Başbakan Davutoğlu: (1)
"(Irak'ta eğitim üssüne yapılan saldırı) Maalesef eğitilen Iraklı askerlerden 1 subay şehit oluyor. 4 askerimiz hafif şekilde yaralandı. Askerlerimiz derhal ülkemize getirildi ve tedavileri yapıldı. Herhangi bir kaygı verici durum yok. Genelkurmay Başkanımız olayı müteakip aradı, konuyu ele aldık. Tabii her zaman olduğu gibi misli ile mukabele ve o civardaki DEAŞ mevzileri imha edildi. Bu, Türkiye'nin caydırıcı gücünü göstermesi bakımından önemlidir". "Buradaki mevcudiyetimiz tamamıyla Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesindedir ve terörle mücadele bağlamındadır. Meşru Irak güçleri ve meşru Irak güvenlik birimleri bu bölgede hakimiyet kurana kadar, Türkiye'ye dönük riskler de içeren bu bölgelerde Türkiye gerekli tedbirleri alır. Askeri gereklilikler esastır. Eğer Silahlı Kuvvetlerimiz orada yeni bir adım atmak gerekirse, bu konuda tam yetkiye de sahiptir".
Başbakan Davutoğlu, Brüksel ziyaretinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, 29 Kasım'da katıldığı Avrupa Birliği-Türkiye zirvesinin bir devamı mahiyetinde, benzer görüşlere sahip ülkelerin katılımıyla gerçekleştirecekleri zirve için Brüksel'e hareket edeceğini belirtti. Davutoğlu, zirvenin ev sahipliğini Avusturya Şansölyesi Werner Faymann'ın yapacağını söyledi.
Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin hükümetin kurulmasıyla birlikte yeni bir ivme kazandığını aktaran Davutoğlu, hükümet programını açıklamasının hemen ardından, 11 yıl sonra ilk kez Avrupa Birliği liderleriyle bir masa etrafında ve son derece sistematik bir gündemle bir araya geldiklerini anımsattı. Bunun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirten Davutoğlu, "Hem muhteva itibarıyla başlangıcıydı çünkü tek boyutlu bir toplantı olmadı. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine ivme katacak şekilde fasılların açılması, vize muafiyetinin sağlanması ve enerji, ekonomi alanlarında üst düzey diyaloğun başlatılması da dahil olmak üzere çok önemli kararlar alındı. Ayrıca illegal, yasa dışı göç ve mülteciler sorununu ele aldık" dedi.
Bu ivmenin durmadığını dile getiren Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'ye döndükten sonra bildiğiniz gibi eylem planımızı açıkladık. Eylem planında da Avrupa Birliği reformlarını da karşılayacak özellikle 23 ve 24'üncü fasılların açılmasını temin edecek kapsamlı bir eylem planımızı kamuoyu ile paylaştık. Arkasından reform eylem grubu toplantısını gerçekleştirdik. Burada bu reformların bundan sonra hangi takvim ve süreç içerisinde işleyeceği konusunda bakanlarımızla gerekli çalışmaları yapmak üzere bir çerçeve plan orada da ele aldık. Onun hemen sonrasında 14 Aralık'ta bildiğiniz gibi yaklaşık 4 yıl aradan sonra 17'nci fasıl açıldı. Bunların hepsi kilometre taşları itibarıyla Brüksel'de yaptığımız zirvede alınan son derece önemli ve gereği yapılan faaliyetlerdi. Bugünkü ziyaretimiz bütün bu temel üzerinde" diye konuştu.
Almanya Şansölyesi Angela Merkel başta olmak üzere Avrupalı liderler ile çok kapsamlı telefon görüşmelerinde bulunduklarını belirten Davutoğlu, "Yarın bu çerçevede 10 AB üyesi ile yani Almanya, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Hollanda, İsveç, Lüksemburg, Yunanistan, Portekiz, Slovenya ve Avrupa Birliği Komisyonu Avrupa Parlementosunun katılımlarıyla yeni bir zirvede biraraya geleceğiz" dedi.
Bu ritmi sürdürmenin önemine değinen Davutoğlu, Avrupa Birliği sürecinin ancak ve ancak son derece sistematik bir şekilde yürüyen bir yol haritasıyla başarıya ulaşabileceğini vurguladı. Belli aralıklarla yükselen, sonra düşen ve durağanlaşan bir sürecin neticeye gidilmesini imkansızlaştıracağının altını çizen Davutoğlu, "Bunun için de yarın da değerli mevkidaşlarımla bütün bu konuları ele alacağız. Ümit ederiz ki yarınki zirve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde ulaştığımız yeni düzeyi de destekleyecek unsurlarla neticelenecek" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ve İslam dünyası açısından yarının özel bir gün olduğunu kaydeden Davutoğlu, Mevlana'yı anmak için düzenlenecek Şeb-i Arus törenlerine katılmak üzere Konya'ya gideceklerini açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da yarın Konya'ya gideceğini ve bazı açılış programlarını gerçekleştireceğini ifade eden Davutoğlu, "İnşallah yarın akşam yurt dışından gelen misafirlerimizle birlikte, Türkiye'deki değerli Mevlana severler ile Hazreti Mevlana'nın huzurunda hem Şeb-i Arus'u idrak edeceğiz hem de ülkemizin birliği beraberliği, İslam dünyasının esenliği için hep beraber duada niyazda bulunacağız" diye konuştu.
- "Bu gelişme, attığımız adımların haklılığını ortaya koydu"
Kuzey Irak'taki Başika Kampı'na yönelik saldırının ardından daha önce oradan ayrılan askerlerin kampa geri dönmesinin söz konusu olup olmayacağı şeklindeki soru üzerine Davutoğlu şöyle konuştu:
"Irak ve Suriye'de öyle gelişmeler ile karşı karşıyayız ki sınırlarımızın güvenliği sınır ötesinden başlıyor. Bu konjenktürde sadece sınırlarınızda alacağınız tedbirlerle, sınırlarınıza dönük tehditleri ortadan kaldırmak güçleşiyor. O bakımdan biz sınır içinde gerekli tedbirleri alırken terörle mücadele bağlamında, özellikle DEAŞ ve PKK'ya karşı sınır ötesinde alınabilecek tedbirleri de hem ulusal güvenliğimiz hem bölgesel istikrar bağlamında hep aktif şekilde değerlendirdik ve gereken adımları attık. Başika Kampı'nın mevcudiyeti, Musul'un DAEŞ'in eline geçtiği 2014 yazından bu yana bütün uluslararası toplumun üzerinde mutabık kaldığı ilkeler ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararlara dayanmaktadır. Dolayısıyla boşlukta bir gün Türkiye karar verip de Başika'da bir kamp kurma yönünde bir adım atmış değildir. Uluslararası toplumun aldığı kararlar ve Türkiye'nin güvenlik gerekçeleri bizi sınırlarımızın ötesinde de bazı tedbirler almaya sevk etmiştir. Bu son derece detaylı şekilde analiz edildikten sonra atılan bir adımdır, Silahlı Kuvvetlerimiz ve askeri yetkililerimizle birlikte.
Bugün ortaya çıkan tablo ise Genelkurmay Başkanımız açıklama yaptı. Dışişleri Bakanlığımız da yaptı. Başika Kampı'nın yaklaşık 4-5 kilometre yakınında Peşmerge unsurları ile DEAŞ militanları arasında bir yoğun çatışmanın başlaması sonrasında Başika Kampı'na da isabet eden mermiler ve oradaki bu çatışma ortamının etkisi sonrasında ortaya çıkan gerginlikte ve çatışma ortamında maalesef eğitilen Iraklı askerlerden 1 subay şehit oluyor. 4 askerimiz hafif şekilde yaralandı. Askerlerimiz derhal ülkemize getirildi ve tedavileri yapıldı."
Kaygı verici herhangi bir durumun olmadığını ifade eden Davutoğlu, "Genelkurmay Başkanımız olayı müteakip aradı, konuyu ele aldık. Tabii her zaman olduğu gibi misli ile mukabele ve o civardaki DEAŞ mevzileri imha edildi. Bu, Türkiye'nin caydırıcı gücünü göstermesi bakımından önemlidir. Bu olay da gösteriyor ki eğer Iraklı kardeşlerimizi eğitmek isterseniz bunun güvenlik riskleri vardır. O riskleri de eğiticiler, eğitilenler için bu riskleri giderecek tedbirler almak durumundasınız. Dolayısıyla bu gelişme bizim geçtiğimiz günlerde o bölgeyi tahkim etmek için attığımız adımların haklılığını ortaya koymuştur. Bunu dost ve kardeş Irak hükümeti ile paylaşacağız. Büyükelçimiz gerekli bilgilendirmeleri yapacak" dedi.
- "Silahlı Kuvvetlerimiz tam yetkiye sahiptir"
Irak'taki mevcudiyetin tamamıyla Irak'ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde ve terörle mücadele bağlamında olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Meşru Irak güçleri ve meşru Irak güvenlik birimleri bu bölgede hakimiyet kurana kadar, Türkiye'ye dönük riskler de içeren bu bölgelerde Türkiye gerekli tedbirleri alır. Askeri gereklilikler esastır. Eğer Silahlı Kuvvetlerimiz orada yeni bir adım atmak gerekirse, bu konuda tam yetkiye de sahiptir" şeklinde konuştu.
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR