Başbakan Yardımcısı Canikli:

"(Londra'daki terör saldırısı) Artık terörle mücadelede de sözün bittiği yerdeyiz. Ülkelerin ne dedikleri değil, teröre karşı nasıl tavır aldıkları, gerçekten samimiyetle, kararlılıkla üzerine gidip gitmedikleri son derece önemli" "Ümit ediyorum başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri ve diğer bütün dünya ülkeleri teröre ve teröristlere karşı mücadelede samimi olarak dururlar, onlara karşı bu mücadeleyi hep birlikte yürütürler" "(Norveç'in FETÖ şüphelisi 5 askerin iltica başvurusunu kabul etmesi) Teröre destek vermek demek insanlığa karşı suç işlemek demektir çünkü terör ve terörist, insanlığa karşı bütün bu saldırılarını gerçekleştiriyor"

Başbakan Yardımcısı Canikli:
Editör: Turkinfo.nl
22 Mart 2017 - 20:55
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İngiltere'nin başkenti Londra'daki terör saldırısına ilişkin, "Artık terörle mücadelede de sözün bittiği yerdeyiz. Ülkelerin ne dedikleri değil, teröre karşı nasıl tavır aldıkları, gerçekten samimiyetle, kararlılıkla üzerine gidip gitmedikleri son derece önemli." dedi.

Canikli, Giresun'da düzenlenecek bazı programlara katılmak üzere geldiği Ordu-Giresun Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Londra'daki terör saldırısına ilişkin bir soru üzerine Canikli, "Bu saldırı esasında terörle mücadelenin sadece bir ülkenin, bir bölgenin yapabileceği bir mesele olmadığını ve küresel ölçekte samimiyetle bütün demokratik, hukukun üstünlüğüne inanan ülkelerin terörle topyekun mücadele etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Londra'daki yaşadığımız hadise maalesef bunlardan biri." ifadelerini kullandı.

Canikli, terörle mücadelelerinde İngiliz halkının yanında olduklarını vurguladı.

Bu konuda konuşmaktan çok icraatin önemli olduğunu anlatan Canikli, "Herkes teröre karşı olduğunu söylüyor, konuşmaya sıra gelince mangalda kül bırakmıyorlar ama bunların çok fazla önemi yok. Artık terörle mücadelede de sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra icraat önemli. Ülkelerin ne dedikleri değil, teröre karşı nasıl tavır aldıkları, gerçekten samimiyetle, kararlılıkla üzerine gidip gitmedikleri son derece önemli." değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Yardımcısı Canikli, özellikle son aylarda Avrupa'daki bazı ülkelerin terör örgütlerine çok büyük destek verdiğini, onlara kucak açtığını ve büyük ölçüde finansal destek sağladığını bildiklerini aktardı.

Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendileri tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen teröristlere kucak açıyorlar, onlara her türlü desteği veriyorlar. Söylemeye çalıştığımız bu. Bu şekilde doğrudan ya da dolaylı teröre destek verilirse terörle dünyada kürsel ölçekte etkili bir mücadele gerçekleştirilemez. Terörle etkili mücadele için samimiyetle herkesin buna destek vermesi gerekiyor. Şimdi gün, bugün. Örnek olarak söylüyorum; Almanya'nın teröristlere ve teröre verdiği destek aslında Londra'da patlıyor. Bu böyledir. Sonuçta terör er ya da geç bir şekilde ona destek verenleri de bölge olarak, ülke olarak vurur. Bugün Londra'da nereden geldiğinin önemi yok, hangi terör örgütü tarafından bu saldırının yapıldığının çok fazla önemi yok. Terör örgütlerinin hepsi birbirine benzer, hepsi aynıdır esasında. Araziye indiğinizde terör örgütleri arasında çok ciddi paslaşmaların, çok ciddi iş birliklerinin olduğunu biz biliyoruz."

Terör saldırısını kınayan Canikli, İngiltere halkına başsağlığı ve "geçmiş olsun" dileklerini iletti.

- "Bundan kurtulmanın yolu birlikte mücadele etmektir"

Canikli, Almanya'nın PKK terörüne, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) verdiği desteklere, Hollanda, Belçika veya Avusturya'nın bu konudaki desteklerine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Londra'daki saldırıyı yapanlar bu örgütler değil gibi bir açıklamanın anlamı yok. Bunu izah etmekte yetersiz kalıyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin hepsini bir olarak, hepsinin aynı amaç için faaliyette bulunduğunu dikkate alarak bütün terör örgütlerine karşı hep birlikte mücadele edilmesi gerekir. Burada bir zafiyet ortaya çıkarsa hiçbir ülke terörün bu yıkıcı, kahredici ve öldürücü vuruşlarından kurtulamaz. Bundan kurtulmanın yolu birlikte mücadele etmektir. 'Senin teröristin, benim teröristim' arasında bir ayrım yaparak, Türkiye'nin aslında Avrupa'nın da terörist olarak kabul ettiği terör örgütlerine şu veya bu nedenle kısa vadeli çıkarlar için destek vermek sonuç itibarıyla bütün dünya ve Avrupa için bir tehdittir. Saldırıları da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor."

Dünyanın neresinde olursa olsun yapılan tüm terör saldırılarını bu mantıkla yorumlamak ve değerlendirmek gerektiğini söyleyen Canikli, "Yoksa A terörist grubu teröristtir, B değildir' gibi bir yaklaşım içerisinde, bir samimiyetsizlik içerisinde olursa, şu anda Avrupa'nın da yaptığı maalesef budur, o zaman terörle etkili mücadele yapılamaz." diye konuştu.

Canikli, terörün ve teröristin bir ülkesi, dini, inancı ve ilkesi olmadığına dikkati çekti.

Terör örgütlerinin faaliyetlerini insanların dengesini bozmak için yaptığına değinen Canikli, "Ümit ediyorum başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkeleri ve diğer bütün dünya ülkeleri teröre ve teröristlere karşı mücadelede samimi olarak dururlar, onlara karşı bu mücadeleyi hep birlikte yürütürler." yorumunu aktardı.

- Norveç'in FETÖ şüphelisi 5 askerin iltica başvurusunu kabul etmesi

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bir gazetecenin, Norveç'in FETÖ şüphelilerine karşı tutumuna yönelik sorusunu şöyle yanıtladı:

"Bu da aynı çerçevede. Sonuç itibarıyla Fetullahçı Terör Örgütü, bir terör örgütüdür. Bunu ispat etmek için artık daha ne olması gerekir? Bütün dünyanın gözü önünde kanlı yüzünü çok net şekilde gösterdi. Hiçbir terör örgütü bu kadar açık bir şekilde ortaya çıkmamıştır. Halen de devam ediyor, dolayısıyla bir terör örgütüdür. Yöntemleri, acımasızlığı, organize ve yönetim biçimi ve finans kaynaklarının kapasitesi itibarıyla son yüzyılların belki en kanlı terör örgütlerinden biridir. Buna rağmen, şu veya bu gerekçeyle Fetullahçı Terör Örgütü veya diğer terör örgütlerine kucak açmak, destek vermek kabul edilir bir şey değildir. Teröre destek vermek demek insanlığa karşı suç işlemek demektir çünkü terör ve terörist, insanlığa karşı bütün bu saldırılarını gerçekleştiriyor. Dolayısıyla onlara verilen her destek esasında onların akıttığı kana ortak olmaktır. İnsanlığa karşı işledikleri suçlara ortak olma anlamına gelir."

- "Üreticinin mağdur olmayacağı bir fiyat her zaman sağlanacaktır"

Canikli, bir gazetecinin serbest piyasada düşen fındık fiyatlarına ilişkin müdahale alımı olup olmayacağı yönündeki sorusunu da yanıtladı.

Bu konudaki tavır, yaklaşım ve politikalarının 15 yıldır çok net olduğunu anlatan Canikli, şunları kaydetti:

"Fındık fiyatı ile ilgili bir defa manipülasyonlara ve dışarıdan müdahalelerle fındığın fiyatının aşağı çekilmesine hiçbir zaman müsaade etmedik, bundan sonra da kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. 2002 yılı öncesinde buna benzer maalesef yöntemler ve spekülasyonlar kullanılmış ve belli ölçülerde sonuç alınmış. Gerçekten fındık fiyatları 2002 öncesinde yerlerde sürünüyordu. Özellikle ithalatçıların desteklediği içerideki maalesef bazı oyuncuların bu faaliyetlerine alet olarak fındığın fiyatını aşağı çekme yönünde bir takım piyasa şartlarını bozucu ve aykırı bir şekilde faaliyetler içinde olduklarını biliyorduk. Biz buna 15 yıldan beri hiç müsaade etmedik. Yaptıkları anda da gerekli tedbirleri aldık."

Başbakan Yardımcısı Canikli, bu noktada alınacak en uç tedbirin doğrudan alım yöntemi olduğunu belirtti.

Bunun daha ötesinin olmadığını vurgulayan Canikli, "Böyle bir durum söz konusu olduğunda, arz fazlasının doğrudan alınarak orada fiyatın regüle edilmesi ve aşağı gelmesinin engellenmesi. Bu son derece önemli. Bugüne kadar biz bu yöntemi defalarca kullandık. Hem de en büyük boyutlarda kullandık. 2007-2008 yıllarında, yılda 1,5 milyar liralık fındık aldık piyasayı regüle etmek için." değerlendirmesinde bulundu.

Konuya ilişkin gelişmeleri takip ettiklerini söyleyen Canikli, "Bu konuda kararlılığımızı da ifade ediyoruz. Özellikle spekülasyonlar yapmak isteyenler varsa onlara yönelik olarak da devletimizin ve hükümetimizin kararlılığını her fırsatta ifade ediyoruz." açıklamasını yaptı.

Canikli, müdahale alımının arz fazlasının ortaya çıktığı dönemlerde olabileceğini dile getirdi. Bunun gelecek alım sezonu geldiğinde değerlendirileceğini aktaran Canikli, fiyat kabul edilemez seviyeye düşerse her türlü yöntemin deneneceğini anlattı.

Bu yöntemler arasında doğrudan müdahale alımının da olabileceğini ifade eden Canikli, çiftçinin, üreticinin mağdur olmayacağı bir fiyatın kesinlikle her zaman sağlanacağını sözlerine ekledi.

Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu da fındık fiyatlarına ilişkin Canikli ile bir süre görüştü.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Tüm gelişmelerden haberdar olmak için Turkinfo Hollanda Haber'i:

Adreslerinden takip edin!