Başbakan Yardımcısı Türkeş: (2)
"Turgut Özal ANAP'ı kurmuş, halktan oy almış, kendi kurduğu parti iktidarda, o da cumhurbaşkanı. 'Sen partisizsin' desen kim inanır buna. Bu oyunu kime karşı oynuyoruz, herkes biliyor. İhtilal yapan Kenan Evren, her seçim koşa koşa sandığa gidiyordu, zarf atıyordu. Demek ki bunun da bir partisi vardı" "(Cumhurbaşkanını halkın seçmesi) Bu diş macunu gibidir, tüpten sıkarsın da tüpe geriye alamazsın. Bu saatten sonra vatandaşa dönüp 'Ya arkadaş siz cumhurbaşkanını seçmeyiverin de, bu ikilik sıkıntı olacak, bunu teke indirelim' diyemezsin" "Cumhurbaşkanlığı seçiminde PKK'nın siyasi uzantısı HDP bir aday çıkardı, çocuk saz çaldı, bisiklete bindi falan terörist değilmiş gibi davrandı, bir kısım da kapıldı buna"
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, "Turgut Özal ANAP'ı kurmuş, halktan oy almış, kendi kurduğu parti iktidarda, o da Cumhurbaşkanı. 'Sen partisizsin' desen kim inanır buna. Bu oyunu kime karşı oynuyoruz, herkes biliyor. İhtilal yapan Kenan Evren, her seçim koşa koşa sandığa gidiyordu, zarf atıyordu. Demek ki bunun da bir partisi vardı." dedi.
Türkeş, Beyoğlu Belediyesi tarafından Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen "Beyoğlu Buluşması" etkinliğinde iş adamları ile bir araya geldi. Konuşmasında "Partili Cumhurbaşkanı" eleştirilerine yanıt veren ve Turgut Özal ile Süleyman Demirel gibi isimlerin dönemini anımsatan Türkeş, bu sürecin gayet doğal olduğunu söyledi.
Geçmiş dönemde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yaşanan sorunlardan ve olaylardan bahseden Türkeş, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanını en son gidilen referandumda halk kendi seçti. Bugün yaptığımız çalışma bunun ikmal çalışmasıdır. Tanımı gereği cumhurbaşkanının temsili görevi var, sorumluluğu yok. Halkın seçtiği insanın halka hizmet arzı gerekir, halka değen bir iş yapması lazım. Halka değen bir iş yapanın da bir sorumluluğu olması lazım. Mevcut Anayasa diyor ki, 'Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partiyle ilişiği kesilir ve ondan sonra da partisizdir ve tarafsızdır.' 21. yüzyılda lafın ağırlığı yok.
Turgut Özal ANAP'ı kurmuş, halktan oy almış, kendi kurduğu parti iktidarda, o da cumhurbaşkanı. 'Sen partisizsin' desen kim inanır buna. Bu reel mi, doğru mu? Turgut Özal cumhurbaşkanı seçilince partisiz mi oldu? Tiyatro gibi bir şey, miş gibi davranmak. Bu oyunu kime karşı oynuyoruz, herkes biliyor. İhtilal yapan Kenan Evren, her seçim koşa koşa sandığa gidiyordu, zarf atıyordu. Demek ki bunun da bir partisi vardı. Yoksa neyin gayreti, sandığa gitmeler, zarf atmalar...
Bu saçmalığı 21. yüzyılda kaldırmak lazım. Bir şahsın partisi varsa var, kendi biliyor, Allah biliyor. Bize karşı da rol, 'partisi yok' diye. Yok arkadaş, partisini açıkça deklare edecek. Beklediğimiz icraatlarında, kararlarında, uygulamalarında tarafsız davranacak. Tarafsız olmak ayrı şey, partili olması başka bir şey. İkinci defa seçilecek bir cumhurbaşkanının o zaman seçim kampanyasını kim yürütecek?"
Bu handikapların düzeltileceğini ve yapılacak değişiklikle yoluna koyulacağını dile getiren Türkeş, iki seçilmiş icrai yöneticinin tekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Bu diş macunu gibidir, tüpten sıkarsın da tüpe geriye alamazsın. Bu saatten sonra vatandaşa dönüp 'Ya arkadaş siz cumhurbaşkanını seçmeyiverin de, bu ikilik sıkıntı olacak, bunu teke indirelim' diyemezsin. Halkın yüzde 70 rızası var ve çok da memnun kendisi seçmekten." diyen Türkeş, 16 Nisan'daki referandumu, "sistemi düzene sokmak" olarak nitelendirdi.
Tuğrul Türkeş, ikili sistemde olabilecek sıkıntıları örnekler vererek katılımcılarla paylaştı. "Başkanlık sistemine şimdi mi ihtiyaç duyuldu, niye şimdi eleştirilerini hatırlatan Türkeş, bu teklifin AK Parti'den çıkmadığını belirterek, Devlet Bahçeli'nin o dönemki teklifine işaret etti. Türkeş, "İşleyişi, 367 sorununu, yani o 10 yıllık süreci yaşamış olan AK Parti'nin ne demesini bekliyordunuz? 'Ya arkadaş bunu başka bahar bakalım' demek mümkün mü? İşte bu yüzden şimdi yapılıyor." dedi.
-"Dünyadaki 51 ülkede seçilme yaşı 18"
Milletvekili seçilme yaşının 18'e çekilmesine de değinen Başbakan Yardımcısı Türkeş, dünyadaki 51 ülkede seçilme yaşının 18 olduğunu dile getirdi. 600 tane 18 yaşındaki kişinin Meclis'e girmeyeceğini anımsatan Türkeş, bunun bir hak teslimi olduğunu söyledi. Türkeş, askere gidip şehit olan, ehliyet alan, aile kuran gençlere, "Söyleyecek sözün varsa buyur gel, söyleyebilirsin" denilmesinin, bu hakkın felsefi olarak tanınmasının gerektiğini kaydetti.
Bu konuya ilişkin muhalefetin tutumunu eleştiren Türkeş, "Askerlik ne olacak diyorlar. Muhalefetin bu tutuk aklına hayranım. Bunların yarısı kız çocuğu zaten, geriye kalanı da üniversite okurken, master yaparken tecil ediyorsun da, 4 yıllık yasama döneminde bunun formülü mü olmayacak?" ifadesini kullandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun eski SSK Genel Müdürü olduğunu hatırlatan Türkeş, şöyle devam etti: "En iyi bilmesi gereken o. Türkiye'de emekliliğin şartları var. Bunları tamamlamazsan kimse emekli falan olmaz. Kılıçdaroğlu, 2 yıllık bir Meclis dönemi öngörüyor, onu da nereden öngörüyor bilmiyorum. 2 yıl bunlar vekil olacakmış, ondan sonra kıyak emekli olacakmış falan.
Benim kardeşim Ahmet 23. Dönem'de İstanbul milletvekiliydi, 31 yaşında milletvekili oldu, 35 yaşında da milletvekilliği sona erdi. Ahmet hala emekli değil, Kılıçdaroğlu'na müjde olsun, Meclis'ten bihaberler. Neden? Ahmet daha primleri, vesairesi sebebiyle, 4 yıl milletvekilliği yapıp bitirmiş olmasına rağmen, mevcut sosyal güvenlik sistemi içinde henüz emekli olmadı."
-"Sovyet tehdidi ortadan kalkınca Avrupa'nın orası burası oynamaya başladı"
Konuşmasının ardından iş adamlarının sorularını yanıtlayan Türkeş, bir iş adamının "Bazı müttefik ülkelerin bizim içimizdeki referandumla ilgili bu kadar hayasızca ve perfasızca tavırları, Cumhurbaşkanımıza göndermeleri var. 16 Nisan'dan sonra bahsi geçen ülkelerle ilgili hükümet olarak herhangi bir adımınız var mı?" yönündeki sorusu üzerine, Türklerin geçmişte bahsi geçen ülkelere göç süreci hakkında bilgi verdi.
"Sovyetler Birliği çözülüp Sovyet tehdidi ortadan kalkınca Avrupa'nın orası burası oynamaya başladı" diyen Türkeş, aşırı sağcı denen ırkçı partilerin oylarının yükselmesi nedeniyle İslamofobi, yabancı düşmanlığı gibi yaklaşımların arttığını anlattı. Almanya'da yaklaşık 3,5 milyon, Hollanda'da 460 bin, Fransa'da 800 bin Türk'ün yaşadığına dikkati çeken Türkeş, "Bunlar ilk tahta bavulla gittiler şimdi yüzbinlere ekmek veriyorlar, iş, imkan sahibi oldular. İkinci, üçüncü nesilleri orada yaşıyor. Türkiye olarak biz karar verirken, bu dengeyi gözetmek zorundayız. Hazreti Ömer'in hikayesinde olduğu gibi, çocuk bizim. Gerginliği tırmandıralım dediğimizde, her şeyi hesap etmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
-"Evinde tedbir almayanın hırsızdan şikayete hakkı yoktur"
İş adamlarının "referanduma ilişkin muhalefetten gelen yanlış bilgiler olduğu" yorumuna karşın Tuğrul Türkeş, geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçimlerini anımsatarak CHP ve MHP'nin kendi adaylarını çıkarmayıp, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir aday çıkarmaya çalıştıklarından bahsetti.
Türkeş, adayın CHP'yi ve MHP'yi temsil etmediğini, stratejinin muhafazakar kesime iki İslami aday sunmak olduğunu belirtti. Türkeş, şöyle devam etti:
"Evinde tedbir almayanın hırsızdan şikayete hakkı yoktur. Tayyip Erdoğan'dan memnun değilsen, onun karşısına aday çıkartacaksın. 90 yıllık Cumhuriyet tarihi içinde yüzde 50 ile cumhurbaşkanı seçileni bırak, aniden saçmalayan, uçuk kaçık birini gördünüz mü? İki-üç hatalı beyanı olsa bir siyasinin, ilk seçim onu millet oyun dışı bırakır. Bir diğer konu Tayyip Erdoğan bir fani. Bu, Türkiye'nin geleceği ile, 2023'den sonrası ile ilgili bir halk oylaması. Bir diğer konu, muhtarları niye feshetsin? Kılıçdaroğlu'nun neden böyle bir korkusu var? Bunu yapacak adamın aklından zoru var demek. Türkiye'nin yüzde 50'sinden fazlasının oy vereceği hiç kimsenin, CHP'li dahil, bunu yapacağını sanmıyorum.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde PKK'nın siyasi uzantısı HDP bir aday çıkardı, çocuk saz çaldı, bisiklete bindi falan terörist değilmiş gibi davrandı, bir kısım da kapıldı buna. Yüzde 10 oy verdi Türk milleti. Irkçı oy, Kürtçü oy değildi. Yani kız çocukları var, düzgün bir aile, bisiklete biniyor, saz çalıyor falan diye millet peşine takıldı, yüzde 10'a yakın oy topladı. Aklını toplasaydı sistemin partisi olacaktı, zıbıttılar, 'Biz arkamızı Kandil'e dayarız, dağa dayarız, oraya dayarız' dediler, halk gazı kıstı, indiler yarıya. Hiç kimse halkın iradesiyle, halkın yüzde 50'siyle oy alıp, gelip, saçma sapan davranmaz, bu kadar açık ve net."
Baştaki adamın seçimden kaçmasından korkulması gerektiğini, Türkiye'nin bunu şimdiye kadar hiç yaşamadığını belirten Türkeş, "En son erken seçimde Tayyip Erdoğan'ın eli titredi mi? Demokraside halka dayanan adamdan korkmayacaksın, özeti bu..." diye konuştu.
(Bitti)
FACEBOOK YORUMLAR