"Beni kızdırırlarsa 10 sene daha gitmem"
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım: "Ersun Yanal gittiğinden beri kendisiyle ne görüştüm ne de konuştum. Ben olduğum müddetçe Ersun Yanal bu kulübe gelemez" "Oyuncularımıza, teknik heyete inanıyoruz. Son maçta şampiyon belli olacak" "Çocukların kendileriyle konuşacağız. Anlaştıklarımız kalacak. Beşiktaş istiyorsa da giderler, ne yapayım" "Volkan Demirel stattan ayrılırken Fatih Terim'e söylemiş, o da arabasını vermiş. Çocuğun bir suçu yok. Arabayı verdin gönderdin. Neyin inadını ediyorsunuz?" "Paralel yapıyla herkes mücadele etsin"
Yıldırım, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla Ülker Stadı 1907 Tribünü'nün salonunda basın toplantısı düzenledi.
Tribünlerdeki bazı taraftar gruplarının rant peşinde koştuğunu öne süren Yıldırım, bu gruplarla sonuna kadar mücadele edeceğini ifade ederek. "Ersun Yanal, diye dün bağırıyorlar. Ersun Yanal gittiğinden beri kendisiyle ne görüştüm ne de konuştum. Ben olduğum müddetçe Ersun Yanal bu kulübe gelemez. Bu tribünler böyle yaparlarsa, beni kızdırırlarsa 10 sene daha gitmem. Onun için benimle fazla uğraşmasınlar." diye konuştu.
Diego Ribas, Van Persie ve Luis Nani'yi ıslıklayan taraftarlara da eleştiride bulunan Yıldırım, "Bunların hiçbiri Türkiye'ye gelmese canlı görme şansınız var mıydı? Başarılı olamayabilirler. Gomez, Fiorentina'da hiçbir şey yapamadı. Ellerinden göndermek için uğraştılar. Beşiktaş aldı, gayet güzel oynadı. Niye böyleyiz toplum olarak, çözemiyorum. Sow'u biz göndermedik. 17 milyon avro sözleşmesinde vardı. Bunu getirdiler ve biz de mecburen verdik. Nani ve Van Persie'nin değişik bonservisleri var. Hepsi büyük paralara satılırlar, giderler ama arkadan bağıranlar bir daha bunları göremezler. Ben gidene kadar stada onları sokmam. Yıl sonunda konuşma yapacağım gerekirse kongre de yaparım." ifadelerini kullandı.
Eski teknik direktörleri Aykut Kocaman'ın da kendi döneminde Fenerbahçe'nin başına geçemeyeceğini belirten Yıldırım, "Aykut Kocaman benden sonra gelebilir. Beni ilgilendirmez. Çaykur Rizespor maçı dönüşü olay olmasaydı, biz geçen sezon şampiyonduk. Otobüse kurşun geliyor, ölümle karşı karşıyayız. Yabancıların psikolojik durumuna bakın. Travmalar yaşadık. Devlet bulmuyor, bulamıyor. Mehmet Topal'ın arabasına da ateş açıldı. Bunların hepsi travma. O çocukların saha dışında, arkada yaşadıklarını bilmiyorsunuz." şeklinde konuştu.
Geçen sezon takımı çalıştıran İsmail Kartal'a haksızlık yapmadığını kaydeden Yıldırım, "Kendisini Avrupa'ya göndermek istedim. 'Eğitimi al, gel' dedim ama o 'Yok ben dinlenececeğim' dedi. Turhan Sofuoğlu, Rıdvan Dilmen, Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, İsmail Kartal... Fenerbahçe'nin yetiştirmiş olduğu çocukları antrenör yaptım. Hangi yürekli adam yapabilirdi?" dedi.
- "Son maçta şampiyon belli olacak"
Sarı-lacivertli kulübün başkanı Yıldırım, Spor Toto Süper Lig'de 2015-2016 sezonu şampiyonunun son haftada belli olacağına inandığını belirtti.
Ligde son 5 hafta öncesi Beşiktaş'ın 5 puan gerisinde olmalarına rağmen takıma güvendiklerini anlatan Yıldırım, şunları söyledi:
"Futbol takımımıza ben güveniyorum. Daha 5 maç ve 15 puan var. Arada 5 puan fark var. Bundan 3 hafta önce İspanya Ligi'nde Barcelona 9 puan farkla öndeydi. Dün akşam itibarıyla Barcelona ve Atletico Madrid'in puanları 76, Real Madrid'in puanı ise 75. Ne olacağı belli değil. Aynı şekilde bizde de olabilir. Biz oyuncularımıza, teknik heyete inanıyoruz. Kendimize de inanıyorum. Son maçta şampiyon belli olacak."
Süper Lig'de önlerinde 5 önemli maçın bulunduğunu aktaran Yıldırım, "Osmanlıspor geldi, maçımızda iyi oynadı, berabere kaldık. Beşiktaş maçında iyi oynamayacaklarının garantisi mi var? Biz Osmanlıspor, Torku Konyaspor ve Galatasaray'a puan kaybettik, Beşiktaş bu üçüyle de oynayacak. Bu 5 maçın sonunda Fenerbahçe şampiyon olursa dün burada oyuncuları yuhalayanlar, yönetim istifa diye bağıranlar ne diyecek? Bir şey diyemeyecekler, çünkü onların derdi Fenerbahçe'nin şampiyon olup olmaması değil." değerlendirmesinde bulundu.
Takımın genel durumuyla ilgili sezon sonunda bir değerlendirme yapacağını vurgulayan Yıldırım, "Hocanın bir yıl daha mukavelesi var, süresi geldiğinde oturup konuşuruz. Gerek duyulacak bir şey varsa yaparız, yoksa bir sene daha sözleşmesi var. Terraneo ile neden ayrıldık, onu da anlatırız. Kulüp ve futbolcularla ilgili bir değerlendirme varsa, bunların hepsini sezon bittikten sonra değerlendiririm. Açıkça konuşurum, kimseden de çekinmem. Hele basından hiç çekinmem." şeklinde görüş belirtti.
- "Beşiktaş istiyorsa giderler, ne yapayım"
Aziz Yıldırım, sezon sonu sözleşmesi bitecek oyuncular hakkında da açıklamalarda bulundu.
Sözleşmesi bitecek futbolcularla gelecek hafta deplasmanda oynayacakları Trabzonspor maçından sonra konuşacaklarını anlatan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"İsteyen istediği yere gider. Gökhan, Caner maç başlarıyla 2 milyon avronun üzerinde alıyorlar. Öyle Avrupa'ya falan gidecekler... Bıraksınlar bu işleri. Türkiye'de kazandıklarını başka yerde kazanamazlar. Yabancılar da buraya bunun için geliyor. Oyuncularla Trabzonspor maçından sonra yavaş yavaş konuşmaya başlayacağız. Çocukların kendileriyle konuşacağız. Anlaştıklarımız kalacak. Beşiktaş istiyorsa da giderler, ne yapayım. Geçmişte gitmedi mi veya gelmedi mi? Profesyonelce hareket etmeleri hakları."
Yıldırım, "Beşiktaşlı bir yönetici, Van Persie'nin bonservis bedeli ödenmeden alınabileceğini söyledi. Buna ne dersiniz?" şeklindeki soruya "Beşiktaş, Van Persie'yi alsaydı. Alamadılar." cevabını verdi.
Geçen ay görevine son verilen sportif direktör Giuliano Terraneo için gelen soruyu ise Yıldırım, "Aldım attım, ne var? Kulübe bir personel aldım. Personeldi ayrıldı." şeklinde cevaplandırdı.
Galatasaray derbisinden önce kadro dışı bırakılan sarı-lacivertli futbolcu Caner Erkin konusunda da Yıldırım, "Hasan Çetinkaya'yla hoca konuştu. Hoca, bir iki gün süre istedi." dedi.
- Van Persie'nin Pereira'ya sarılması
Hollandalı futbolcu Robin van Persie'nin dün Mersin İdmanyurdu'na penaltıdan attığı golden sonra teknik direktör Pereira'ya sarılmasıyla ilgili soru üzerine sarı-lacivertli kulübün başkanı, "Neden kafasından çizgi geçen insanlarız? Adam sarıldı. Sarılsa sorun, yanından geçip elini uzatmazsa sorun. O anki insani duygulardı. Onlar küs de dargın da olabilir. İnsani duygular neden istismar ediliyor? Neden sarıldı mı diyeyim?" şeklinde konuştu.
- Volkan Demirel'in milli takıma çağrılmaması
Aziz Yıldırım, kalecileri Volkan Demirel'in A Milli Futbol Takımı'na çağrılmaması konusunda şunları kaydetti:
"Talimat veriyormuşum. Bunlar basit şeyler. Ben 18 senedir başkanım. Volkan milli takımda kendisine küfür edildiği için stadı terk etti. 'Acilen onun oraya dönmesi lazım yoksa UEFA'dan ceza alırız' dediler. Ben de Hasan Çetinkaya'yı, kaptan Emre Belözoğlu'nu aradım. 'Gidin bulun, götürün' dedim. Volkan Demirel stattan ayrılırken Fatih Terim'e söylemiş, o da arabasını vermiş. Çocuğun bir suçu yok. Arabayı verdin gönderdin. Neyin inadını ediyorsunuz? 'Bizim ona ihtiyacımız yok, Volkan kötü kaleci' diyin, kesin atın. Türk Milli Takımı, kötü giderse faturası kime çıkacak? Hocaya çıkmayacak. Maaşını, parasını alıyor. Millete çıkacak. Kan davası gütmenin manası yok. 'Gençtir hata yapmıştır' de."
- "Ahlaklı olan insanlar ancak bu kulüpte çalışabilir"
Aziz Yıldırım, teknik direktör Ersun Yanal'ın görevine kendilerinin son verdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Takımın başına Ersun Yanal'ı getirdiğimde tribünler 'Aykut Kocaman' diye bağırıyordu. Ersun Yanal Trabzonspor'a gitti, 'Fenerbahçe şike yaptı mı yapmadı mı' diye tek kelime konuşmadı. Burada 'Fenerbahçe yapmadı' diyordu. Orada niye söylemiyorsun. Ersun Yanal'ı öyle tribünlerin içine mikrop gibi sokup şey yapmayın, beni de bu konuda fazla konuşturmayın. Ersun Yanal'ın neden ayrıldığını hepiniz biliyorsunuz. Ahlaklı olan insanlar ancak bu kulüpte çalışabilirler, ahlaklı olmayanlar çalışamaz. Ben gidene kadar da gelemez. 'Fenerbahçeliyim' diyorsa, Trabzonspor'a gitmeyecekti, Galatasaray ile flört etmeyecekti."
Hakem hatalarıyla ilgili konuşmayacağını dile getiren Yıldırım, "Bir kişiyi söyleyeceğim: Halis Özkahya. Fenerbahçe-Beşiktaş maçı ilk devre, bir de Medicana Sivasspor-Beşiktaş maçı. Hakem hem şampiyonluğu hem de küme düşmeyi etkiliyor." dedi.
- "Türkiye'nin sorunu terör ve paralel yapı"
Türkiye'nin en önemli sorunlarının, terör ve Paralel Devlet Yapılanması olduğunu dile getiren Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye'nin iki sorunu var: Biri terör, diğeri de paralel yapı. Türkiye kötü günlerden geçiyor. Bugün yine görüyoruz, gözaltılar var. O kadar yaygın hale gelmiş ki ne zaman sonu gelecek herhalde onu kimse tahmin edemiyor. Diğeri de terör meselesi. Bu iki çok önemli konu varken, sporda başarı ya da başarısızlıklardan konuşmak, yorum yapmak gibi bir hakkımız olmamalı. Çünkü bir taraftan insanlar ölüyor, her gün şehitler veriliyor. Hepsine rahmet, ailelerine de sabır diliyorum."
Paralel yapının terör kadar tehlikeli olduğunu anlatan ve herkesin bununla mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, Kulüpler Birliği Vakfının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretine neden katılmadığıyla ilgili soruya şöyle cevap verdi:
"Arkadaşlarımla beraber hapise düştüm. Kulüpler Birliği Vakfında başkandım. 160 milyon avro olan yayın havuzunu 450 milyon avroya çıkardım. Sonra bana teşekkür ettiler. Hep diğer kulüplerin haklarını savundum. Hapse girdim, hiçkimse ziyaretime gelmedi. Bir daha da onların toplantısına gitmedim. Görüşmelere Şekip Mosturoğlu ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın toplantılarına da Mithat Yenigün gitti. Randevuyu Cumhurbaşkanı'ndan Kulüpler Birliği istiyor, Sayın Cumhurbaşkanı kabul ediyor. O gün Cumhurbaşkanı'na Kulüpler Birliği'nin randevu isteğiyle gidildi. Terörden dolayı bir araya gelelim, diye olmadı. Kendileri randevu aldı. Ben davetli miyim, kimin davetlisiyim? Kulüpler Birliği'nin başkanının davetlisiyim. Benim pozisyonumdaki bir insan gidebilir mi? Siz karar verin, teşekkür ederim."
Aziz Yıldırım sözlerini, "Paralel yapıyla herkes mücadele etsin." diyerek noktaladı.
FACEBOOK YORUMLAR