Bakanlar Kurulu toplantısı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: (1) "(Hollanda'nın bakanlara yönelik tutumu) Bu gerilim, bu kriz, bu kaos adına ne derseniz deyin, bizim çıkardığımız bir kriz değildir, bunun sorumlusu Türkiye değildir. Türkiye, bu krizin sorumlusu olmamasına rağmen, bundan sonraki süreçte sorumlu ama kararlı bir şekilde hareket edecek ve Türkiye ile Hollanda halkının karşı karşıya kalmaması için önemli gayret sarf edecektir" "Yapılanlar hiçbir ölçüye uymayan, hadsizlik ve terbiyesizlik içeren davranışlardır. Bunların kabul edilmesi, hiçbir ölçü bakımından mümkün değildir" "Hollanda'daki bu mesele Türkiye için kabul edilemez bir mesele olduğu gibi Avrupa açısından da üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve tedbirler alınması gereken, alarm zillerini çaldırmış olan yeni bir durumdur. Buna karşı Avrupalı siyasetçileri uyarıyoruz. Eğer şimdiden tedbir almazsanız bu tavırlar hepinizi yutabilir, hepinizi bu girdap içine çekebilir"
Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bakanlar Kurulunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından terörden etkilenen Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir yıldır sürdürülen çalışmaların ele alındığını ifade eden Kurtulmuş, konuya ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin sunum yaptığını belirtti.
Şırnak, Cizre, Yüksekova, Silopi, Sur, Nusaybin ve İdil ilçelerinin tek tek ele alınarak buralardaki mevcut imar faaliyetlerinin ve bundan sonra yapılacak işlerin değerlendirildiğini ifade eden Kurtulmuş, "Toplam maliyeti 9,2 milyar doları bulan buradaki imar faaliyetlerinin yaklaşık 2,1 milyarlık kısmı tamamlanmış, 25 bin konut vatandaşlarımızın kullanımına hazır hale getirilmiştir. Bundan sonraki süreçte hızlı bir şekilde geri kalan işler tamamlanacaktır." diye konuştu.
Bakanlar Kurulunda Türkiye kamuoyunu yakından etkileyen Hollanda'daki son gelişmeler karşısında Türkiye'nin takınacağı tavır ve alacağı kararların her alanda ciddi bir şekilde masaya yatırıldığını vurgulayan Kurtulmuş, "Yapılanlar hiçbir ölçüye uymayan, hadsizlik ve terbiyesizlik içeren davranışlardır. Bunların kabul edilmesi, hiçbir ölçü bakımından mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
- "Aşırı sağcı, ırkçı, İslam ve göçmen karşıtı"
Bakanlara yönelik tavırların insan haklarına, siyasi katılıma, demokrasiye ve Avrupa'da başından itibaren dile getirilen Avrupa'nın ortak değerlerine uygun olmadığının altını çizen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada hem bakanımıza yapılan hadsiz ve terbiyesiz tavır hem de oraya bakanımızla buluşmak üzere gelen sivil vatandaşlarımızın üzerine vahşice ve barbarca atlarla köpeklerle yapılan tavır asla kabul edilemez. Türkiye olarak bu davranışı hiçbir platformda kabul etmediğimizi bir kez daha dile getirmek isteriz. O akşam yaşananlar çerçevesinde oraya gelerek demokratik tepkilerini olgunluk içinde gösteren vatandaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Bu olayda bizi rahatsız eden; üzülürüz, gerekli tepkiyi veririz, tedbirleri alırız ama daha çok üzülmesi gerekenlerin de maalesef Avrupa'da yükselen bu faşist, ırkçı, Neonazist etkinin altında kalan Avrupalı siyasetçiler olduğunu da ifade etmek isteriz. Aslında Hollanda'da yaşadıklarımız sadece Hollanda'da değil Avrupa'nın birçok ülkesinde gelişen aşırı sağcı, ırkçı, İslam ve göçmen karşıtı, yabancı düşmanı ve özellikle Türkiye düşmanı bir takım zihin yapısının o gün dışa vurmuş şeklidir. Bunların kabul edilmesi mümkün değildir. Bunun tesadüfi olmadığını açıkça görüyoruz."
- "Hepinizi bu girdap içine çekebilir"
Kurtulmuş, yapılanların bilinçli bir karşıtlığın sonucu olarak ortaya konulduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Daha üzücü olan, eğer Avrupa bu aşırı sağın, faşizmin ayak seslerinin rap rap yükseldiği bütün Avrupa ülkelerini de hemen hemen etkisi altında aldığı bu dönemde Avrupa'nın mutedil ve makul siyasetçileri bu gidişata bir dur demezlerse, Avrupa'nın halkları içindeki mutedil, demokratik değerlere saygılı olan kitleler bu gidişata dur demezlerse korkarım ki birkaç sene sonra Avrupa'nın mutedil siyasetçileri kendi seçim kampanyalarını yapamayacak duruma gelebilirler. Bu aşırı düşmanlık, ötekileştirme, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bu İslamofobik tavırlar öylesine büyük bir girdap oluşturur ki Avrupa siyasetinin çok önemli bir kısmının önüne çıkabilir. Hollanda'daki bu mesele Türkiye için kabul edilemez bir mesele olduğu gibi Avrupa açısından da üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve tedbirler alınması gereken, alarm zillerini çaldırmış olan yeni bir durumdur. Buna karşı Avrupalı siyasetçileri uyarıyoruz. Eğer şimdiden tedbir almazsanız bu tavırlar hepinizi yutabilir, hepinizi bu girdap içine çekebilir."
Kurtulmuş, bütün bunlara rağmen Hollanda ve Türk halklarının dostluğunu esas alarak hareket ettiklerini dile getirdi.
- "Orada 460 bin kişilik bir diasporamız var"
Kızgın ve üzgün olduklarına, yaşananlara anlam veremediklerine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Hem Türkiye'nin hakkını, onurunu, izzetini koruyacak bir kararlılığa sahibiz hem de vereceğimiz bütün cevapları ve reaksiyonları herhangi bir refleksle değil devlet aklıyla ve Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışan bir tavır içinde koyuyoruz. Bu gerilim, bu kriz, bu kaos adına ne derseniz deyin, bizim çıkardığımız bir kriz değildir, bunun sorumlusu Türkiye değildir. Türkiye, bu krizin sorumlusu olmamasına rağmen, bundan sonraki süreçte sorumlu ama kararlı bir şekilde hareket edecek ve Türkiye ile Hollanda halkının karşı karşıya kalmaması için önemli gayret sarf edecektir. Türkiye ile Hollanda arasında karşılıklı ilişkiler var. Orada yaşayan 460 bin kişilik bir diasporamız var. Bu insanların her birinin hakkını, hukukunu koruyacağız. Ciddi şekilde Türkiye, Hollanda'ya gerekli cevabı verecek tedbirleri de ortaya koyacaktır."
(Sürecek)
FACEBOOK YORUMLAR