duasını kabul etsin eğer halk oylaması olmasaydı, Saadet Partililerin oylarına ihtiyacı olmasaydı vallahi hiçbir güç onu oraya götürür Erbakan Hoca'ya dua ettiremezdi. Şimdi 'saygı orucu' tutmaya karar vermişler, anket yaptırmışlar, Tayyip Bey'i seven çok, partinin oyunun üstünde oyu var. Hatta CHP'den de ciddi seven var. Onun için diyorlar ki 'Aman ha Tayyip Bey'e saygısızlık içeren bir üslup kullanmayalım'. 'Sayın Recep Tayyip Erdoğan ya da Sayın Cumhurbaşkanı' deyin aksi takdirde Tayyip Bey'i sevip de 'hayır' verecekleri incitirsiniz gider evet verir.' 16 Nisan akşamına kadar 'saygı üslubu orucu' tutuyorlar beyefendiler. Tayyip Bey, bu aziz milleti savaş uçaklarına, tanklara, helikopterlere, otomatik silahlara her şeye rağmen yenilmeyen bu aziz Türk milleti Kılıçdaroğlu'nun şark kurnazlığına, ince siyasetine aldanıp bu yiğit vatan evladının aleyhine geçecek öyle mi, mümkün mü bu? Bütün bunlara rağmen diyorum ki, bu sistem, dili temizliyor, üslubu düzeltiyor. politikaları yumuşatıyor, programları değiştiriyor sonuçta millet kazanıyor."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 7 seçim kaybetmesine rağmen hala yerinde oturduğunu dile getiren Bozdağ, "Tayyip Bey de geçen gün dedi ki 'Tek adam bu. 7 seçim kaybetmiş hala yerinde oturuyor gitmiyor.' dedi. Geçen bunu bir gazeteci Sayın Kılıçdaroğlu'na soruyor. O zaman diyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, 'Ben kurultaylarla geldim, beni seçtiler, seçerek geldim. Ben tek adam değilim beni seçen delegenin iradesine dayanıyorum.' Şimdi ben de diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu, kurultaylarla seçilen tek adam olmuyor da Türk halkının yüzde 50 artı 1'inin oyuyla seçilen nasıl tek adam, nasıl diktatör olur? Kendine gelince başka, başkalarına gelince başka. Onun için diyoruz ki bu yeni sistem, Allah'ın izniyle Türkiye'yi ayağa kaldıracak, şaha kaldıracak bu sistem, siyasetin fosillerini artık siyasetin dışına atacaktır." ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun, açıklamalarında "Atatürk'e verilmeyen yetki, Tayyip Erdoğan'a veriliyor." dediğini aktaran Bozdağ, şunları söyledi:
"Yalan yalan yalan... Başka hiçbir şey değil, ayıptır ya. Milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor neymiş o, Cumhurbaşkanının milletvekili seçimlerini yenileme yetkisiymiş. Sayın Cumhurbaşkanı seçimlerini 7 Haziran'dan sonra yenileme kararı aldı mı, aldı. 1 Kasımda seçimleri yeniledik mi yeniledik. Madem yetki yoktu da neyle yaptık bunu. Anayasa'da 116. maddede var. Sayın Cumhurbaşkanı bunu kullandı. Yeni getirdiğimiz şu; 'Cumhurbaşkanı seçimi yenileyebilir ancak yenilediği takdirde kendi de seçimini yeniler.' Siz cumhurbaşkanı seçildiniz önünüzde 5 yıl var ve kazanıp kazanmayacağınız belli değil siz seçimi yeniler misiniz? Akıllı bir adam bunu yapabilir mi? Aptalı da bu aziz milletimiz zaten seçmez."
Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun yeni sistemle yargının siyasetin eline geçeceğini söylediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Yargı yetkisi Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. Şimdi bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanıyor. Bu hukuk devletini güçlendirir mi zayıflatır mı? Bugün bir askerlerin yargısı, bir de sivillerin yargısı var. Anayasa diyor ki; kanun önünde herkes eşittir, hiçbir kişiye imtiyaz ve ayrıcalık tanınamaz ama biz askerlere imtiyaz da ayrıcalık da tanımışız. Hukuk devletinde iki ayrı hukuk olmaz, şimdi askeri yargıyı tamamen kaldırıyor, askerlere sivilleri aynı yargıya usulü ve hukuka tabi kılıyoruz. Bu hukuk devletinin ve demokratik devlet olmanın gereği, büyük bir demokratikleşme adımıdır. Ayakta alkışlanacak bir şey ama buna da karşı çıkıyorlar."
- "Kimlerle yol arkadaşlığı yapacağınıza karar verin"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yolun ve gidilen hedefin önemine işaret ederek, bu yolda refikler ve yoldaşların da yol kadar önemli olduğunu anlattı. Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz hem gittiğimiz yola hem gittiğimiz hedefe bakacağız hem de refiklerimize, arkadaşlarımıza bakacağız. Bugün Türkiye'de 'hayır'ın propagandasını yapanlar; bir CHP, HDP, İşçi Partisi ve bazı partiler... İki, Almanya, Hollanda ve Avrupalı ülkeler... Üç, PKK, DEAŞ, DHKP/C dahil 10 civarında terör örgütü. Onlar 'hayır' çıksın diye uğraşıyorlar. 'Evet' propagandasını da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, muhalefet liderlerinden Devlet Bahçeli ile Mustafa Destici yapıyor. Partilerden de AK Parti, MHP, BBP... Biz diyoruz ki terazinin bir tarafına 'hayır' diyenleri koyun, öbür kefesine de 'evet' diyen ve onun propagandasını yapanları koyun. Tayyip Erdoğan'la Bahçeli'yle Destici'yle AK Parti, MHP, Büyük Birlik Partisi'yle yan yana aynı yolda yürümek mi daha doğru geliyor size, yoksa Almanya ile Fransa ile DHKP/C, PKK, FETÖ ile CHP ve HDP ile aynı yolda yürümek mi daha doğru geliyor? Onun kararını siz verin. Biz bunları deyince 'Bunlar hayır diyenlere terörist diyorlar.' Biz onu demiyoruz dememiz de mümkün değildir. Biz, 'hayır' diyecek, 'evet' diyecek hakem olan aziz milletimize diyoruz ki, onlara da bakın bunlara da bakın kimlerle yol arkadaşlığı yapacağınıza karar verin."
Bakan Bozdağ, konuşmasının ardından Bayrampaşa Belediyesince yapılan ve Down sendromluların çalıştığı "Sevgi Cafe"nin açılışını gerçekleştirdi.
FACEBOOK YORUMLAR