Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: (1)
"(Hollanda'nın skandal tavrı) Bunların hepsi çok ağır bir tablodur. Biz Türkiye olarak kendimizi korur, Türkiye'nin onurunu, şerefini, izzetini koruyacak adımları atarız. Bunda şüphe yok, yapıyoruz da. Ama esas üzülmesi gereken, esas kahrolması gereken Avrupalılardır. Avrupa'da bu artan ırkçılığın, artan faşizmin 'rap rap rap' ayak sesleri geliyor. Bir müddet sonra eğer böyle devam ederlerse Avrupa'nın makul siyasetçileri seçim kampanyası yapamayacak duruma gelebilir" "Hem Türkiye'nin itibarını, izzetini, şerefini koruyacağız hem de uluslararası alanda diplomatik nezaketin gerektirdiği bütün adımları atacağız ve yapmış oldukları yanlışlarla ilgili hepsinden hesap soracağız" "Türkiye ilişkileri bir seçime feda edilecek değildir. Ben Hollanda'da inşallah makul siyasi bir havanın oluşacağını ve yaptıkları bu yanlışlıkları telafi edecek adımları atacaklarını düşünüyorum. Hiç şüphesiz açık bir özür ya da özür anlamına gelecek bir tavır, davranış, söz, bunu bekliyoruz. Böyle olmaz Hollanda devam ederse ilave tedbirler alırız. Bunun içerisinde ekonomik tedbirler de dahil olmak üzere..."
Elazığ'daki temaslarını sürdüren Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneği üyesi yaklaşık 50 televizyon kanalı tarafından canlı yayınlanan programda, gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu, gazetecilerin sorularını cevapladı.
Kurtulmuş, Avrupa'nın Türkiye'ye tavrına ilişkin, Avrupa'daki gelişmeyi sadece Hollanda ile kısıtlı olarak görmemek gerektiğini söyledi.
Uzun süredir, 1990 yılında Avrupa'da soğuk savasın sona ermesiyle başlayan, yani içten içe İslam karşıtlığı geliştiğini ifade eden Kurtulmuş, son zamanlarda özellikle Suriyeli, Iraklı mültecilerin Avrupa'yı zorlamasıyla mülteciler üzerinden başlayan bir yabancı düşmanlığı olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, "Özellikle son yıllarda Avrupa'da yükselen milliyetçi bir akım var. Daha doğrusu ırkçı bir akım var. Buna, 'neonazizim', 'neofaşizm' diyebiliriz. Bunu söylediğimiz zaman Avrupa'daki dostlarımız alınıyorlar ama işin gerçeği budur. Somut olarak yabancı düşmanlığı, göçmen düşmanlığı, Müslüman karşıtlığı özel olarak Türkiye düşmanlığı ve özel olarak da bütün bu İslam dünyasının, mazlum milletlerin sözcüsü olarak kabul ettikleri, 'Erdoğan düşmanlığı'. Dolayısıyla Avrupa'da gelişen olayları bu ana başlık altında görmemiz lazım." diye konuştu.
- "Esas üzülmesi, kahrolması gereken Avrupalılardır"
Bazı yerlerde daha aşırıları olduğuna dikkati çeken Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Mesela Hollanda'da Wilders gibi bir İslam düşmanı, 'Kuran'ı yasaklayalım, camileri yıkalım, Müslümanları sınır dışı edelim.' diyebilecek kadar şirazeden çıkmış, akıldan, izandan, mantıktan soyutlanmış bir adam. Ama bakıyorsunuz ikinci parti olarak çıkıyor. Dünkü seçimlerde 20 milletvekili çıkardı. Koalisyon ortağı olabilecek bir seviyeye gelebiliyor. Bu ürkütücü bir şey yani Avrupa için. Ben açıkça şunu söylüyorum ki; Sayın Çavuşoğlu'nu indirtmediler, Sayın Fatma Betül Sayan Kaya'ya orada son derece terbiyesizce, seviyesizce müdahalede bulundular. Oradaki vatandaşlarımızın üzerine atlarla, köpeklerle saldırdılar. Eyvallah, bunların hepsi çok ağır bir tablodur. Biz Türkiye olarak kendimizi korur, Türkiye'nin onurunu, şerefini, izzetini koruyacak adımları atarız. Bunda şüphe yok, yapıyoruz da. Ama esas üzülmesi gereken, esas kahrolması gereken Avrupalılardır. Avrupa'da bu artan ırkçılığın, artan faşizmin rap rap rap ayak sesleri geliyor. Bir müddet sonra eğer böyle devam ederlerse Avrupa'nın makul siyasetçileri seçim kampanyası yapamayacak duruma gelebilir. Faşizm, ırkçılık o kadar çok yükselir ki; 'Ya bunlar da insandır.' diyen bir kişinin sesi Avrupa'da çıkmaz hale gelir, boğarlar adamı."
Kurtulmuş, bu bakımdan Avrupa'nın çok dikkatli ve çok titiz olması gerektiğine işaret ederek, seçim kampanyasında Türk düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı üzerinden 3-5 puan kazanmanın marifet olmadığını belirterek, "Sonra kalıcı olarak nasıl kendi ülkenizi yöneteceksiniz?" ifadesini kullandı.
Faşizm ve ırkçılığın dur durak bilmediğini belirten Kurtulmuş, "Sonrası Avrupa tarihinde var. İnsanların yakıldığı ocaklara, fırınlara kadar gider. İnsanların kafataslarının ölçüldüğü noktaya kadar gider. İnsanların genetik altyapılarını kontrol etmeye kadar giden aşırı ırkçılık bir forma gider. Avrupa zıvanadan çıkar. Avrupa'da bu sadece yabancı düşmanlığı değil böyle giderse Birinci ve İkinci Dünya savaşları arası dönemde olduğu gibi birbirlerine karşı düşmanlıklar getirir." değerlendirmesinde bulundu.
- Hollanda'da yapılan seçim sonuçları
Hollanda'daki seçim sonuçlarını değerlendiren Kurtulmuş, sol partilerin daha az oy aldığının gözüktüğünü bildirdi.
İşçi Partisi'nin bu anlamda ciddi bir yenilgi almış gözüktüğüne dikkati çeken Kurtulmuş, "Muhtemelen Wilders'ın dışında kaldığı bir koalisyon kurulabilir. Ama ne olursa olsun çok zor bir tablo. En az 4 partinin koalisyon kurması gerekiyor ki; koalisyon sağlasınlar. Bekleyeceğiz, göreceğiz. Bizim onlardan öncelikli beklentimiz yabancı ve İslam düşmanlığına son vermeleridir. Bu anlamda eğer olumlu adımlar atılırsa Türkiye olarak gereğin yaparız." dedi.
- "Rotterdam'daki rezaleti izlerken çok üzüldük"
"O akşam Rotterdam'daki rezaleti izlerken çok üzüldük, perişan olduk ve yerimizde duramadık, kahrolduk. Öfkelendik açıkçası ama sonuçta devlet yönetiyorsanız, öfkelerle, hislerle değil devlet aklıyla hareket etmek mecburiyetindesiniz." diyen Numan Kurtulmuş, pazartesi günü Bakanlar Kurulu'nda müzakereler sonucunda 4 siyasi yaptırımı dünya kamuoyu ile paylaştıklarını aktardı.
Hollanda'da 460 bin vatandaşın yaşadığına işaret eden Kurtulmuş, "Biz Hollanda'nın yaptığı çirkefliği, terbiyesizliği Allah'ın izniyle onlardan özür dileyecek noktaya getireceğiz. En azından yaptıklarından, yanlışlıklardan bir şekilde geri döndüklerini ilan eden sonuçları alacağız. Ama bir yandan da oradaki 460 bin Türk vatandaşını düşünmek durumundayız. Evet seçimlerden sonra oluşacak siyasi tabloyu çok iyi bir şekilde analiz edeceğiz. Hem Türkiye'nin itibarını, izzetini, şerefini koruyacağız hem de uluslararası alanda diplomatik nezaketin gerektirdiği bütün adımları atacağız ve yapmış oldukları yanlışlarla ilgili hepsinden hesap soracağız." açıklamasında bulundu.
- "Açık özür bekliyoruz"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Hollanda ile krizi kendilerinin çıkarmadığının altını çizerek, bunun net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini anlattı.
Bu işin bu noktaya gelmesini istemediklerini vurgulayan Kurtulmuş, krizi nasıl çıkardılarsa, krizi ortadan kaldırmak için de adım atmanın onların sorumluluğu olduğuna dikkati çekti.
"Türkiye ilişkileri bir seçime feda edilecek değildir. Ben Hollanda'da inşallah makul siyasi bir havanın oluşacağını ve yaptıkları bu yanlışlıkları telafi edecek adımları atacaklarını düşünüyorum." ifadesini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ondan sonra Türkiye olarak bizler durumu gözden geçiririz. Hiç şüphesiz açık bir özür ya da özür anlamına gelecek bir tavır, davranış, söz, bunu bekliyoruz. Bunu nota olarak da kendilerine verdik. Böyle olmaz Hollanda kör gözün parmağına devam ederse ilave tedbirler alırız. Bunun içerisinde ekonomik tedbirler de dahil olmak üzere... Önemli olan sonuç almaktır.Sonuç almayı ümit ediyorum."
- Anayasa değişikliği
Diktatörlük, tek adamlık eleştirilerini yapanların bunu son derece haksız bir şekilde yaptıklarını dile getiren Kurtulmuş, eğer tek adamlık eleştirisi yapılacaksa şu anda ki mevcut sisteme bakılması gerektiğini söyledi.
Yönetimde tek adamlık getirmediklerini belirten Kurtulmuş, yürütmedeki çift başlılığı ortadan kaldırdıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanının diktatörlük istiyor olsa mevcut durumun devam etmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, mevcut sistemde hiçbir sorumluluğu olmadığını, bundan Türkiye'yi kurtardıklarına dikkati çekti.
Numan Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanının birtakım kararnamelerle ülkeyi yöneteceği" yönündeki eleştirilerin külliyen yalan ve yanıltma olduğunu aktararak, eyalet sisteminin de mümkün olmadığını, bu konuların gündeme bile getirilmemesi gerektiğini kaydetti.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR