Başbakan Yardımcısı Canikli:
"O kadar çok yalan söyleniyor ki yani esasında bu millet defalarca tokat vurdu Sayın Kılıçdaroğlu'na ama akıllanmadı. Bu sefer daha güçlü bir şey gerekiyor, öyle gözüküyor" "İstihbari bilgiler geliyor bize, DEAŞ bile 'hayır' kampanyası yürütüyor. FETÖ bir taraftan, Hollanda, Almanya, hepsi beraber dizilmişler o kampanyayı yürütüyorlar" "O sistemde Kılıçdaroğlu gibiler, HDP'nin genel başkanları gibi kişiler hiçbir zaman cumhurbaşkanı olamaz ama mesela MHP Genel Başkanı bu sistemde Cumhurbaşkanı olabilir" "Niye fitne çıkarmaya çalışıyorsun Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer avanesi? Belki de onlara verilen görev o, bilemiyoruz" "Ne insan hakkı, ne demokrasi, ne hukukun üstünlüğü. Onların zamanı gelince sadece kullandığı, içi boş, hiçbir zaman da uygulamadıkları, sadece milleti kandırmak için kullandıkları kelimeler, değerler" "Bundan sonra biz Avrupa'nın çöküşünü izleyeceğiz. Avrupa ağır hasta bir adamdır" "Türkiye sadece bir ülke olarak değil, kader birliği yaptığı bütün devletlerle, ülkelerle, milletlerle devreye girmeden, aktif olarak dünyanın yönetiminde rol almadan, söz sahibi olmadan dünyaya adalet gelmez"
Canikli, bir otelde partinin kuruluşundan itibaren Trabzon'da görev alan yöneticilerin katılımıyla düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin kuruluş döneminde ve sonrasında yaşanan çeşitli zorlukları ve olayları paylaştı.
Türkiye'nin mevcut yönetim sisteminin çok sıkıntılı olduğuna değinen Canikli, bu sistemin kavgayı, çatışmayı körüklediğini ve dünyanın hiçbir bölgesinde uygulanmadığını aktardı.
Canikli, sistemin, ülke siyasetinde geçmiş yıllardan itibaren ortaya çıkardığı sorunları dile getirdi.
Kamuoyuna 16 Nisan'da birçok yönüyle önemi olan öneri sunacaklarını anımsatan Canikli, bunun Türk siyasi tarihinin önemli dönemeç noktalarından biri olacağını ifade etti.
Canikli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, teklifin tek adamlık getirdiğini söylediğini anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu doğru değil. Madem tek adamların olduğu sistemler diktatörlük oluyor o zaman sen, İngiltere Başbakanı diktatör, söyle o zaman. Madem tezine güveniyorsun, çok iddialısın söyle, söyleyebilirsen. Bugüne kadar Türk siyasetinde çok yalanlar söylendi, geçmişte de çok oldu. Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu dönemi, bu alanda tavan yaptığı dönemlerdir ama hiçbir dönemde, bu dönemdeki kadar insanın kafasını karıştırmayı amaçlayan yalanlar üretilmedi. Bu kadar yalan, bu kadar kısa süre içerisinde Türk siyasetinde hiç gündeme gelmedi. Muhalefetin, hayır cephesinin söylediği her şey yalan."
- "Yalanı öyle etkili bir şekilde söylüyorlar ki..."
Katılımcılara, yeni sistemin cumhurbaşkanına vereceği yetkilerle ilgili bilgi aktaran Canikli, şunları kaydetti:
"Yalanı öyle etkili bir şekilde söylüyorlar ki... İnsanın bir şekilde kıyısından, köşesinden yalan söylediği belli olur, kızarır, bozarır, bir şeyler olur. Bunlar hiç renk vermiyorlar. Vatandaşın kafasını rahatlıkla karıştırabilir. O kadar çok yalan söyleniyor ki yani esasında bu millet defalarca tokat vurdu Sayın Kılıçdaroğlu'na ama akıllanmadı. Bu sefer daha güçlü bir şey gerekiyor, öyle gözüküyor."
Canikli, konuşmasına fıkra anlatarak devam ederek, "Artık 16 Nisan'da Kılıçdaroğlu ve ekibini kaleye göndermemiz lazım. 1 Kasım'da artık daha duramaz, çekilir diye düşünüyordum…Daha ne desin bu millet, daha nasıl yumruk, tekme vursun, Osmanlı tokadının şiddetinin artırılması gerekiyor." diye konuştu.
"Dünyada hiçbir ülkede Türkiye'deki gibi saçma sapan, dengesiz bir hükümet sistemi yok." ifadesini kullanan Canikli, "Şimdi diyor ki Kılıçdaroğlu ve ekibi, ekibi de biliyorsunuz ne kadar şer odağı varsa hepsi yanında PKK'sından, HDP'sinden, DEAŞ'a kadar. İstihbari bilgiler geliyor bize, DEAŞ bile 'hayır' kampanyası yürütüyor. FETÖ bir taraftan, Hollanda, Almanya, hepsi beraber dizilmişler o kampanyayı yürütüyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
- "Can havliyle uğraşıyorlar"
Türkiye'nin parlamenter sisteme geçemeyeceğini belirten ve bunun gerekçelerini sıralayan Canikli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Kılıçdaroğlu ve ona benzer, milletin değerleriyle alay eden, onlara önem vermeyen hiçbir siyasi partinin, hiçbir mensubu kesinlikle Cumhurbaşkanı olamaz. Çünkü milletin çoğunluğunun desteğini almak gerekiyor. O sistemde Kılıçdaroğlu gibiler, HDP'nin genel başkanları gibi kişiler hiçbir zaman cumhurbaşkanı olamaz ama mesela MHP Genel Başkanı bu sistemde Cumhurbaşkanı olabilir. Neden? Çünkü düşünceleri, yaklaşımları, tezleri itibariyle en azından şu andaki MHP ve onun genel başkanı için bu değerlendirmeyi yapmak mümkün. Çünkü milliyetçi muhafazakar bir taban üzerine kurulu bir siyasi söylemi ve uygulaması var yani, bu milletin çoğunluğuna hitap edebilir. Eksik noktalar da tamamlandığında olabilir ama hiçbir zaman CHP, HDP gibi siyasi partiler ve onların temsilcileri, onların destekledikleri hiçbir kimse cumhurbaşkanı olamaz, bu millet onları cumhurbaşkanı yapmaz. O nedenle zaten can havliyle uğraşıyorlar."
Canikli, mevcut sistemde, yönetimde en ufak bir zafiyet, zayıflık ortaya çıkması durumunda terör örgütlerinin palazlanabileceğini vurgulayarak, bunun en somut örneğinin 7 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte görüldüğünü söyledi.
Türkiye'de, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimin ardından yaşananları ve tehlikenin ortadan kaldırılması için verilen mücadeleyi anlatan Canikli, ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet dahil olmak üzere yandaşların kamudan temizlenmesi için mücadele ortaya konulduğunu belirtti.
Canikli, aynı dönem içinde Suriye'de yaşananlar ve Türkiye'nin izlediği yol haritasına ilişkin de açıklamalarda bulunarak, şunları belirtti:
"Öyle bir dönem, ortam ki Hava Kuvvetlerinde pilotların yarısından fazlası terör örgütü bağlantısı nedeniyle ihraç edildi. Generallerin önemli bir bölümü. Tespitler kesin, orada bir sıkıntı yok. Diğer alanlarda da yapılıyor. Böyle bir operasyonu yapıyorsunuz, düşünün sınırda görev yapan belli başlı komutanların 15 Temmuz'dan önce FETÖ ile bağlantılı olduğu ortaya çıtı. Hakikaten öyle bir toz duman, yangın yerine dönmüş Türkiye, bir taraftan da geç kalmamamız lazım hattı birleştiriyorlar. Girilmezse atı alan Üsküdar'ı geçecek. Türkiye'nin geleceği için çok ciddi tehdit, her gün saldırı demek. El-Bab alındı ve ondan sonra her şey değişti gerçekten."
Bundan sonra hiçbir alanda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirten Canikli, "Antalya'dan üç ülkenin Genelkurmay Başkanının görüntüsü dünyaya servis edildi. Önemli bir fotoğraftır, işte bu güçlü yönetimin yansımalarıdır." dedi.
- "Yeter artık, düşün bu milletin yakasından"
Canikli, bunları ancak güçlü bir yönetimin yapabileceğini ifade ederek, "Onun için onlar, Türkiye güçsüz bir yönetimle idare edilsin, kafasını kaldıramasın, kendi içinde kısır tartışmalarla zamanını doldursun diye özellikle 'hayır' çıkmasını istiyorlar." diye konuştu.
Milletle gurur duyduklarını, Türkiye'nin aynı zamanda mazlum milletlerin de sesi olduğunu dile getiren Canikli, "Niye fitne çıkarmaya çalışıyorsun Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer avanesi? Belki de onlara verilen görev o, bilemiyoruz. Onun için kaleye gönderme işini inşallah bu sefer yapacağız. Bu millet, bu sefer yapacak ve bir daha kendine gelemeyecek. Yeter artık, düşün bu milletin yakasından. Nerede bu milletin düşmanı varsa onlarla dost. PKK, HDP, FETÖ, Hollanda ve Almanya ile dost." şeklinde konuştu.
Canikli, özellikle bazı Alman vakıflarının yıllardan beri Türkiye'nin toprak bütünlüğü dahil birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmak ve zayıflatmak için sinsice çalışmalar yaptığını bildiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"O kadar yakın işbirliği içindeler ki CHP ve Kılıçdaroğlu, maddi destek dahi almışlar. Bir ara bu konu, geçtiğimiz 24. dönemde Meclis'te konuşuldu, çok ciddi kavgalar oldu. Orada grup başkanvekili olarak konuşmayı ben yapmıştım ve araştırma yapmıştım Alman vakıfları ile CHP arasındaki ilişkiler. Çok ciddi destekler veriyorlar, çok organik ilişkiler var arasında. Onun için açıkça söylüyoruz, görüyoruz da nerede bu milletin düşmanı varsa CHP ve Sayın Kılıçdaroğlu onlarla dost, düşün artık milletin yakasından, bırak artık işimize bakalım."
- "Tarihin özeti, Avrupa'nın, batının dünyayı sömürüsü"
"FETÖ son silahlarıydı" ifadesini kullanan Canikli, "Ondan daha güçlü silah çıkaramıyorlar. Ondan büyük sonuç bekliyorlardı çünkü 40 yıldan beri yetiştirmişler, bugünler için dizayn etmişler. En son onu piyasaya sürdüler, darmadağın etti millet Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımızın liderliğinde. Ondan sonra zaten dengeleri bozuldu. Ondan sonraki saldırıları plansız." dedi.
Canikli, Mısır'da yaşananları da anımsatarak, "Ne insan hakkı, ne demokrasi, ne hukukun üstünlüğü. Onların zamanı gelince sadece kullandığı, içi boş, hiçbir zaman da uygulamadıkları, sadece milleti kandırmak için kullandıkları kelimeler, değerler. Biz bunları tarihimizden biliyoruz. Tarihin özeti, Avrupa'nın, batının dünyayı sömürüsü. Hangi tarihi okursanız okuyun, hepsinin ortak noktası sömürünün, zulmün özetidir." diye konuştu.
Bu durumun belli periyotlarla tekrarladığını dile getiren Canikli, "Türkiye üzerinden başka bölgelerde yaptıkları o sömürü artık yavaş yavaş deşifre olmaya başladı. Türkiye'ye yönelik olarak olanlar da çok büyük oranda ortadan kaldırıldı. Gelecek bizim, bu milletin, bu milletle birlikte hareket eden, kaderini bu milletin kaderine bağlamış olan mazlum milletlerin." dedi.
- "Türkiye olmadan dünyaya adalet gelmez"
Canikli, Avrupa'nın son tavır ve yaklaşımlarıyla kendi ipini çektiği ve böylece çöküşün başladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu aslında şimdi başlamadı ama ivme kazanmıştır çünkü Avrupa'yı, Avrupa yapan değerlerin hepsi ayaklar atına alınmıştır, Avrupa tarafından katledilmiştir. Hollanda'da yaşadığımız hadise budur, tam bir eşkıyalıktır ve artık orada orman, dağ kanunları geçerlidir. Hukukmuş, insan haklarıymış geçiniz... Bundan sonra biz Avrupa'nın çöküşünü izleyeceğiz. Avrupa ağır hasta bir adamdır. Türkiye değil, Türkiye daha yeni ayağa kalktı, kafasını kaldırdı, bütün haşmetiyle etrafına bakıyor, tıpkı devraldığımız mirasın sahipleri gibi. Daha da güçlenerek inşallah çıkacak."
"Türkiye olmadan dünyaya adalet gelmez." ifadesini kullanan Canikli, "Türkiye sadece bir ülke olarak değil, kader birliği yaptığı bütün devletlerle ülkelerle milletlerle devreye girmeden, aktif olarak dünyanın yönetiminde rol almadan, söz sahibi olmadan dünyaya adalet gelmez. O doğrultuda hızla gidiyoruz." diye konuştu.
Toplantıya AK Parti MKYK Üyesi ve Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Adnan Günnar ve Salih Cora ile Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi ve diğer ilgililer katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR